CORONAVİRÜS ile birlikte dünya farklı bir frekansa girdi. Bütün özgürlükler kısıtlandı. Bir yere gidilemez gelinemez oldu. Hatta evin önüne çıkılamaz oldu. Para da ticaret de ittifaklar da gelecek algısı da şekil değiştirdi. Konu VİRÜS olunca AŞI olunca herkes çok farklı yorumlar yapmakta. AŞI olmak isteyen de var istemeyen de... Türkiye'de olay VATAN HAİNLİĞİNE kadar geldi dayandı. Sağlık görevlilerinin, elbette büyük fedakarlık yaptığı için canları yandığı için tepkileri son derece doğal...
Anlıyorum.
Anlıyoruz...
Ancak AŞI olmak isteyenler de istemeyenler de bazı adımları bilmeli...
Belki içinden geçtiğimiz için farkında değiliz ama ÇAĞ inanılmaz hızla değişmekte...
Herkesi peşine takıp sürüklemekte.
VİRÜS çarşıdan mı çıktı pazardan mı çıktı tartışmalarına girmeyeceğim. Artık anlamı da yok. Zaten SOSYAL MEDYAPLATFORMLARINDA AŞIYA KARŞI olduğunuz zaman aforoz ediliyorsunuz. Ben AŞI ile 5G arasında bağ kuranlardanım... Bunu da bu konuyu çok iyi bilenlerden dinledim. VİRÜS tez AŞI anti-tez, 5G ise SENTEZ...
Açalım biraz daha...
1990'ların sonu gibi 5GSİLİKON VADİSİ'ndegörülmeye başlandı... LockheedMartin ve IBM tarafından askeriteknoloji ile büyütüldü. Hiç zamankaybedilmeden... Mesela HewlettPackard 5G konusunda ayrıdüştü yolunu ayırdı. 5G ile bilinenbilinmeyen her detay AgilentTechnologies ile yürür oldu. 5G ileilgili tüm patentler, siber güvenlikduvarları, genetik mühendisliği,insan mikroçipleri veya başkakonular da Agilent Technologiescephesine geçti. Ancak bizbilmesek de 5G denilen yeni rüzgarıbüyüten geliştiren dünyaya sunanLockheed Martin, General Electricve BAE Systems'di. Bir de bunlarlaortak hareket eden SERCO...
Gördüğünüz gibi SAVUNMAŞİRKETLERİ olmadanolmuyordu. SİLAH hep öndeydi!
Crown Agents USA Inc. ile de bağlantısı olan SERCO, Kraliçe II.
Elizabeth tarafından kurulan İngiliz Nükleer Yakıtları (BNFL) tarafından kontrol ediliyordu. Aynı sahnede rol alan Westinghouse Electric Company, CBS Corporation tarafından British Nuclear Fuels Ltd'ye yani BNFL'e satıldı.
BNFL nükleer santralleri özelleştirildi. British Energy de o tarihte BNFL'in ortağı oldu. British Energy ise Electricite de France tarafından satın alındı...
Devam...
2000 yılında SERCO ve Lockheed Martin, İngiltere'nin silah taşıma kontrolünü ele geçirdi.
Ayrıca İngiliz Atom Silahları Teşkilatı'nın (AWE) üçte ikisini kontrol etmeye başladılar. 3'te birlik kısım ise BNFL'ye aitti. Önceki sene AWE, Urenco iştiraki Eunice ile Amerikan NM tesisinden zenginleştirilmiş uranyum ihracatına başladı. Urenco İcra Kurulu Başkanı Stephen Billingham, British Energy'den transfer edilmişti. Bu transferde Highland Group önemli bir yol aldı. Sanırım Clintonlar ve Robert Mueller bu şirkete yakın isimlerdi...
Neyse...
Gelelim SERCO'ya... Bu şirket büyük bir gücü kontrol ediyordu.
Birleşik Krallık'ta bir patoloji laboratuvarına sahipti. Avustralya ve Yeni Zelanda'da, hapishaneler ve hastaneler işletiyordu. Ancak gelirinin büyük kısmı, "Üst Düzey Yönetici Hizmetleri" (SES) Üyeleri tarafından verilen ABD hükümeti sözleşmelerinden geliyordu.
SERCO, ABD hükümetinden yılda 15-20 milyar dolar alıyordu. 63 hava trafik kontrol kulesini işletiyor, Obama Care'i yönetiyor, şehir park sayaçlarını ve park alanları ile otobüs-trenleri kontrol ediyordu.
Ayrıca Denizaşırı Özel Yatırım Şirketi (OPIC) kredilerini işletiyordu.
Ancak SERCO'nun sözleşmelerinin yüzde 75'i Savunma Bakanlığı ile yapılıyordu.
