Seda Hanım, Avrasya Tüneli'ne hamile girmiş, anne çıkmış.
Yani Giray ailesi tünele iki kişi girmiş, üç kişi çıkmış.
Tünelde doğum yapan, yapmak zorunda kalan hanımın çok ilginç öyküsü bütün gazetelerde...
Allah bağışlasın, Allah analı babalı büyütsün.
Tabii niçin Kartal'da oturup doğum için taa Bahçelievler'e gitmeye çalıştıklarını kimse sormamış.
Doktorları oradaymış...
Yani biz örneğin Sarıyer'de oturup Çekmece'ye doktora gideni pek duymadık da...
Sabah trafiğinde 48 dakikada varabilmişler. Başarıdır.
Demek ki tünele güvenmişler ama az kalsın...
Polis de yardımcı olmuş.
Türk basını çok acar olduğundan, bebeğin cinsiyetini öğrenemedik.
"Bilmemkaç N, bilmemkaç K" kuralı burada işlemedi.
***
Peki şimdi Devin Ege adı konan bebek hangi kıtada doğmuş oluyor?
Asya'da mı, Avrupa'da mı?
İstanbul'un orta yerinde, denizin altında.
Ege'nin özel durumu aslında Türkiye'nin özetidir.
Ne o, ne o... Ne biri, ne öteki...
Ege hem Asyalı, hem Avrupalı.
Halkımız da öyle.
Ne Doğulu, ne Batılı. Hem Doğulu hem Batılı.
Ne işçi, ne köylü.
Ne köylü, ne şehirli.
İkisinin arası.
İşte bu yüzden cep telefonu ve bilgisayar kullanıyorlar ama halay çekmeden de yaşayamıyorlar.
İşte bu yüzden hem maske takıyorlar hem de onu sıyırıyorlar.
İşte bu yüzden hem sokak kedilerini besliyorlar hem de kadınları dövüyorlar.
Minibüse biniyorlar, ne otobüs ne otomobil.
Burjuva da parti vermeden yaşayamıyor.
Daha doğrusu, cebi para görünce kendini
"burjuva oldum" sanan lumpenler...
Kural tanımazlıkta birbirleriyle yarışıyorlar.
Paraları var ya, virüs onlara bulaşmaz. Hep
"başkaları" ölürler.
***
Seda Hanım bu yazıyı kesip saklasın.
Ege büyüyünce okusun, "O zamanlar insanlar maske mi takarlarmış" diye soracaktır.
Biraz aklı erince de "Bu ne biçim memleketmiş" diyecektir.
***
KOŞUN KURAL ÇİĞNEMEYE ÇAĞIRIYOR
"Bugüne kadar 254 bin kişiye ceza kesilmiş. Halkın desteğiyle iktidara geleceğiz ve ilk bir hafta içinde faiziyle beraber ceza kesilen 254 bin kişinin parasını iade edeceğiz."
Kemal Kılıçdaroğlu