Arakanlı Müslümanlar, Balkan Savaşı sırasında Osmanlı'ya para yardımı göndermişti ve Sultan II. Abdülhamit tarafından Hicaz demiryolu madalyası ile ödüllendirilmişti. Yine Millî Mücadele yıllarında da, Anadolu'ya 35.000 altın değerinde yardımda bulunmuşlardı. BugünMyanmar'da bulunan"Thayet MyoTürk Şehitliği"nde,I. Dünya Savaşı sırasındaİngilizlere esirdüşen askerlerimizyatıyor. Yani Arakan,bize sandığımız kadar'uzak' değil.
Peki bu güzelim insanlara bugün neden zulmediliyor? Myanmar, uzun yıllar İngiliz sömürge yönetimi altında kaldı. Ancak 1948'te bağımsızlığını kazanan Myanmar'da İngiliz ve Çin nüfuzu devam ediyor. İngilizler, 1948'de çekilirken Müslüman Arakan'ı, o zamanki Pakistan sınırlarına dahil etmek yerine, Myanmar'a dahil edip sınır çekerken, bugünleri de planlıyordu elbet. 1971'de eski "Doğu Pakistan" olan Bangladeş'in de Pakistan'dan ayrılmasıyla, Asya'daki ayrılıkçı hareketlerin zemin kazanmasına olanak sağlamış oldular.
Üstelik aynı İngiltere, 1942'deki Japon işgaline direnen Arakanlıları, Japon ve dolayısıyla İngiliz işbirlikçisi General Aung San'ın insafına bıraktı. Şimdiki Myanmar Dışişleri Bakanı ve Nobelli Aung San Su Çi'nin babası olan general, Arakanlılara vatandaşlık vermedi ve onları etnik bir azınlık olarak tanıdı. Askerî cunta ise, 1982'de onları bu tanımdan da mahrum bırakarak Bangladeş'e sürme politikasını hızlandırdı. Arakan Kurtuluş Ordusu (ARSA) da, bu zulümlere karşı duran silahlı bir örgüt olarak ortaya çıktı. 2012'de saldırılarını artıran ARSA'yı bahane ederek etnik temizliğe girişen ordu ve onların silahlandırdığı Budist milisler marifetiyle, 1 milyon 300 bin olan Arakanlı sayısı 800 binin altına indi. ARSA'nın lideri Suud uyruklu ve Mekke doğumlu Cununi olduğu için örgütün Suud desteğiyle ayakta kaldığı düşünülüyor.
Kafanız karışmasın, mevzu yine aynı: Bengal Körfezi'nde verimli gaz ve petrolkaynakları bulunuyor. Askeri cuntanınpetrol anlaşmaları imzaladığı ülkelerve şirketlerin dağılımı, bölgedeki enerjipiyasasındaki aktörler ve çekişmeleri hakkındafikir verebilir: BG Grubu ve Ophir(İngiliz), Shell (İngiliz-Hollanda), Chevronve Conoco Phillips (Amerikan), Statoil(Norveç), Woodside (Avustralya), SaudiAramco (Suudi Arabistan), Eni (İtalya) veTotal (Fransa).
Şimdilik Myanmar'ın enerji piyasasıİngiltere ve Çin'in etkisi altındabulunuyor. ABD ise, Körfez ülkelerinide bu mücadeleye dahil ederek Çin'in egemenliğiniazaltmak ve kuşatma politikasınısürdürmek istiyor. 2015'te ABD HazineBakanlığı, Myanmar'a ABD'li yatırımcılarındaha çok katılmasını öngören bir raporyayınladı. Suudi Arabistan'ın Arakan'dakişiddet üzerinden etkisini artırmasını istemeyenİngiltere ise Çin ile aralarındaki eskipaylaşım statükosunu muhafaza etme politikasıgüdüyor.
Yani Arakanlılar, Batı ve Çin arasındakiAsya'ya hükmetme mücadelesinin'zayiatı' olarak görülüyor. Türkiye ise, hakiki bir sömürge karşıtıduruş sergileyerek, salt insanî diplomasiyleArakan'a sahip çıkıyor. Cumhurbaşkanı, İslâm İşbirliği Teşkilatı zirvesi sırasında da gündeminin ilk maddeleri arasına Arakan'ı alarak bunu bir kez daha gösterdi. Bu yüzden Bangladeş'teki otel görevlilerinden, Kutapolong Kampı'nda tanıştığım Muhammed Nur gibi pek çok insan için Erdoğan ismi, mazlumun sesini dünyaya haykıran anlamını taşıyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.