Bizim buralarda her evde, her işyerinde, kahvede, sokakta, eş dost sohbetinde aynı laf dönüp duruyor...
Marmara Denizi ölüyormuş...
Salyalar işini bitirmiş.
Ben de bu lafı her duyduğumda içimden aynı şeyleri geçirmeye başladım: "Çoktan ölmüştü, bugüne kadar neredeydiniz?"
***
Şimdi kıyıları saran salya (müsilaj) ne biliyor musunuz?
Cenaze töreni...
Ve tabiatın üzerine çektiği yas örtüsü...
Uyanalım artık diyeceğim de, yanlış olacak!
Uyanmak için bile geç!
1960'lardan beri ağır ağır öldü Marmara Denizi, öldürüldü.
***
İzmit Körfezi bu salyadan sonra canlanamazmış...
Öyle diyor medya.
Yahu ben otuzlu yaşlarımdayken komaya girmişti zaten bu deniz.
Şimdi haberlere bakıyorum...
Sanırsınız ki...
Medyanın salya haberleri yaparken
"Körfez" deyip durduğu yer
Miami taraflarında bir yer...
Sanki düne kadar kumsallarında eğlenilirken birden bir sabah denize girenlerin ayaklarına sarı salyalar bulanmış da dehşete düşmüşler.
***
Ergenlik dönemimde Pendik ile Suadiye arası plajlarla doluydu.
Bir düşünün...
Kaç kuşağın böyle bir şeyden haberi yok!
Ben gençlere anlatınca masal sanıyorlar.
Ama kıyılar kirlenince dert edilmedi.
Çok isteyen nasılsa uzaklarda denize gider, önemli olan kalkınma ve konutlaşma dendi hep.
Ve gidilen yerler hep daha uzak, daha daha uzaklaştı.
***
Hatırlayın...
90'ların ortalarında Marmara'da balıkçılığın bittiğini konuştuğumuzu...
2000'lerin başında bütün gazetelerde Marmara'nın dibinde bitki örtüsü kalmadığının yazılıp çizildiğini...
2007-2008 yıllarında da salyayı konuştuğumuzu hatırlayın...
Eh, bu son olaydan sonra kırmızı mercanlar da biter, tabiat paydos eder.
***
Niyetim ne geçmişe dönüp bakmak ne de yakınıp durmak...
Siyasetten kültüre hepimizi perişan eden "kadraj" meselesini kıyısından köşesinden de olsa, düşündürmek istiyorum.
Şöyle...
Kalkınmayı kadraja alınca, korumayı gözümüz görmüyor...
Sanayiyi kadraja alınca, tabiata bakmıyoruz...
Konut hamlesini kadraja alınca, o sitelerin dibindeki sahilin halini görmüyoruz...
Ege'yi kadraja alınca Marmara'yı görmüyoruz...
50 yılımız böyle geçti.
Böyle gitmesin!
***
NOT DEFTERİ
Baş aşağı dünya, kendi kendini sürdürür. Tahakküm, hükmedilenlerce yayılır. (T. W. ADORNO / Minima Moralia)