Son 48 saat dünyanın belki de son zamanlarda geçirdiği en gürültülü en hareketli zaman dilimiydi.
Peki neydi?
Ne oldu?
Bu sorunun cevabını baştan buraya yazalım sonra detayına bakacağız.
Gazze soykırımında gelinen 12 Nisan'a kadar yalnızlaşan, ABD'den dahi desteğini kaybeden İsrail,
Bugün ABD ve Avrupa ülkeleri dahil herkesin koruyup kolladığı ülke oldu.
Evet nasıl oldu bu?
İran İsrail'i gerçekten vurdu mu?
İntikam alındı mı?
7 Ekim'den bu yana İran tarafından İsrail'e sürekli tehditler savruldu: Şöyle vururuz! Böyle vururuz! Vurdu da.
Ama nasıl vurdu?
Kendisi değil vekilleri aracılığıyla… Lübnan'da Hizbullah İsrail'in kuzeyine yönelik füze atışları yaptı. Yemen'de Husiler birkaç kargo gemisine el koydu ya da roketlerle hedef aldı
Bu kadar!
Peki İsrail ne yaptı?
Kasım Süleymani'den tutun da bugüne kadar 30'a yakın İranlı generali, Devrim Muhafızı komutanını yaptığı suikastla öldürdü, yetmedi İran destekli grupların Lübnan'da, Irak'ta ya da Suriye'de yerleşkelerini hedef aldı.
O devasa askeri güçler adeta çatapat oynadı.
Daima karşılıklı salvolarla gün geçirildi, kamuoyu oyalandı,
Gazze arka plana atıldı..
Her büyük saldırı, her büyük katliam öncesi yaşandı tüm bunlar.
Sırada Refah vardı.
İsrail tarihini bile planladı.
Ama o buna hazırlanırken dünyaya yeni bir gündem lazımdı.
İsrail'in Şam'a yönelik saldırısı işte tam da zamanında yapıldı.
Çünkü vurduğu yer uluslararası hukuka göre İran'ın kendi toprağıydı.
Devrim yanlılarına göre Bu son damlaydı bardağı taşıran.
Buna cevap gecikmemeliydi.
Yükselen tepkisi bastırılmalıydı.
Kırmızı bayraklar asıldı, intikam yeminleri edildi, Humeyni'nin yüzü, pozlarıyla İran "İsrail'i vuracağım mesajını verdi.
Tarihinde ilke kez İran kendi topraklarından yapacaktı saldırıyı.
Amerikan medyası günler öncesinden yazmaya başladı.
O gün geldiğinde ABD Başkanı Biden'ın helikopterine binişi servis edildi.
Ve dünya 3. Dünya Savaşı'nı dahi tetiklememesi beklenen o saldırıyı canlı yayında izledi.
İHA'lar havalandığı andan itibaren dakika dakika görüntülendi.
Dört bir koldan Yemen, Lübnan, Irak ve İran'dan balistik füzeler roketler fırlatıldı.
Demir Kubbe gibi ABD ve İsrail savunma sistemleri bu mühimmatların çoğunu daha İsrail'e ulaşamadan havada imha etti.
İsrail'e göre %99'u, İran'a göre ise sadece bir kısmı…
İran'a göre verilen zayiat çok büyük, İsrail'e göre ise oldukça küçük.
Ve bir açıklama ..
"İsrail'e karşı misilleme operasyonu tamamlandı"
İşte olay bu kadar.
Dünya da şaşkındı.
Bu muydu?
Evet buydu.
Ne bekleniyordu ki?
Şimdi dünya günlerce İsrail'in Iran'a olası saldırısını konuşacak.
Tüm dikkatler oraya çekilecek.
Ama bu arada Gazze, İsrail tarafından vurulmaya devam edecek.
Daha birkaç gün önce Refah'a kara operasyonunun tarihinin belli olduğunu söylemişti Katil Netanyahu.
Evet maalesef dünya bunu konuşurken yine Gazzeli masumlar, ya bombalarla ya da açlıkla hayata veda edecek.
Ve bakalım kez dünya hangi pencereden izleyecek.