‘Bir yobaz sevgi ile karşılaştı’
Sabiha Gökçen Havaalanı'ndaki yolcu duraklarında öpüşen bir çifte bir kadıncağızın gösterdiği tepkinin üzerine nasıl da iştiyakla atladılar.
Adeta hasret kalmışlar gibi. "Gericilikle kuşatılmış olduklarını" haykırmak için fırsat kolluyorlarmış gibi.
Söz konusu çift bile teyzeleri yaşında gördükleri kadıncağıza bunların binde biri kadar tepki göstermemiş, çekip gitmişler.
Lakin bunların dilinden düşmüyor.
Kolektif itham için anında araçsallaştırdılar.
Mesela, Enver Aysever dostumuz, "Öyle hâle geldik ki gerici yobaz bir çağı meşru kılan bir anlayış içindeyiz..." diye kaptırıp gitti. Artık ne alakası varsa.
Oysa son derece münferit bir hadise.
Zaten o durakta bekleyenler de uyarmışlar kadıncağızı. "Görmek istemiyorsan yüzünü çevir..." diyen de olmuş, "Sana ne!" diyen de.
Kadıncağız da buna mukabil feveran etmiş. "Toplum içinde öpüşemezler!.." diye başlayıp "El ele tutuşuyorlar tamam, sarılıyorlar tamam, bir de öpüşüyorlar; sonra ne; edepsizlik!.." diye bitirmiş.
Bunların bir gazetesi (Birgün) de kadıncağızın bu feveranını, "Bir yobaz sevgi ile karşılaştı" şeklinde haberleştirmiş.
Nasıl yaratıcı zekâ ürünü, ne müthiş ironi zevki, değil mi? Ne diyelim, Allah daha beter etsin.
***
Kadıncağıza o duraktakiler gibi, "Sana ne!" diyebilir veya "anakronik" bulup gülüp geçersiniz, "yobaz" diye yaftalamak da nedir?
Kadıncağız "Sonra ne; edepsizlik..." demekle, "Bu işin veya bu tarz özgürlüklerin ölçüsü ne, nereye kadar" diye soruyor aslında.
Geçen sene Bebek sahilinde bir çift "aşk yaparken" görüntülenmişti de "Bu beden benim. Nerede, nasıl, kiminle, ne şekilde; sana ne Tayyip!" diyenleri arkalayan endişeli modernler, "Bu ne ahlaksızlık, ahlak elden gitti" yollu feveran etmişlerdi.
O vakit kimseciklerin aklına "Bir yobaz aşk ile karşılaştı" demek gelmemişti.
Aşk ile o işin ne alakası var demeyin.
O kadıncağızın "edepsizlik" tesmiye ettiğine bunların magazin medyası "aşk" demiyor mu?
Hayır yani, "Aşk yaparken yakalandılar" en klasik manşetleri değil mi?
***
O kadıncağız "Öpüşüyorlar, sonra ne; edepsizlik..." deyince herkesin aklına "Sana ne!" demek geldi ya, peki nereye kadar bu böyle?
Yani nereye kadar, "Bize ne?"
Örneğin, Bebek sahilindeki mahut hadiseye tepki gösterenlere neden "Sana ne" veya "Sen de bakma kardeşim, yüzünü çevir geç" diyen çıkmadı?
Demek ki bir ölçüsü var bunun.
Soru şudur:
Ölçüyü kim neye göre belirliyor? Dahası, özgürlüğün ölçüsü nedir?
Bakınız, İtalya polisi ülkelerini ziyaret eden ABD'li ünlü rapçi Kanye West'in eşi Bianca Censori'yi aşırı açık giyinmesi nedeniyle ceza alacağı konusunda uyarmış. Halkın içinde böyle giyindiği için 4 aydan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilirmiş.
Peki aşırı açıklığın ölçüsü nedir?
Benim bildiğim, Bianca Censori'yi hiç de aratmayacak açıklıkta mebzul miktarda insan evladı her gün İstanbul'da arzı endam ediyor.
İtalya hangi ara insanların giyimlerine karışacak kadar "yobazlaşmış" onu hiç bilmiyorum.
İroni zevki gelişmiş muhteremlerden "AK Parti İtalya'yı da bozdu" manşetini bekliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)
- Cübbeli Hocama hepyek soru (06.11.2024)