TELEVİZYONLAR karşımda.
Odamdayım. İzliyorum... Saat tam 16:11... 2 yıldır Türkiye ile ABD arasındaki gerginliğin taşındığı tabela olan
PASTÖR BRUNSON birazdan serbest kalacak. Muhtemelen ceza verilip dışarı çıkacak. Haliyle biraz yumuşama olacak.
Tansiyon düşecek.
Ama aradan belli bir süre sonra geçtikten sonra
BAŞKA KANALLARDAN TANSİYON tekrar yükselecek. Belki Hakan Atilla yurda geri gelecek,
HALKBANK olayı kapatılacak...
Ama
TÜRKİYE'nin dünya üzerindeki pozisyonu değişmediği için ABD ile gerginlik bitmeyecek. Başka enstrümanlarla mücadele sürecek.
Sanırım kitlelerin karıştırdığı bu!
Pastör içeride diye
DOLAR çıkıyor değil,
TÜRKİYE Washington'dan ayrı bir pozisyonu zorluyor diye yükseliyor.
POZİSYONLARIN değiştiğine dair bir işaret yok! Ben görmedim...
ABD ile başka alanlarda da karşı karşıya gelinecektir. Onlar değişirse ayrı... Brunson olayına yine gireriz...
Dün yazdıklarımız garip bir şekilde doğrulandı ve doğrulanmakta...
CEMAL KAŞIKÇI işinden söz ediyorum. Şimdi gelin hiçbir yerde bulamayacağınız
CEMAL KAŞIKÇI bilgilerine geçelim...
Gazeteciliği bir örtü olan
KAŞIKÇI medyaya yansıdığından çok ama
çok daha önemli biri... İlişkilerini
TÜRKİYE'de kaç kişi biliyor. Bir elin
parmaklarını geçer mi? Ya da o kadar
bile yok mu? Bilemem. Ama adam
son derece önemli biri... Az bulunan
cinsten... Öyle isimler vardı ki büyük
MESAJ TAŞIRLAR...
Kabiliyetleri de büyüktür. İlişkileri de... Kaşıkçı da böyle bir isim...
Çok önemli bir dostuma ulaştım.
Türk değil! Burada da yaşamıyor...
AMERİKALI... Tam onun bileceği bir olaydı. Ya içinde ya dışındadır diye zor da olsa ulaştık... Çabalarken bile her şeyi bildiğinden adım gibi emindim...
Yanılmadım...
Doğrudan konuya girdim... "CEMAL KAŞIKÇI OLAYI NEDİR?"
Cevap tam beklediğim gibiydi! Başladı anlatmaya... "Sana sözünü etmedim belki ama Cemal Kaşıkçı'yı yakından, çok yakından tanırım... Önemli biridir, bağlantıları çok güçlüdür. Hem ABD'ye hem de İngiltere'ye yakın çizgide hareket ediyordu.
Zaman zaman kalbinde hangisi vardı sorusunun cevabını bulamıyordum.
Sıradan biri değildi. Bu nedenle de yakındık!"
Bir Suudi Arabistanlı gazetecinin sizin bile övgünüzü kazanmış olması gerçekten ilginç...
11 Eylül saldırıları konusunda onun kadar bilgisi olan ikinci bir kişi yoktur.
11 Eylül saldırılarının arkasında Usame Bin Ladin gösterilse de onun bu olayın içine çekildiğini biliyoruz. Çünkü Ladin de ABD'ye yakın biriydi. Bir dönem görüşmediği CIA ajanı yoktu. Daha henüz bunların önemli bir kısmı da bilinmemekte!
Peki Kaşıkçı ile Ladin arasında bir dostluk, yakınlık var mıydı?
Cemal Kaşıkçı da Ladin'le çok yakın görüşen biriydi. Çok kişi onların çok iyi dost olduğunu düşünür.
Böyle düşünmeleri için de gereken yapılmıştı tabii... İkisinin birbirini tanıması ve yakınlaşması için zemin oluşturulmuştu...
Neden öldürüldü peki? Öldürüldü mü ya da?
Şimdi onun vahşi bir şekilde öldürüldüğüne inanmak güç.
Zorlanıyorum gerçekten... Böyle bir olayın olduğunu sanmıyorum.
Aklıma yatmıyor. Öncelikli olarak Kaşıkçı'nın yeni bir evlilik hazırlığında olduğunu biliyorum. Ancak
MEDENİ DURUMUNU gösteren bir belge için oraya gitmez. Bunu
KAŞIKÇI'yı biraz tanıyan bilir...
