Kalın ve gerçek çizginin neresindesin?
"Ne diyor Tayyip Bey; 'PKK'ya yardım ediyor Amerika.'
Dünya tarihinde görülmüş müdür, bir devlet başkanı bunu söyleyebilme cesaretini göstersin.
Şimdi kızabilirler bana; Tayyip Erdoğan'ı mı savunuyorsun, diye.
Tayyip Erdoğan beni hapse attı, ben kimseyi savunacak durumda değilim..."
Pardon, Emin Gürses kim mi?
Ergenekon kumpasıyla gözaltına alındığında (04 Mart 2008 tarihli yazımda) buna üzüldüğümü belirtmiş ardından onu şöyle tanıtmıştım: "Amerika'nın Orta Doğu'daki hayati çıkarları iki tanedir. Biri, petrol akışının kontrolü, diğeri İsrail'in güvenliğidir, sözünü söyleyebilmiş adamdır..."
Adam olanlar da zaten böylesi günler için vardır.
Diyeceksiniz ki...
Madem hakikati söylüyor, bilmiyor mu, Erdoğan'ın onu hapse atmadığını.
Bilmez olur mu?
Hiç bilmese, 17 - 25 Aralık 2013'te bizzat Erdoğan'ı "infaz" etmeye çalışan FETÖ yargısının kendisinin mahpus damına düştüğü yıllarda da cari olduğunu bilir.
Lakin...
ABD ve taşeronlarının işine gelmeyen her çıkışı hangi algı faaliyetiyle boğmak istediğini de gayet iyi bildiği için mezkur ifadeyle (tabiri caizse) "her kuşun eti yenmez" demeye getirmiştir.
Fakat...
ABD ile yaşanan "vize krizi" algı faaliyetlerinin en azından eskisi gibi çalışmayacağını gösterdi.
Mesela, Sözcü gazetesi yazarlarından Soner Yalçın'ın dünkü yazısında "depresif muhaliflik hastalığından muzdarip" çevrelere söyledikleri bunun işareti: "Atilla İlhan olaylara 'iktidarda AKP mi, CHP mi var' gözlüğünden bakmazdı..."
Nerden mi bakardı?
Yurtsever misin değil misin, yani, antiemperyalist misin değil misin penceresinden.
Vatanımızın kuşatma altında olduğu şu günlerde suni ayrışmalar veya "fake" kamplaşmalar artık bitmiştir. Erdoğan karşıtı oldukça sert yazılar yazan solcu Ender Helvacıoğlu da "kalın ve gerçek çizgiyi" geçen gün şöyle dile getirdi: "ABD'den yana mısın Türkiye'den mi? (...) Bu soruya 'Türkiye'den' yanıtını veremiyorsan, geçmiş olsun. Halkımız çok şeyi affeder, ama vatan hainliğini affetmez..."
Oysa FETÖ medyasına göğsünü nasıl da siper etmişlerdi.
Pardon, zaten FETÖ'ye göğsünü siper ettikleri için mi bir şey söyleyemezler?!
Bu Barış Yarkadaş'lardan biri de, "CHP'nin konsolosluktan dönme milletvekili" Öztürk Yılmaz...
Kendisini vaktiyle "rehin" alan DEAŞ ile John Bass'ın Türkiye'yi tehdit ettiği DEAŞ aynı DEAŞ işte, neden susuyor?
"Amerika tüm Türkleri değil, AK Partilileri cezalandırsın" sözünü söylememişmiş.
Ya?
"Bütün Türkler cezalandırılıyor!" demiş.
İyi o zaman, farkını söylesin de diğer Barış Yarkadaş'lar da öğrensin.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Onlara da yâr etmezmiş (21.11.2024)
- Bombayı kendisi koydu (20.11.2024)
- Haksız tartışma bu (19.11.2024)
- İsmet Özel, Seyyid Kutub ve molla (16.11.2024)
- Yemişim İran’ını (14.11.2024)
- Cübbeli Hocamın fakire cevabı (13.11.2024)
- Neden ağlıyorlar? (12.11.2024)
- Elemanın ekstrası var (09.11.2024)
- Tanrısına ne yaptıracak? (07.11.2024)
- Cübbeli Hocama hepyek soru (06.11.2024)