CHP, kurulduğu tarihten bu yana belli kutsallar 'yarattı' ve halkı da o kutsalları yüceltmeye çağırdı. Tabii bu 'çağrı'yı bazen darağaçları kurarak, bazen Köy Enstitüleri kurarak gerçekleştirdi. Halk veya demokrasi hiçbir zaman o kutsallardan biri olmadı. Bilakis onlar, mezkûr kutsalları yaşatmak için "kullanılması" gereken mefhumlardı sadece. Bugün CHP, parlamentersistemi de okutsallardan biri halinegetirmeye çalışıyor. Başkanlık, yarı-başkanlıkveya parlamenter sisteminher biri meşruyönetim sistemleri olmasınarağmen, CHP birisineyücelik atfedip diğerleriniirrasyonel biçimdeşeytanlaştırmaya kalkıyor.
Partisinin 'Anayasa Çalıştayı'ndaki konuşmasında Kılıçdaroğlu şöyle demiş:
"Bir ülkenin rejimini o ülkenin tarihsel, siyasal, sosyolojik koşulları belirler. 140 yıllık bir parlamenter sistem deneyimimiz var. Bedeller ödenerek bu sistem yaşatılmıştır." Şayet insanların kendileriniyönetmeleri için aracı olmasıgereken bir sistemi yaşatmak içinbedeller ödemeleri gerekmişse, butam da o sistemin işlevsizliğine veyetersizliğine işaret değil midir?
Parlamenter sistemin nesi bu kadar kutsaldır ki, bir halkın onu yaşatması için bedeller ödemesi gereksin? Halk, ödemesi gereken bedeli 15 Temmuz'da, ülkesi elden gitmesin diye ödemiştir. Gazi Meclis bombalanırken, darbecilerin onayıyla Atatürk Havalimanı'ndan ayrılıp Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde saklanan CHP liderinden Parlamento'nun faziletlerini dinleyecek değiliz. Üstelik önerilen sistemde parlamento, yerini de yasama faaliyetini de denetleme mekanizması işlevini de sürdürecek şekilde konumlanmışken bu eleştiriler de manasız.
Rejim mi değişiyor?
Altı üstü bir hükümet biçimi olan parlamenter sistemde değişikliğe gitmeyi, Kılıçdaroğlu 'rejim değişikliği' olarak takdim etmeye ve 'rejim korkusu' oluşturarak halkı endişelendirmeye çalışıyor. Oysa kimsenin"Türkiye Cumhuriyeti,laik sosyal demokratikbir hukuk devletidir"maddesini tartışmayaaçtığı yok. Rejimibelirleyen dört temelunsurdan en tartışmalıolanına dair de, bizzatCumhurbaşkanı nisanayında, ""Müslüman,Hıristiyan, Musevi inancını, ateist ateistliğiniyaşayabiliyorsa bitmiştir" diyerekcevap vermişti. "AK Parti'nin anayasadaİslâm'a daha fazla vurgu yapacağı"söylentilerini ise, "Bunlar boş şeyler"diyerek saçma ilan etmişti.
Öyleyse ortada bir rejim krizi de, rejim değişikliği de yok. MHP ileberaber Meclis'e sunulacak biranayasa değişikliğinin 'bölünme'yeyol açmayacağı da ya daendişe kaynağı gibi sunulan federalsisteme yer vermeyeceği deortada. CHP'yi muhalefet etme noktasında gittikçe daha da zor günler bekliyor gibi, ne dersiniz?
Cumhurbaşkanlığı sistemi
Dünkü yazımda, "Cumhurbaşkanlığısistemi mi geliyor?" diye sormuştum. Nitekim yine dün, Ak Parti'nin anayasa teklifi MHP'ye ulaştı ve MHP lideri Bahçeli, teklifte Cumhurbaşkanlığı makamının yer aldığını söyledi. Böylelikle sisteme dair öngörümüz doğrulanmış oldu. İçeriği sonraki yazılarda değerlendirelim inşallah.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.