DAVID Satterfield, üç gün önce yemin ederek resmen görevine başladı. David hoşgeldi ama işe başlarken boş geldi. Hatta göreve 1-0 mağlup olarak start verdi. Nisan ayında prosedür gereği ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda Türkiye ile ilgili sorulara cevap verirken kendinden bir hayli emindi David... "Ankara'nın, Rusya'dan S-400 hava savunma füze sistemi alımına karşı görev yapacağım" diyordu. Hatta garanti veriyor, "Büyükelçi olarak onaylanırsam Türkiye'ye S-400 konusunda doğru stratejik seçimi yapması için bastıracağım" diyordu. Ah David ah...
Sen gelene kadar S-400'ler bu ülkeye girdi bile. Büyük konuşmayacaksın.
Gücünün yetmeyeceği sözler verip kendi kalene gol atmayacaksın. Son yıllarda ABD'den gelen büyükelçiler hep boylarınndan büyük işlere girdiler. Her defasında da rezil rüsva olarak ya bu ülkeden kovuldular ya da kaçıp gitmek zorunda kaldılar.
O Amerikan elçilerini hep uyardım bu sütunlardan. Beni dinlemediler.
"Bak yakında bu topraklardan boynu bükün olarak görevden alınmış şekilde gidecekseniz" dedim. Her defasında da haklı çıktım.
En son defalarca uyardığım John Bass bile basıp gitmek zorunda kaldı. Şimdi seni de uyarıyorum David. Evet geçmişte bu ülke bir eyaletiniz gibiydi. Büyükelçileriniz, Başbakanların üzerinde eyalet valisi zannediyordu kendini. Karşınızda hazırolda bekleyenlerle yönetiliyorduk bir zamanlar. Hatta Bakanlar Kurulumuzun toplantılarına habersizce gidip, kapıyı pervasızca açarak içeri dalanlarınız vardı. Tıpkı müstemleke valisi gibi... Ama o günler geçti David.
Artık o eski Türkiye yok. Senin uğraşacağın, bastıracağın S-400 mevzusu da hiç yok. Kalmadı... Daha gelmeden rezil rüsva olduğun için henüz yolun başında seni uyarayım dedim. Dikkatli ol David. Gelmeden önce, ABD olarak Türkiye'nin demokrasisinden endişe duyduğunu da söylemiştin David. Sakın böyle mezulara girme... Demokrasi havarisi kesilme... Bu ülkede artık Amerikalı üst düzey yöneticilerin, CIA ajanlarının dünya üzerinde kaç yüz darbe yaptığı yönündeki açıklamaları defalarca yayınlanıyor. Kaç seçilmişi indirdikleri tek tek biliniyor. Bu Halk uyandı David. 15 Temmuz'da gölge CIA'nın internet sitesinden Türkiye Cumhuriyeti Başkanı'nın bindiği uçağa dair koordinatların verildiğini sokaktaki çocuklar bile öğrendi. Türkiye'nin demokrasisinden endişe duyacağına ülkenin demokrasi katliamları ve darbe girişimlerinden paniğe kapıl...
Onları konuş. Yoksa bu ülkede aptal durumuna düşersin. Hala Venezuela'da seçilmişi indirip, sokaktaki bir adamı taa Washington'dan Başkan olarak tanıyacak kadar ucuz sizin demokratlığınız. Gelmeden önce bir iddialı laf daha sarfettin... "Türkiye'ye insan hakları taahhütlerine saygı göstermesi konusunda meydan okumak için çalışacağım" dedin.
Ah David ah... Kimyasal silah var yalanıyla Irak'ta kaç milyon kişiyi gömdünüz? İngiltere Başbakanı bile "Kimyasalı uydurduk" itirafında bulunmadı mı yıllar sonra?
Ülkenin milyonlarca insanın kanında parmakları varken böyle boş boş konuşma. Irak'ta tutsaklara belgeli işkenceleri gözünün önüne getir.
Dünyanın dört bir yanında açtığınız mezarları hatırla. Konuşurken bin kere düşün. ABD, Senatoda "PKK/PYD'yi korumalıyız" diye yaptığın konuşmayı da not ettik. Sen önce terörist koruyan demokrasi anlayışını düzelt. Dünyanın en büyük güvenlik firmalarından biri olan G4S'in sözcülüğünü de yapıyordun bir zamanlar. 2016'da Orlando kentinde ABD doğumlu Afganistan kökenli 29 yaşındaki Ömer Metin'in, Pulse Clup adlı gece kulübünde gerçekleştirdiği silahlı saldırı sonucunda 50 kişi hayatını kaybetmişti.
Saldırgan, David Satterfield'in sözcüğünü yaptığı güvenlik firması G4S personeliydi. Ortadoğu'da da karanlık ilişkiler ağını yazmaya kalkarsak burada sayfalar yetmez...
Sen sen ol... Bu ülkede çeneni sıkı tut...
Aklını başına al... "Tövbe" de David!