İLK günden bu yana Amerika Birleşik Devletleri ile Çin arasındaki TİCARET SAVAŞINA,PARA SAVAŞINA vurgu yaptım.
Her ne kadar CORONAVİRÜShayatımıza kastetse de arka plandakiasıl kavga PARA içindi... Zatensavaşların ana nedeni bu değil miydi!
Günümüzde "yüz milyonlarcainsan ÖLMESİN" diye VİRÜSüzerinden gidilmekte. VEÇOK GARİP İŞLER OLMAKTA...
Gelin bugün hiç bilmediğiniz dehlizlerde olanlara bakılım. Malum kaç gündür Çin'in TEL AVİV BÜYÜKELÇİSİ DU WEİ'nin infazını yazıyorum.
Gelin bugün daha da derine inelim.
Bakalım şaşıracak mısınız!
Çin-ABD savaşı başladı. Artık bunu bilmeyen yok sanırım. Bu Trump'ın 2 yıl önceki ticaret anlaşması çıkışıyla başlamıştı aslında. Ancak Çin, hep masadaki büyük taraf olmak için karşılık verince, Coronavirüs'le tanıştık.
Amerika Birleşik Devletleri, elindeki tüm kozları oynamaya başlamıştı. BÜYÜKLÜK iddiasında olduğu için normaldi. Coronavirüs en önemli kozdu ve başarılı da oldu.
Ardından 500 milyar dolarlık ticaret anlaşmasını tek taraflı İPTAL eden Washington'ı gördük. Mesajlar en sert şekilde veriliyordu. Aslında SAVAŞIN çerçevesi çiziliyordu.
Çin yine geri adım atmadı.
Tel Aviv'deki Çinli Elçi Du Wei infaz edildi. Çin yine geri adım atmayacaktı. Öyle de oldu. Şimdi son iki büyük kart da açıldı. Biri Uygur Türkleri, diğeri Hong Kong...
Şimdi ABD açık şekilde Çin'i "Ya piyonum olursun ya da seni yok ederim" diye tehdit ediyor. Çin de bütün bu tehditlere rağmen geri adım atmıyor "BEN DEBÜYÜĞÜM" çıkışı yapıyor. Haliyle savaş daha da şiddetleniyor.
Uygur Türkleri üzerinde baskı kuran bir ÇİN YÖNETİMİ var.
Bu bugünün işi de değil. Ama var.
Bu yıllardır süren bir operasyondu.
ABD, Çin'in zayıf karnı diye UYGUR TÜRKLERİ'nden hiçbir zaman vazgeçmedi. Dünyanın neresinde bir etnik ve dini grup varsa, ABD onlarla mutlaka iletişim kurar. Hele Çin'i zayıflatacak ve yara almasına neden olacak bir şey ise asla ve kat'a arkasını dönüp gitmez.
Kesinlikle işin içinde yer alır... ABD, UYGUR TÜRKLERİ'ni çok sevdiği için değil çıkarları için oradadır.
Bu nedenle sorunu kaşır! Durum kabaca bu!
Devam...
Daha heyecanlı yere doğru ilerleyelim... UYGUR TÜRKLERİ belki 100 ülke ile temas halinde. Doğrudan ya da dolaylı olarak... Çin yönetiminin takındığı tavırları haklı olarak yaymak istemektedirler. Seslerini yükseltmek istemektedirler. Bu son derece doğal bir yaklaşım. Daha önce de sahne alan ve CIA'ya çalışan RABİA KADİR bu işin de merkezinde yer almaktadır. Önemli güç olarak hem de... Geçen yıl Japonya'da yapılan G-20 Zirvesi'nde Rabia Kadir'i gördük. Japonya, Çin'in tüm diplomatik girişimlerine ve itirazlarına rağmen Rabia Kadir'e G-20 zirvesi sırasında ülkeye giriş izni verdi, konuşma yaptırdı. Ancak Uygur Türkleri, Rabia Kadir'in aslında Amerikan ajanı olduğunu biliyor.
Biliyor bilmesine ama belki bir kurtuluş ümidi için sessiz kalıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 1 Ocak 2020 itibariyle Rabia Kadir ile belki 10 kez bir araya geldi. Şimdi Uygur Türkleri ve Rabia Kadir'i bir kenara bırakalım.
Çünkü çok ama çok önemli bir olay yaşandı. Çok gizli tutuldu, sıradan bir ölüm gibi fısıltılarla konuşuldu.
Toprağın altına gönderildi. Kaç zamandır altını çiziyorum! ABD'de sahne önündeki en büyük güç POMPEO... Çin'i karşısına alan, YENİ SİSTEM için ön sırada savaşan POMPEO! Bu net!
Yakın zamanda yaşanan olayın merkezinde yine POMPEO ailesi var... ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun ailesi hedef oldu.
"Nasıl?" diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Aktaracağım... ABD'nin en güçlü ismi ve ailesi hedef oluyordu.
