Söylemeyeyim diyorum ama söylemeden de olmaz. Lakin netameli konudur, öyle "dan" diye konuya girmek de olmaz.
Ne yapsam nasıl etsem; iyisi mi daha evvel dercettiğim bir "anımdan" başlayayım...
Birlik Sahnesi'nin 1987'de yurtiçi ve yurtdışında yüzlerce kez sahnelenen "KaraGeceler Efendim" adlı oyunumda yer alan bir "epizot"ta', ABD ile yaptığımız Savunma ve Ekonomikİşbirliği Anlaşması (SEİA) hicvediliyordu.
Amerika'nın bölgeye yerleşerek, bölge halklarını birbirine kırdıracağına işaret eden mezkûr oyunumdaki "koro" şöyle sesleniyordu: "Siz bölgeye / Biz savaşa / Olduk mutam sömürge..." Ulvi Alacakaptan birkaç yıl evvelfakire, "yıllar öncesinden bugünü yazmışsın"demişti.
Elbette bunu, "bakın ne kadar daileri görüşlüymüşüm" yollu budalalıkyapmak veya kendimle dalga geçmek içinnakletmiyorum.
Zaten o vakitler henüz yirmili yaşlardaydım, her tarafım "öngörü" olsa ne yazardı.
Çok basit, çok yalın bir "ezberim" vardı sadece: ABD sömürücüdür veişgalci İsrail'in de bölgedeki biricikhamisidir. ("Fetullah'ın Abant Aydınları" evvela bu ezberlerimizi bozmak istediler. Mesela, Sevr diyene de paranoya damgasını vuruyorlardı.)
Fakir, 87'de SEİA dolayımında bölge halklarının birbirine kırdırılacağına işaret etmiştim.
Çok değil 4 yıl sonra, 1991'de, ABD Çekiç Güç Operasyonu'nu başlattı. Rahmetli Erbakan 94'te yaptığı bir konuşmada dönemin iktidarlarına bakınız nasıl seslenmişti "Çekiç Güç ikinciSevr gücüdür... Siz Çekiç Gücü buülkede tuttukça ne bağımsızlıktanbahsedebilirsiniz, ne de bu ülkedemilli bir menfaati kollayabilirsiniz. Haysiyetli dış politikanın ilk yapacağıiş bu gücü geldiği yere göndermektir..."
Yazık ki yazık...
Kimi zaman mezhep kimi zaman da etniste asabiyeti nedeniyle, "sömürülenler" "sömürücüleriyle" işbirliği yapmak için birbirlerini kıyasıya ezdiler.
Halbuki Erbakan'ın dediği gibi, "Irkçılık diyebir ideoloji olamaz;sömürüldükten sonra Kürtolsan ne olur, Türk olsanne olur."
***
"ABD Birinci Körfez Savaşı sonrası Çekiç Güç'le Kuzey Irak'ta ne yaptıysa Suriye İç Savaşı sonrasında bulduğu fırsatı da benzer biçimde değerlendirmeye kalkışmıştı..."
Bu satırları Haşmet Babaoğlu'nun Çekiç Güç'ü hatırlattığı dünkü yazısından alıntıladım.
Bir de "hassas noktaya" değiniyor ki, "budur" diyeceğimiz cinsten.
Okuyalım: "ABD yönetiminin bir bölümü uzun vadeli planlarının yenilgiye doğru sürüklendiğini fark edip hemen "ortak şemsiye altında güvenlibölge" teklifini getirdi. / Uyanık olmak gerek... / Bu teklif yeni bir Çekiç Güçprojesine kılıf olabilir."
***
Türkiye, Sayın Erdoğan'ın önderliğinde başlattığı Afrin BarışOperasyonu'yla tüm oyunları bozdu.
Fakat oyuna gelmemek için ezberimizi bozmayalım: "Müstevlide oyun bitmez!"
Ortak şemsiye altında "güvenli bölge" ABD'yle değil, işgale uğrayan ve uğratılacak olan bölge ülkeleriyle kurulabilir.
ABD malum terör örgütlerinin patronu olmaklığı bir yana...
15 Temmuz'daki 250 insanımızın katilini teslim etmediği sürece "güvenlik sorununun" kaynağı olmaya devam edecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.