CHP'nin parti içi muhalefeti ne partiyi ele geçirebiliyor, ne de ayrılıp yeni bir parti kurabiliyor.
CHP'nin "
o bildikleri eski CHP olmadığını" anladılar ama ellerinden bir şey gelmiyor. CHP eskiden de bir zümre partisiydi şimdi de bir zümre partisidir ama zümreler değişti.
CHP'yi sımsıkı kasnaklarla kuşatmış olan "
Amerikancı yönetim" çatlak ses çıkaranı affetmiyor.
Parti içindeki sosyalistler, aslında sosyalist mosyalist olmadıkları, "
kripto Kemalist" ve eyyamcı oldukları için, herhangi bir rahatsızlık duymuyorlar.
Asıl rahatsız olanlar, gerçek Kemalistler.
Fakat "
fazla ileri giden" hemen tasfiye ediliyor.
Emine Ülker Tarhan diye bir hanım vardı... Ayrıldı, Anadolu Partisi diye bir parti kurdu, bir yıl götürebildi.
Süheyl Batum diye bir Galatasaraylı kardeşimiz vardı... Dönem arkadaşları yıllardır bana küfür edip duruyorlar...
Yokoldular gittiler.
Şimdi Kılıçdaroğlu birkaç belediye kazandığı için amigo CHP basını kendisine "
adeta iktidara gelmiş" muamelesi yapıyor, yani artık hazrete "
yenilmiş de yenilmiş" de denemiyor...
***
Öztürk Yılmaz CHP'den kovulmuştu... Evet, böyle bir adam da vardı, Ardahan milletvekili... Eski Musul başkonsolosumuz, hani şu DEAŞ'ın elinde rehin tutulan diplomatımız...
Bir televizyon programında "ezan Türkçe okunsun" dedi, kendi ipini çekti.
Oysa "kendi içinde" son derece tutarlıydı.
Yeni bir parti kuracakmış, "toplumun önüne bir planla çıkacağız, yeni birşeyler yapacağız" demiş.
Yeni hiçbir şey yapamayacaktır.
Kemalizm'in insanlara söyleyebileceği yeni hiçbir şey yoktur.
Ancak "eski başarılarıyla" övünürler, Atatürk devrimleri.
Bu da, Internet'te birbirlerine yemek tarifi ve kedi fotoğrafı gönderen birkaç geçkin bayanı ve kulüpte briç oynayan ya da mahfelde rakı içen birkaç emekli Ankara bürokratını mutlu etmekten başka bir işe yaramaz.
Çünkü o "cumhuriyet mitingleriyle" nereye varıldığı yani nereye varılamadığı da görülmüştür.
Herhalde "Latin alfabesine geçeceğiz, kadınlara oy hakkı vereceğiz, soyadı kanunu çıkaracağız, şapka giydireceğiz" falan demeyeceklerdir.
"Köprüyü de yıkacağız havaalanını da" diyecek birkaç manyak çıkabilir ama herkes onlara güler.
Peki ne diyeceklerdir?
"Ezanı Türkçe okutacağız" demek, "sakın bana oy vermeyin" demektir.
Kemalistler'in en hazin ve sefil kesimi de, Tayyip düşmanlığıyla Amerikancı CHP yönetimini ve onun adayını destekleyen faşist gazetenin bazı mensuplarıdır.
***
Tefsir dediğin böyle olur!
"Firavun, Hazret-i Musa ile savaştığı için ordusuyla Kızıldeniz'de helak edilmedi. Halkı açlıktan ölürken kendisi israfın zirvelerinde dolaşıyordu. İsraf ettiği için Allah helak etti."
Mehmet Soysal