Haftalardır bu maç bekleniyordu. Takımlar büyük transferler yapmış,Türkiye maça kilitlenmiştiama dün gece gördük ki futboladına koskoca bir sıfır vardı. ÖnceGalatasaray'dan başlayalım. Çok kötüoynuyorlar. Birçok oyuncu beklentilerinçok altında. Kendi evinde kendiseyircisi önünde bu kadar etkisiz oynamalarıinanılır gibi değil. Büyük bedellerlealınan bir Falcao var. Attığı amasayılmayan gol dışında neredeysetopla buluşmuşluğu yok. Tabiisuç onun mu, değil. Nerede o eskiBabel? Nerede o eski Feghouli? Marianokomedi... Stoperler el bombası.
Fenerbahçe ise belki puan kaybetti ama inanıyorum ki seyircisi 0-0'a rağmen oynanan oyundan oldukça memnundur. Emre büyük top oynadı. Gustavo'nun kesicilik ve defansifyönü çok iyi ama topla oyunagirerken zorlanıyor.
Sezon başından beri eleştirilen, neredeyse 4 adamın üçünün farklımevkilerde oynadığı Fenerbahçe defansı neredeyse tek pozisyon vermedi.
İlk yarıda atılan ve Altay'ın çok iyi kurtardığı şut dışında çok rahattılar.
Vedat Muriqi golcülüğü dışında da çok kuvvetli bir oyuncu. Süratiyle, özellikle gücüyle rakip defansı yıpratıyor. Koskoca 90 dakika tüm kontrolFenerbahçe'deydi. Zamanzaman oyunu kendi yarı alanındakabul etseler de Fenerbahçe benipozitif anlamda çok şaşırttı.
Maçın adamı futbolcu Emre ve tabii ki dünyanın en iyilerinden biri olan hakem Cüneyt Çakır'dı. Bir maç ancak bu kadar mükemmel yönetilir.
Üstelik şanslıydı da. 'Leminaikinci yarıda düştü mü, düşürüldümü? Penaltı var mı, yok mu'diye tartışılırken VAR kendisini davetetti. Cüneyt'in şansı şu; pozisyonöncesi Babel orta sahada topueliyle kontrol ediyor ve Cüneythaklı olarak eli veriyor. Ama yaBabel elle oynamayıp da Cüneyt penaltıya da değil kararını verecek olsa neolurdu? Ama Babel, Cüneyt'i dekurtardı, belki de Türk futbolundakihuzuru da...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.