Başbakan Binali Yıldırım, İngiltere dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. İngiltere ziyaretinin son derece verimli geçtiğini söyleyen Yıldırım, karşılıklı olarak 104 milyar TL'lik ticareti hedeflediklerini söyledi.
Sandıktan tek bir partinin çıkmadığı Almanya'ya "Başkanlık" sistemini öneren Başbakan Yıldırım, Almanya'nın seçim sonrası müspet bir yöne doğru gittiğini söyledi.
YPG konusunda da ABD'ye net mesajlar verdi: Bizim muhatabımız ABD başkanıdır. Bizi bağlayan onun sözüdür. Kurumlar ayrı telden çalıyorsa onların sorunudur.
HEDEF 20 MİLYAR POUND
İngiltere temaslarınız verimli geçti diyebilir miyiz?
Birleşik Krallık gezimizin iki önemli hedefi vardı. Biri, resmi görüşme, Başbakan Teresa May ile hakikaten verimli bir görüşme yaptık. İkili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla değerlendirdik. Ayrıca Suriye, Irak, Kıbrıs, Libya gibi konuları da ele aldık. Orada nasıl beraber çalışabiliriz, onu konuştuk. Özellikle ikili ticaretimizi 20 milyar pounda (104 milyar TL) çıkaracak adımları nasıl atabiliriz, bunları detaylarıyla konuştuk.
KIBRIS'TA "O İŞİ GEÇ" DEDİK
Sonra Boris Johnson, yani Ali Kemal'in torununun torununun torunu, 4'üncü kuşaktan akrabası, onunla da bazı değerlendirmeler yaptık. O da verimli oldu. Mesela Kıbrıs konusunda "Tekrar bu işi canlandıralım" dedi... Dedik ki, "O işi geç"... Yani Kıbrıs'ta bir kere baştan hata yapıldı. "Rum tarafının önünü açtınız, Türk tarafına her türlü engellemeyi yaptınız" dedik. Bir kere adaletsiz başlayan bir durum var. Neyi konuşacaklar? "Bir kere bu ambargoları falan kaldırın, bir jest yapın, ön ayak olun, sonra otursunlar, iki eşit ortak gibi konuşsunlar" dedik. Aksi takdirde böyle bir çözüm söz konusu olmaz. Çünkü, Rum tarafı diyor ki, "Ben devletim, ihtiyacım yok, gelsin benim yanıma otursun" diyor. Böyle bir çözüm olur mu? Olmaz.
SAHAYA BAKIP GÖRECEĞİZ
ABD Başkanı Donald Trump, YPG'ye silah yardımını durduracaklarını söyledi. Diğer taraftan da Pentagon, YPG ile işbirliğini sürdüreceğini açıkladı. Bununla ilgili yorumunuz nedir?
Bizim muhatabımız ABD başkanıdır. Bizi bağlayan onun sözüdür. Kurumlar ayrı telden çalıyorsa onların sorunudur. Biz bu konudaki samimi düşüncelerimizi, rahatsızlıklarımızı her fırsatta kendilerine ilettik. Bundan sonra da iletmeye devam edeceğiz.
İNSANİ BİR KONU...
Mısır'da 305 kişinin öldüğü terör saldırısının ardından Türkiye 1 günlük yas ilan etti. Bu adımın ilişkilere yeni bir boyut kattığına dair bir işaret olduğunu söyleyebilir miyiz?
Mısır'da 305 masum insan namazdayken alçakça saldırıda vefat etti. Taziyelerimizi Mısır Başbakanı'na gönderdik. Türk halkının, Mısır halkı ile dayanışma içinde olduğunu, acılarını paylaştığımızı ilettik. Ayrıca Türkiye'de bir gün yas ilan ettik. Türkiye bu konudaki dayanışmasını, iyi niyetini göstermiş oldu. Bu çok insani bir şey. Barzani referandumu (Kuzey Irak) yaptı, orada gerginlik oldu. Gerilimden sonra deprem yaşandı, biz her şeyi kenara bıraktık, oradaki insanların yardımına koştuk. Tabii ki olmalı. Bizim Mısır halkıyla problemimiz yok.
ALMANYA 'BAŞKANLIK' SİSTEMİNE GEÇSİN
Almanya'da hükümet kurulamıyor ve yeniden seçim konuşuluyor. Yorumunuz nedir?
(Gülerek) Başkanlık sistemine geçmelerini öneririm...
Altay tankı için Almanlar motor sağlamadı ve en son İngiliz Caterpillar bir teklifte bulunmuştu. Bu hususta gelişme olacak mı?
Almanların seçim öncesi gergin tutumu yavaş yavaş daha müspet bir yöne doğru gidiyor. Son dönemde terör örgütüne yönelik adımlarını takdir ediyorum.
NATO İTTİFAKININ ÖNÜNDE 3 ENGEL VAR
ABD ile Türkiye geçmişte olduğu gibi müttefik olarak NATO'da ve iki stratejik müttefik olarak devam edecekse bunun önünde üç engel var:
Birincisi, bizim isteğimiz DEAŞ'la mücadelede, terör örgütü PKK'nın aynısı olan, iç içe geçmiş bir örgütle ABD'nin çalışmaması, DEAŞ'la mücadeleyi bunlarla bir olup yapmaması.
İkincisi; 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğuna Türk milletinin emin olduğu bir örgütün başının ABD'de hâlâ çok rahat hareket etmesi. Bu konuda bir adım mutlaka atılmalıdır.
Üçüncüsü; karşılıklı vizelerin krize girmesi, sonra kısıtlı açılması, karşılıklı tutuklamalar var, davalar var. Bu davaların hukuki mecradan çıkarılıp başka bir siyasi sonuca dönüştürülmesine asla izin verilmemeli.