Partiyi kapatacağınızı vaat edin kazanın
Büyük şairimiz İsmet Özel geçtiğimiz Ramazan Bayramı münasebetiyle fahri başkanı olduğu İstiklal Marşı Derneği'nde yaptığı konuşmanın bir yerinde, Ecevit'in 12 Eylül 80 darbesinde CHP Genel Başkanı olarak girdiği hapisten çıktıktan sonra CHP'ye geri dönmeme nedenini (basında yer aldığı kadarıyla) "CHP, Türkiye düşmanlarının eline geçmiştir" diye açıkladığını dile getirdi.
Özellikle Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında efsaneleşen Ecevit neden CHP'yi geri almayı denemedi?
"Değişim" lakırdılarıyla bir kampanya başlatıp CHP'yi istediği çizgiye getirmeye çalışamaz mıydı?
Neden yapmadı?
Bu milletin CHP'ye iktidar yüzü göstermeme kararlılığının neşet ettiği "derin damarı" mı fehmetti?
Sahi, CHP'den umudunu neden tastamam kesti?
***
İsmet Özel söz konusu sohbetinin devamında, Ecevit'in "Türkiye düşmanlarının" eline geçtiğini söylediği CHP'ye geri dönmeyip DSP'yi kurduğunu, DSP'nin de bugün Cumhur İttifakı içinde yer aldığını, bunun da rastgele şeyler olmadığını söyledi.
Bu ifadeden hareketle İsmet Bey'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı veya AK Parti'yi "desteklediği" sonucunu çıkarabilirsiniz.
Lakin, felaket yanılırsınız. Kurulduğu günden beri AK Parti'ye muhalif tavır almış, en sert ifadelerle eleştirmiştir.
Ne ki, günümüz "muhalifleriyle" de uzaktan yakından alakası yoktur. Zira, dünya sistemine "muhalif" (muhalif hafif kalır, düşman) olduğu için, bu sistemin taşeronu mesabesindeki "muhaliflere" de kökten karşıdır.
Klas duruş sahibi has mütefekkir, derin bir mümindir. Ve, "ilke" deyince akla gelen remz şahsiyetlerdendir.
Seçimlerden önce yaptığı mezkûr konuşmasında şunu demiştir: "Yani allem ettiler kallem ettiler, bir altılı masa icat ettiler mesela (…) Bunların iki tanesi AKP iktidarında bakanlık yapmış insanlar ve şimdi AKP'nin her şeyine sövüyorlar. Yani AKP sövülmeye değer bir yer değildir demiyorum ama bunu en azından AKP'de bakanlık yapan insan yapmasın..."
O ikisinden biri sadece bakanlık değil, başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı da yapmış olan Davutoğlu'ydu. "Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanı'mız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak..." diye de söz vermişti.
İzninizle şuracığa minik bir parantez açalım: Birçok naçizane yazısında "eleştirel mesafeden" söz eden, eleştirinin olmadığı yerde "pazarlama memuruna" dönüşmenin mukadderat olduğunu derceden fakiri, "eleştiri ve özeleştiriye" tahammülsüzlükle itham eden Davutoğlu muhibbi zibidilerin eleştirilerinin toplamı, (keyfiyet planında) İsmet Özel'in herhangi bir "eleştirel" cümlesinin virgülü etmez. Demem o ki, haysiyetli her eleştirinin başımızın üstünde yeri vardır. Entegrist bozguncuların "retorikleri" de ayağımızın bodrumundadır. Parantezi kapattım.
***
Anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu masa kurmalara doyamadı. Dünkü konuşmasında "Gerekirse 6'lı Masa değil, 16'lı Masa kurarım…" dedi.
Demek ki, kendisine oy vermediğini açıklayan Abdüllatif Şener bir parti kursa 16'lı Masada kendine yer bulabilir. Daha önce ne yaptığının ne önemi var. Davutoğlu da Kılıçdaroğlu'na ahlaksız demiş, ömrünün CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçtiğini söylemişti.
Mesele Masa kurmak değildir. Mesele, CHP'nin bizzat kendisidir.
Çözüm, "değişim" falan da değildir.
Ona bakarsanız, Mustafa Kemal'in vefatından itibaren CHP mütemadiyen değişiyor zaten.
İsmet İnönü CHP'yi değiştirmeseydi, başkanı ABD Büyükelçisi olan 4 Türk 4 ABD'liden müteşekkil bir komisyona Milli Eğitimimizi teslim eden anlaşmanın altına imza koyabilir miydi?
Kılıçdaroğlu da CHP'de bütün "değişimleri" yaptı. Partiyi tanınmaz hale getirdi, yine zafer gelmedi.
Kılıçdaroğlu'na önerim şudur: Beyhude yere masa kurmakla uğraşmasın, en kallavi değişimi vaat etsin:
"CHP'yi kapatacağım!" desin, başarılı olamazsa gelsin beni bulsun.
Gülmeyin…
Şimdiye değin CHP'yi savundular da ne oldu; yüzde 25'ten kurtulabildiler mi? Bari geri kalan yüzde 75'e hitap etsinler işte.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)
- Cübbeli Hocama hepyek soru (06.11.2024)