Dün gece Varşova'da 50 bin seyirci önünde oyuncu değişikliklerinin fazlalaştığı bölüme kadar resmi maç ciddiyetinde bir karşılaşma izledik. İlk devrede istediğimiz hiçbirşeyi sahaya yansıtamadık. Futbol kopuk kopuktu. Belki rakip izin verdiği için topla fazla oynuyorduk ama üretkenlik sağlayamıyorduk. Sadece koşuyor, mücadele ediyorduk. Ama tabii bu artılar yeterli olmuyor. İkinci devre daha değişik bir görüntü sahne aldı. Yoğun baskı kurduk, etkili ataklar geliştirdik. Pozisyonlar da bulduk ve beraberliği de yakaladık ama günümüzfutbolunun en önemli ilkelerinden biri olantakım savunmasını tamamen kaybettik. Geniş alanda yakalanıp rakibin kontrataklarında pozisyonlar verdik. Daha da önemlisi beraberlik golünden sonra daha kontrollü olmamız gerekirken verdiğimiz arka arkaya pozisyonlardı. En sonunda başarılı kurtarışlar yapan Mert de ikinci golü önleyemedi. Şimdi gelelimgenel gözlemlerime; Montella'nın düşündüklerini, planladıklarını mantığımla bağdaştıramıyorum. Senelerdir en büyük sıkıntımızkadro istikrarsızlığı, birlikteoynama alışkanlığımızçok yetersiz. EURO 2024 öncesi son hazırlık maçı yapıyoruz, bir önceki maçtan 7 oyuncu farklı. Santrforda Semih'e görev veriyor, diğer 9 kişiyle bir kere bile oynamamış. O da zaten hiçbir şey yapamadı. Arda ve Barış Alper ön planaçıkan isimlerdi. Kerem ve Hakan daiyi mücadele ettiler. Kolektif yapısı oturmamış bir takımla Avrupa Şampiyonası'nda en büyük gücümüz taraftar desteği ve hırsımız olacaktır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.