Neden ama?
Çünkü
KAŞIKÇI burada yani Washington'da o kadar güçlüdür ki bir belge için bir yere gitmesine gerek yoktur, istediği ayağına gider! Anında hem de... Ancak işin içinde iş var!
Oradaki ilişkilerinden biraz söz etseniz?
Tabii ki...
Buyurun!
21 Eylül tarihinde Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçiliği'ne gitti.
Aynı günün akşamı ikinci kez yine büyükelçiliğe gitti.
İkinci kez yani?
Evet! Ancak şimdi sana söylememin doğru olmayacağı kişilerle görüştü!
İki ziyaret arasındaki görüşmeler çok ama çok önemli... Takdir edersin ki
BOŞANMA BELGESİ almak en fazla bir saatlik bir iştir! Kaşıkçı kendi almaya gitti diyelim. Bu süre anında 2 dakikaya iner!
Anlattığınıza göre öyle!
Ama
KAŞIKÇI da olsanız bu belgeyi alamıyorsunuz. Garip olan nokta burası... İstiyor ama alamıyor...
Ayağına kadar çok özel bilgilerin gittiği isim küçük bir
BELGEYİ almak için dolaşıyor. Kapı kapı geziyor! Normal mi? Değil. Kaşıkçı dünyanın her yerindeki
SUUD temsilciliklerinden bunu çok rahat alacak biri...
Büyükelçilik'e iki kez gitti ama belgeyi alamadı...
Sonra?
Kaşıkçı daha sonra bazı toplantılar için Londra'ya gitti. 27 Eylül'de de sabah ve akşam olmak üzere iki kez Suudi Arabistan Londra Büyükelçiliği'ni ziyaret etti. Olayı sıradan hale getirelim. İki kez gittiği
LONDRA'daki
BÜYÜKELÇİLİK'ten de belgeyi alamıyor! Ardından da birkaç gün sonra
TÜRK SEVGİLİSİNİ görmek için
İSTANBUL'a geçiyor...
Aynen!
Çünkü boşanma belgesi çok önemli! Bu nedenle İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'na gitmek zorunda kalıyor. Belgenin iki gün sonra hazır olacağı cevabını alıyor... Cemal Kaşıkçı NASA'nın uzay planlarını, Prens Selman'ın gelecekle ilgili tüm planlarını istemiyor. Sadece bir belge rica ediyor. Ancak konsolosluk yetkilileri ihtiyacı karşılamak yerine daha sonraya gün veriyor.
Neden
İşte?
Bunları kim yapıyor?
Açık konuşmamı istiyorsan söyleyeyim!
Evet!
Cemal Kaşıkçı'yı İstanbul'daki konsolosluğa yönlendiren kişi Suudi Arabistan'ın İngiltere Büyükelçisi Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz...
Çok ilginç!
Kaşıkçı, 1982 yılında Indiana State Üniversitesi'nde eğitim görürken, eğitim masrafları Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz tarafından karşılandı. Bugün
KAŞIKÇI yaşıyorsa, nerede olduğunu da, öldüyse cesedinin nerede bulunduğunu da, Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz bilir! Abartmıyorum Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz, Veliaht Prens Selman'dan daha güçlüdür. Nevaf bin Abdülaziz'in eğitimini incelediğinizde, Georgetown Üniversitesi ile Harvard Üniversitesi karşımıza çıkar. Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz de, aynı Kaşıkçı gibi hem ABD hem de İngiltere arasında bir köprü... Ayrıca bilmen gerekir ki
KAŞIKÇI da ABD-İngiltere- Türkiye arasında bir köprüydü!
Çok şaşırtıcı bilgi bunlar...
Başka?
Maalesef bu köprünün çöktüğü yer
İSTANBUL oldu. Kaşıkçı, çok güvendiği Amerikalı, İngiliz ve Türk
DERİN İSİMLERİN taleplerini aynı masaya getirdi. Prens Muhammed bin Nevaf bin Abdülaziz'i de bu işin dışında tutmamamız gerekiyor. Yaklaşık 15 yıldır Arabistan'ın Londra Büyükelçisi olarak görev yapması sıradan bir olay değildir. Kurgu bu şekilde. Detayları sonra paylaşırız... Umarım bu kadarı işine yarar...
AMERİKALI dostum bunları aktardı. Bilmemiz gereken şu:
YENİ DÜNYA DÜZENİ KURULMADI. İTİRAZLAR VAR. SAVAŞAN GÜÇLERİ BİLİYORSUNUZ. KAVGA BÜYÜK VE DEVAM EDİYOR...