YÜKSEL AYTUĞ

'Recep İvedik 5', gişede rekor kırar. Harika bir film olduğu için mi? Hayır. Muhteşem oyunculuklarından ötürü mü? Değil. Beyin kıvrımlarında tur üstüne tur atan 'ince' esprilerinden dolayı mı? Tam tersi... 'Recep İvedik'in en önemli silahı, kabalık! Gaz çıkarma, el şakası, burun karıştırma, kusma onun en önemli silahları(!) Peki öyleyse bu film nasıl olur da rekor kırar? Cevabım net: Zekice kurgulandığı, halkın gerçek gündeminden haberdar olduğu ve Şahan- Togan Gökbakar kardeşler bu milletin 'gülme reflekslerini' iyi ölçümlediği için...
'Recep İvedik' filmlerine gidenlerin emin olduğu iki şey var: Birincisi, hesapsızca gülme garantisi. İkincisi, 'yansıtma' prensibinden hareketle psikolojik rahatlama... İlkini de, ikincisini de biraz açalım...
Şahan, komedide en kestirme yolu kullanıyor. Öyle dolambaçlı, içinde göz alıcı zeka pırıltıları barındırmayan, mesaj kaygısı taşımayan, ille de kara mizah yapacağım diye kasmayan 'nokta atışları' yapıyor. Her 'durum' komedisinde olduğu gibi sürprizleri, zıtlıkları kullanıyor. Zaten gülme refleksini tetikleyen de bu ikisi değil mi! 'Recep İvedik' karakterini fenomen haline getiren, 'zıtlıkların efendisi' olması bence. Bir yönüyle acayip bir entelektüel, diğer tarafıyla magandanın önde gideni. Hücrelerinin yarısı kaba saba şakalar için programlanmış, öte yarısı saf vicdan ve yardımseverlikten oluşmuş. 'Recep' bu iki kutup arasında öyle gel-gitler yaşıyor ki, film kareleri bile hızına yetişemiyor. Seyirci afallayıp başlıyor gülmeye...
İkincisi 'yansıtma' demiştik. Psikolojik bir kavramdır; insanın kendinde olmasını istemediği tüm kötü özellikleri, bir anti-kahramanda toplayıp onu hedefe koyarak rahatlaması durumu. Eminim, benim gibi pek çok seyirci, 'Allah'ım iyi ki ben onun gibi değilim' diyerek, ruhunu 'Recep İvedik' ile çitileyip arınıyor.
Şahan ve Togan kardeşlerin bir başka etkili silahı ise gündemi iyi süzmeleri. Türkiye, her şeyi bırakıp ıssız adadaki bir yarışmanın peşine mi takılmış? Hooop, bizim 'Recep', 'Survivor' macerası ile karşımızda. Memlekette 15 Temmuz'un ardından milliyetçi duygular mı şaha kalkmış? Bizim Recep de bu kez Ay-yıldızlı eşofmanlara bürünüp yedi düvele spor salonlarını dar eden görüntüsüyle huzurumuzda. İşte 'Bu film rekor kırar' kehanetim de bundan kaynaklanıyor.
Gelelim, çok tartışılan Azeri boksör sahnesinin filmden çıkartılmasına. Tamam, o sahne çıkartılmış, iyi olmuş ama ya diğerleri ne olacak? Yunan'a, Rus'a, Rumen'e reva görülenler çok mu barışçıl? Eğer filmdeki her 'uluslararası' sahne, Azeri kardeşlerimizin verdiği haklı tepkiye paralel bir infiale sebep olsa, Dışişleri Bakanlığı başka meseleyle uğraşamazdı, o kadar yani...
Diyeceğim o ki; 'Recep İvedik 5', bu serinin müptelalarını tatmin edecek komik bir film. Özellikle de espri yoğunluğu düşmeden önceki ilk yarısıyla... Şahan, 'durum komedisini' alıp biz Türklere özgü 'dürüm komedisi'ne çevirmiş. İçinde ne olduğunu çoğu zaman anlayamasanız da, karnınız doyuyor işte...