Muhafazakâr satışa devam mı?

Hastanelerden okullara kadar nokta atışı bombalarla Filistinli bebeklere varıncaya değin katliam yapan Soykırımcı İsrail'e "İsrail terör örgütü" deniyor ya, "terör örgütleri" alınganlık gösterseler yeridir.
Hatta bir imza kampanyası düzenleyip (mesela) "Biz öyle İsrail gibi önce yardım kuruluşlarına yer gösterip sonra da o yeri bombalamayız..." deseler herkes dumura uğrar.
Demem o ki, Irkçı Siyonist İsrail o derece müstekreh bir örgüttür.
Bunu görmek için de insan olmak kâfidir. Gerçekten de İsrail bombalarıyla paramparça edilen çocuklarının parçalarını toplayıp poşetlere koyan Filistinli babalara duyarsız kalmanın, insanlıktan çıkmanın dışında hiçbir izahı yoktur.
Hülasa, bu işin iktidarı-muhalifi veya sağcısı-solcusu olmaz.
Muhalif gazetelerden Evrensel veya Birgün'den, HKP ve TKP gibi en solcu muhalif partilere kadar Filistin'den yana tavırlarını ortaya koydular. (Muhafazakâr muhaliflerden Karamollaoğlu'nun da hakkını teslim edelim, baştan beri duyarlığını net bir şekilde gösterdi.)
Yazık ki, "içimizdeki" kimi muhafazakârlar geçen gün öyle bir manşet attılar ki eski satışlarını anımsadım. ("İçimizdeki" dediğim lafın gelişi, yoksa bir hobi olarak bile muhafazakâr olmak hiçbir zaman ilgimi çekmedi, çok şükür.)
Eski satışları mı?
Yıllar önce (16.08.2006'da) "Hiçbir şey bu satışı unutturamaz" serlevhalı bir yazıyla dile getirmiştim. Muhafazakâr kadınların bilezik paralarıyla kurdukları televizyonun lisansını, (Sabra-Şatilla kasabı Şaron'un Filistin'de yeni Yahudi yerleşim merkezleri kurmasına katkı sunan) ABD'li Siyonistlerin Türkiye'de yayın yapan malum televizyonuna satmışlardı.
Şimdi de...
Bölgedeki tüm halkların etnisite ve mezhep farklılıklarına rağmen, İsrail'in ABD refakatindeki çocuk katliamlarına karşı oluşturdukları direniş atmosferine "dalgakıran" mesabesinde manşet kotardılar.
Nasıl mı?.. Bulmuşlar ismiyle müsemma bir "muhteremi" konuşturmuşlar. Neymiş efendim, İran ve "İran'ın kuklası" dediği Hizbullah, İsrail'in yolunu açıyormuş!
Peki İsrail'in bundan haberi var mı?
Şaka bir yana da, nasıl açıyorlarmış İsrail'in önünü?
Yok hayır, öyle birileri gibi "Hamas'a direniş kabiliyeti kazandırarak..." demiyor. Daha sinsi şekilde, "İran, Arap devletlerini böldüğü/ parçaladığı için İsrail'e karşı direnecek devlet kalmadı" diyor.
Bilmeyen de İran olmasaydı veya ABD müttefiki Şah dönemi İran'ı olsaydı, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerin İsrail'i duman edeceğini sanır.
Söz konusu muhterem Şii düşmanı falan değil, bizzat Şii. Sanırım "ehlileştirilmiş ahmaklardan" olduğu için olsa gerek, Hizbullah'ın sekreterliğinden el çektirilmiş bir Arap.
Bakınız, İsrail'in önünde oluşan "direniş atmosferini" asıl bu kafa iğva eder. "Filistinliler topraklarını sattılar" lagalugası veya Fatih Altaylı'nın "İsrail, Ahmet Yasin'i neden serbest bıraktı..." şapşallığı veya "Araplar bizi arkamızdan vurdu" martavalı değil.
Unutmayalım: Irkçı Siyonist İsrail, Arz-ı Mev'ud yolunda kimsenin etnisitesine, mezhebine, diline, rengine bakmaz.
Tek çare vahdettir, tefrika değil.
Hatta bu vahdet, tüm mazlumları ve antiemperyalistleri kapsayacak kadar geniş tutulmalıdır.