Kimseler bilmiyordu. Duymuyordu!
Ama savaşın geldiği yeri de gösteriyordu! ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun babası Wayne, 30NİSAN'da öldürüldü. 89 yaşında biri öldürülür mü? Evet, otopside çok özel bir zehire rastlandı. Başta kimse inanmak istemedi. Ama olay suikasttı. 30 Nisan'da ölen baba Pompeo'ya 8 gün boyunca 4 otopsi yapıldı.
ABD'nin en önemli uzmanları görev yaptı. Her otopside de Wayne Pompeo'nun cesedinde de aynı zehir çıktı. Wayne Pompeo hastaydı ama vücudunda onu ölüme götüren bir zehir çıktı. İşte o andan itibaren çılgına dönen bir Washington var. Bir Pompeo var. Tarihe dikkat edin! 30 NİSAN!
Pompeo daha ARKANSAS'a gitmemiş, Çinli Prof. Simon Saw- Teong Ang'ı tutuklatmamış, İsrail'e geçmemiş ve Du Wei infazının emrini vermemişti!
8 Mayıs'ta CALİFORNİA'da Fairhaven Memorial Park'ta cenaze töreni gerçekleştirilirken, Rabia Kadir'in de o törende olması şaşırtıcı mıydı? Elbette hayır! Wayne Pompeo'nun ölümünden sonra Mike Pompeo'nun kardeşi Mark ve 3 yeğeni James, Emily ve Nick için CIA koruma ekibi gönderdi. BÜYÜK SAVAŞ artık ailelerin içine kadar ilerlemişti... Pompeo'nun canı hiç beklemediği bir yerden yanmıştı...
Kimileri Çinli Büyükelçi Du Wei'nin ölümünü Wayne Pompeo'nun intikamı olarak görebilir. Kimileri artık DEVLETLERARASI savaşın kişiler üzerinden gittiği fikrine varabilir! Ancak bilinmesi gereken şudur: SAVAŞ ÇOKŞİDDETLİ BİR ŞEKİLDE TIRMANMAKTA... Artık her ülke taraf olmak zorunda. Kimse "ben bu savaşın içinde olmak istemiyorum" diyemez. Biz de dahil kimse bunun dışında kalamaz...
Pompeo o kadar agresif ki, o kadar tutulamaz durumda ki neredeyse ülkede tüm çekik gözlüleri sınır dışı edecek. CIA, suikastın Çin merkezli olduğunu düşünse de farklı ihtimalleri Pompeo'ya söyledi. ÇİN'in parmak izini bırakan başka güç de olabilir. Amaç ABD ile ÇİN'in kavgası ise her şey mümkün! Dışişleri Bakanı Pompeo, Çin'i suçluyor. Bu Amerikan devlet kararı. Şimdi çok daha ciddi adımlar göreceğiz. Ailelere uzanan, 89 yaşında bir adamın ölümüne kadar giden yol aralandı! Eğer bu suikastın arkasında Çin varsa, tarihin en büyük infazlarından birini gerçekleştirdi. Tabii ki, Çin bu kadar büyük bir savaş ilanında bulunduysa kendi önlemlerini de almıştır. Güvendiği noktalar da vardır. Bu da anlaşılır bir durumdur.
Diğer taraftan ABD, artık daha da sertleşecek. Du Wei'nin infazından çok daha etkin olaylar göreceğiz. Elbette Du Wei intikamın başlangıcıydı. Ancak Çin Komünist Partisi'nin çok önemli isimleri bile artık hedef. Çin'in içindeki uyuyan hücreler uyanır mı? Uygur kartından nereye gidilir? Çin'in etnik yapısı hedef alınır mı? Dünyanın çeşitli yerlerindeki önemli isimler hedef olur mu? HEPSİNİ YAŞAYIPGÖRECEĞİZ... İngiltere-İsrail- Rusya-Türkiye de ABD ile Çin arasındaki savaşın diğer önemli oyuncuları... İçerideki iç siyasetin tansiyonu da ekonomik baskının nedeni de dünyanın tepesindeki Washington-Pekin savaşı... Her önemli başkentte "HANGİTARAFTA OLACAĞZ" tartışması var. İç siyasette de dış siyasette de bunu görmek mümkün... İçerideki İTTİFAKLARA bakınca da, İdlip'e, Şam'a Libya'ya Akdeniz'e bakınca da... Ve TÜRK DEVLETİ ÖNCEKİGÜN YASSIADA'da tam kadro 27MAYIS'ı yapanlara mesaj vererek "Karşınızdayız" dedi...
Olaylara böyle bakmakta fayda var... Önemli olan Türkiye'nin hangi eksende durduğudur! Bu belli olduktan saldıranları, kapıya dayananları anlamak ve teşhis koymak çok zor değildir.
Gerilim artacak...
İşaretler çoğaldı.
Her yerde...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.