BOĞAZİÇİ meselesi gündeme gelince elma ile armudun karıştırıldığını gördüm. Net olarak ortadaydı.
BOĞAZİÇİ'ne "TERÖRİST"denilemezdi. Denilse derasyonel bir tabana oturmazdı.
Akıllarda da vicdanlarda da karşılık bulmazdı. Üniversitenin içerisine karışan unsurlar olabilir mi? Elbette! Manevi değerlere yapılan saldırı varsa kınanmalı mı? Elbette! Ama gençlerimizi asla ve kat'a YABANCI SERVİSLERİN eline itmemeliydik. Hele Boğaziçi gibi Türkiye'nin geleceği olan okulu, okulları...
Her zaman altını çizdiğim gibi bütün olayları önce DUYGUSAL olarak ele alıyorduk. Sonra AKIL ağır basıyordu...
Fırsat bulup yazamadım.
Devlet Bey önceki gün inanılmaz kapsayıcı konuştu.
Yapılması gerekeni yaptı.
Hem büyüklük gösterdi hem geleceğe işaret etti...
Öne çıkan vurgusu şuydu:
"Diyeceğiniz ne varsa söyleyin, çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin, buna müsaade etmeyin..." Bu kadar!
Türkiye'yi yöneten insanların kesinlikle herkesi olabildiğince kucaklaması gerekiyordu...
Devlet Bey devam ediyordu:
"... Gençliği bir değerlendiriyor, müstesna unvanına 'Türk gençliği' diyoruz.
Geleceğimizden tasarruf yapamayacağımıza göre, gençlikten taviz vermemiz, onlara kulak tıkamamız, onları hayatın kaotik şartlarında sahipsiz bırakmamız kuşku yok ki söz konusu olamayacaktır. Düşüncesi, siyasi veideolojik aidiyeti ne olursaolsun, evvel emirde söylemekisterim ki; Türk gençliği bizimhas bahçemiz, parlak yüzümüz,muazzam hazinemizdir.
Onlar bizim her şeyimizdir, ne oy kaygısına, ne siyasi tartışmalara, ne de basit çıkar hesaplarına hapsedilemeyecek mümtaz değerlerimizdir.
Gençlik hür istikbalimizin mimarı, mihmandarı, mirasçısı, mihrabıdır inancındayız..." Bu sözlere Türkiye'de itiraz edecek bir tek kişi çıkabilir mi? Mümkün mü? Asla!
MHP lideri konuşmasının bir yerinde "Sizler bizim için, milletimiz için, istikbal ve istiklal haklarımız için paha biçilemez öneme sahipsiniz..." diyerek noktayı koyuyordu!
Bakın Türkiye'de işinde gücünde olan çok fazla kişi dünyanın tepesine bakmıyor.
Normal... Ancak muazzam bir PAYLAŞIM savaşı var.
Değişik kanallardan gelecekler.
Türkiye, kimileri için masada üzerine çökülmesi gereken bir ülke. Önce bunu yani kapının önünde bekleyen TEHLİKELERİ anlatıp sonra da BOĞAZİÇİ'ni de yanımıza alıp TÜRKİYEDÜŞMANLARINA karşı cephe oluşturmalıyız.
Çağ kabuk değiştirirken, bilim ve teknik farklı bir boyuta geçerken, dijital dünyanın kapıları sonuna kadar açılıyorken, AKLINKOMUTAYI ELE GEÇİRDİĞİ BİR DEVİR BAŞLAMIŞKEN bizlerin de aklın uzağına düşmememiz gerekmekte...
Geçtiğimiz günlerde "Perseverance", Mars'ın yüzeyine indi. Muazzam bir mühendislik muazzam bir hesap işiydi... 40 bin kilometre hızla yol alan araç, 7 ay sürecek bir yolculuk yapıyordu. Peki bu enerjiyi nereden nasıl alıyordu?
Aracı kim nasıl yönetiyordu?
Aklı zorlayacak bir adımdı.
Operasyonun arkasına bakınca ABD'nin BOĞAZİÇİ'si olan STANFORD karşımıza çıkıyordu. Ekibe ruhunu veren okul yani... GOOGLE, YAHOO ve en önemlisi İNTERNET dediğimiz KAVRAM da buradan çıkıyordu... Bizim GENÇLİĞİMİZDEN daha önemli silahımız yok. Belki doğalgazımız, petrolümüz yok.
Ancak onlar var... Başkan Erdoğan da MHP lideri Bahçeli de kapsayıcı, anlayışlı, hoşgörülü olmalı. Gençler olmadan hem iktidarda kalmak hem geleceği örmek mümkün değil. Pirincin içindeki BEYAZTAŞLARI ayıklamak kesinlikle kolay değildir. Biliyorum. Ancak pilavı toptan yok saymak da iş değildir... Türkiye'yi masaya getirmek isteyenleri şaşırtmak öncelikle gençlerle buluşmaktan geçmekte... CUMHUR İTTİFAKI'NINbunu yapacak gücü de beceriside sevgisi de fazlasıyla var.
İsmini yazmak istemem ancak dünyaca ünlü bir ajana "NEDEN SAFDEĞİŞTİRDİN?" diye sormuştum. Para, pul, şan, şöhret, cevabı beklerken şunu söyledi: BENİM AKLIMAVE GÖNLÜME HİTAP ETTİLER DE ONUN İÇİN...
Yabancılar BAŞKALARINA bunu yapıyordu! Büyük güçler kavgayı, kargaşayı, karışıklığı ister! Biz onların istediği şekilde değil de kendi modellerimizle cevap verelim... ÖZGÜRLÜKTEN daha büyük bir panzehir yoktur...
Korkmayın... Bu ülke geleceğini inşa eder.
Eski IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ı hatırlayın... New York'ta bir otel odasında hatta koridorunda hizmetli Nafissatou Diallo'ya cinsel saldırıda bulunduğu için ipi çekilmişti. 4 gün tutuklu kaldıktan sonra koltuğu gitmişti. Operasyonu yapan kimdi? ABD... Peki Kahn şimdi nerede? Çin'e çalışmaya başladı... Kredi ihtiyacı olan Afrika ülkeleriyle Çin adına görüşme yapan Kahn, Nijerya, Kenya ve Etiyopya'dan sonra Gine'nin de kredi konusunda Çin'le anlaşmasını sağladı.
Savaş bu... Taraflar belli. Her kim olursa olsun Türkiye'yi yanına almak zorunda. İçeride SAĞLAM durursak, dışarısı daha kolay aşılır... ANLAŞILIR!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.