İlginç olan ve çok bilinmeyen nokta burasıydı! İngiltere Merkez Bankası tarafından kontrol edilen Guernsey, Jersey ve Cayman Adaları'ndaki offshore bankacılık merkezlerindeki ofisleri de SERCO kontrol ediyordu. ABD ordusunun tüm şubeleri ve istihbarat servisleri için "güvenlik" sağlıyordu.
SERCO, Elon Musk'ın SpaceX ve Amazon'un OneWeb çalışmasının da içindeydi. 24.000 yeni uydu ile 5G "sağlayacak" olan Aerospace Corporation'ın ABD Uzay Programı'na katılmasını sağlıyordu. SERCO ayrıca Bill Gates'in Milenyum Vakfı ile de ortaktı!
1990'larda SERCO, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve ABD'nin Beş Gözİttifakı ülkelerine odaklanarak "hizmetlerini" uluslararası hale getirdi. Listedeki üç ülke yani Avustralya-Yeni Zelanda-İngiltere BUCKINGHAM tarafından kontrol ediliyordu. SERCO ayrıca, tüm hava trafik kontrol operasyonlarının içinde vardı. Ortaklarıyla mesela ORTADOĞU'da çok ama çok etkindi. Mesela Irak Sivil Havacılık Otoritesi'nin kontrolünü de ele geçirmişti. Bu, her türlü TİCARETİN KONTROL EDİLMESİ VE BİLİNMESİanlamına geliyordu. İnsanticaretinden petrole kadar...
SERCO, CERN'in partikül hızlandırıcısı için "teknik destek" sağlıyordu, Hong Kong'daki North District Hospital'da nakliye hizmetlerini yönetiyordu. Beş Göz ülkelerindeki askeri üsler için "GEREKLİ OLANI" yaptığı SIR değildi. SERCO bununla da kalmayıp Birleşik Krallık Ulusal Fizik Laboratuvarı'nı yönetiyor ve ABD'nin Almanya'daki askerlerini de eğitiyordu. SERCO ayrıca ABD İç Güvenlik sözleşmelerine de hakimdir ve sık sık felaketler yaşayan Alaska, Hawaii ve ABD Batı Kıyısı'nı kapsayan bölgelerden sorumluydu!
Aynı SERCO'nun uzmanlık alanlarından biri de DNA veri tabanlarıydı... Haliyle bu birikim BEŞ GÖZ'de kim varsa hepsini birden kontrol etme ayrıcalığı veriyordu. Yani asıl göz SERCO'ydu... Büyük Göz de Beş Göz de o'ydu!
Şirketin kendi belgelerine göre, 2025'e kadar İngiltere nüfusunda yüzde 70'lik bir azalma ve dünya genelinde benzer azalmaların yaşanacağı yazıyordu. Evet bunu şirketin belgelerinde bulmak zor değildi. SIR da değildi. SERCO, iki İngiliz Hospitalier Şövalyesi tarafından yönetiliyordu. Sir Roy Gardner ve Rupert Soames tarafından yani... Sanırım Rupert Soames Winston Churchill'in torunuydu! Bu iki isim de Crown Agent'tan 5G'ye geliyordu...
SERCO'yu takip edenler hakkında kitap yazanlar sık sık şu vurguya takılıyordu. Kraliçe Elizabeth'in kocası Prens Philip'in, "İnsanlığı yok edebilmek için bir parazit yeterli olabilir" sözünü temel olarak alıyordu. Söz söylendi mi söylenmedi mi bilmiyorum.
Ama SERCO'ya karşı çıkanlar buna yaslanmakta... Ve yine bu AĞ üzerinden yorum yapanlar ısrarla 5G ile AŞI arasındaki ilişkiyi masaya yatırmaktalar. Ki bakınca OYUNCULARIN kim olduğu ne kadar etkili olduğu ve ne kadar büyük bir gücü elinde tuttuğu belli...
Düşünsenize 5G Silikon Vadisi'nde yola çıkıyor ilk takılanlar SİLAH SEKTÖRÜ, yani Lockheed Martin, General Electric ve BAE Systems oluyordu.
Yanlarına arkalarına SERCO'yualıyordu... Türkiye'de bunlarınkonuşulmadığını biliyorum. Benimgidişatı değiştirecek ne gücüm varne yetkim. Ancak şeffaf olmaktahiçbir sıkıntı yok. AŞI elbette herkesiçin gerekli. Elbette bir umut. Karşıda değilim. Ancak arka plandaolduğu iddia edilen İLİŞKİLERİN debir masa etrafında konuşulmasındada fayda var. Konuşulmayıncabir gazeteci olarak bile AYAKİZLERİNİ takip ettiğinizdeürküyorsunuz... Bence GRİTONLARIN içinde büyük sıkıntıyaşayan bugünün DÜNYA'sı içinbu açıklık şart..."Aşılarla birlikte birveri bankası olacak mı ve bunu kimkontrol edecek" sorusuna cevapvermekle başlayabiliriz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.