TÜRKİYE'DEKİ İttihatçı kafalar "Battık, bittik" diye yakınıyor. Bir bakıyoruz IMF'den tutun kredi derecelendirme kuruluşlarına kadar dışarıda önüne gelen dünyada Çin ile birlikte büyüyen tek ülkenin Türkiye açıklamaları peş peşe geliyor. Bizdeki Batı hayranı ve yancısı bu ittihatçı kafalar "Neişimiz var sınırlarımızötesinde" diye feryat ediyor.
Bir bakıyoruz özellikle son yıllarda aşık oldukları o Avrupa'dan "Türkiyebölgesinde süper güçoluyor" cümleleri patlama yapıyor. Üzerine başka iddialı açıklamalar da peş peşe geliyor. "Türkiye artıksöz dinlemiyor" diyenler çığ gibi büyüyor. Bundan yakınanlar, dövünenler sıraya giriyor. Geçtiğimiz hafta Amerika'nın önemli diplomatlarından Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de aynı cümleyi sarfetmişti.
Artık Yeni Türkiye'nin olduğunu gözlere sokmuştu.
Bizdeki ittihatçı kafalar devlet ne zaman teröristlere operasyon düzenlese devletine saldırıyordu.
Askeri, Savunma Bakanını suçluyordu. Devletin gücünü sorguluyordu.
ABD'li düşünce kuruluşu Atlantic Council ise, Pentagon için hazırladığı yeni raporda Türkiye'nin askeri gücünün çok önemli hale geldiğini yazıyordu.
Özellikle SİHA, ardından savunma sanayiinde yerli atılımların hızlanması Türkiye'nin NATO'da 'SÖZ DİNLEMEYEN' ülke sınıfına çıktığına işaret ediyordu. Evet Atlantic Council bile Pentagon'a "Türkiye söz dinlemiyor" diye ağlak raporlar yazacak hale gelmişti. Bununla da yetinmiyor, NATO içinde Türkiye'nin güçlenmesi nedeniyle ABD ve Fransa'nın büyük rahatsızlık duyduğunu Akdeniz ve özellikle Libya'da Fransa'nın tamamen oyun dışı kaldığına dikkat çekiyordu. Pentagon da Türkiye'nin askeri gücünün artmasından rahatsızdı.
Özellikle Afrika'da birçok ülkenin Türkiye'den askeri eğitim talebinde bulunmak üzere olduğu da rapora yansıyordu. Afrika'da önemli bir güç haline gelecek Türkiye'nin NATO içinde de dengeleri değiştireceğine işaret edilirken, tek kozları ise Rusya'dan aldığımız S-400 füzeleriydi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ABD'den patriotları istediğimizi, red cevabı geldiğini anlatıyordu.
S-400'leri almanın Türkiye'nin egemenlik hakları olduğunu söylüyordu.
Atlantic Counsil ise ABD'nin S-400 üzerinden Türkiye'ye baskı uygulamasının şu anda en önemli koz olduğunu, bunu Amerikan medyasıyla da desteklenmesi gerektiğinin ivedi olduğunu raporunda haykırıyordu.
S-400 şahane, ABD'nin bunun üzerinden Türkiye'ye saldırması bahaneydi. Asıl dertleri Atlantic Counsil raporunda ağızlardan dökülüyordu.
Söz dinlemeyen, güçlenen, Afrika'dan askeri eğitim almak isteyen ülkelerin kapısında yattığı Ankara dönemi, SİHA'lar ile Libya'dan Suriye'ye, Karabağ'a kadar yaptığımız gövde gösterileri, Savunma Sanayii'ndeki lazer silahlarına kadar varan muhteşem gelişmeler çıldırtıyordu. Adamlar "Türkiye güçleniyorve bağımsızlığını iyiceartırıyor" diye saçlarını başlarını yoluyorlardı.
Devletimize medya dahil her yolla saldırılması gerektiğine kadar raporlar yazıyorlardı.
Bizim Batı hayranı, Amerika'dan medet uman, müdahale isteyen, Erdoğan'ı indirmesini bekleyen ittihaçı kafaların, muhalefetin ise Amerikalı generallerin eğittiği teröristlere yönelik her operasyonumuzda neden Devletine saldırdığını ben anlayamıyorum. Anlamak çok zor değil mi?!!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.