Ayrıcalıklı olana, eşitlik zulüm gelir

Amerikalı beyaz üstünlükçüler isyanda. Kim bunlar? Bir nevi ABD'nin 'Beyaz Türkleri' ama bizdekilerden önemli bir farkları sosyoekonomik seviye olarak hepsinin orta veya alt sınıftan geliyor olması. Türk yerine ise "Beyaz, Anglo-Sakson ve Protestan" (WASP) kimliklerini koyabilirsiniz. Yani ABD'nin -şimdilik- çoğunluk nüfusunu oluşturan kesimleri isyanda. Neye isyan ediyorlar? Kısaca eskisi gibi kerameti kendinden menkul bir üstünlükleri olmamasına.
Bir zamanlar siyahlara yapıldığı gibi restoranda hizmet görmekten, otobüse binmeye, eğitimden oy vermeye kadar hakları mı kısıtlanıyor? Yoksa hâlâ beyaz olmayan tüm Amerikalılara yapıldığı gibi polislerin umarsızca silahla saldırmasına mı maruz kalıyorlar? Yoksa toprakları haksızca ellerinden alınıp, zorunlu göçe mi tabi tutuluyorlar? Ya da CV'sinde beyaz tenli olduğu için görüşmeye bile çağrılmayanlar mı var? İşin ironisi bir yana, o meşhur deyişte olduğu gibi: Ayrıcalıklı olana eşitlik zulüm gibi gelir.
Hem Trump'ın danışman ekibinin önde gelen üyesi Steve Bannon ne demişti: "Çok çetin ve kanlı bir çatışmanın başlangıcındayız. Hıristiyan milis grupları oluşturmalıyız." Aslında uzun yıllardır, ABD anayasasının iç savaş yıllarından kalma akıllara ziyan ikinci maddesindeki silah edinme özgürlüğüne dayanarak örgütlenen ve kendi içinde milis eğitimi alan gruplar var. İki gündür Charlotsville'i ayağa kaldıran, ellerinde yarı otomatik silahlar, gözde güneş gözlükleri ve asker kamuflajlarıyla 'yürüyüş' yapmaya geliyorlar.
Sonunda umduklarını buldular ve önce "Anti-Faşist" örgütlerin karşı protestosunun içine dalan bir arabalı saldırı, ardından polis helikopterini düşüren bir saldırı sonrası ortada en az 5 ölü ve 20 yaralı var. Olağanüstü hal ilan edildi ve Belediye Başkanı, "Nazilere tek sözümüz var: Evinize gidin" dedi. Ancak bundan sonra kimse pek evine sığacak gibi görünmüyor...
Bu arada Trump'ın seçim kampanyası boyunca desteğini ondan esirgemeyen bir diğer isim ise David Duke. Üzerinde kırmızı haç olan beyaz kukuletalı kıyafetleri ile siyah Amerikalıları öldürmelerinden hatırlayacağınız asırlık terörist örgüt Ku Klux Klan'ın eski lideri Duke da 'göstericiler' arasındaydı ve aynen şöyle dedi: "Bugün tarihimizdeki bir dönüm noktasıdır. Bu ülkenin insanları olarak ülkemizi geri almaya kararlıyız. Donald Trump'ın vaatlerini yerine getirmeye kararlıyız. Buna inanıyoruz ve bu yüzden oy verdik. Çünkü o, ülkemizi geri alacağımızı söylemişti ve biz de öyle yapacağız."
ABD, sivil haklar hareketinin ardından, 50 yıl sonra ilk kez iç savaşa bu kadar yakın. Üstelik tüm bunlar, önceki gün "göstericilere kötü davranıldığı" gerekçesiyle Venezüella'ya askeri müdahale yapmakla tehdit eden Trump'ın ülkesinde oluyor.
Korkarım Trump, iç kargaşayı atlatabilmek için, dışa yönelik agresif ve militarist bir atağa geçebilir. İçteki tüm bu kargaşanın, Pentagon'un elini rahatlattığını ve ülkenin özellikle dış politikasını şekillendirmede elini güçlendirdiğini de not edelim...