Fizik zayıfsa hiçsin
Üç büyükleri olumsuz etkileyen ve bir türlü teşhis edilemeyen kronik bir hastalık var. Büyük umutlarla rekor fiyata alınan yabancı futbolcuların büyük çoğunluğu İstanbul'da futbol oynamayı düşünmüyor. Çünkü profesyonellik duyguları yok. Nasıl olsa paralarını garantiye almışlar. İki-üç hareket yapıp, bir gol atınca zaten medyada göklere çıkarılıyorlar. Fizik açıdan düşüş olduğu için teknik direktör onu yedeğe çekerse de yine medyada ağır eleştiri oluyor. Bunun son örneği Ljajic… 'Bu yeteneği nasıl oynatmazsın!' diye Abdullah Avcı'ya eleştiriler yağıyor. Birçok kişi ne kadar yetenekli olursan ol, fiziki açıdan güçsüzsen günümüz futbolunda bir hiç olduğunu anlamadı.
Bazı örnekler verelim…
VAGNER LOVE; Alanya'da ligin ilk yarısında harikalar yaratıyordu. Ara transferde Beşiktaş aldı. İki ay içinde yok oldu. Nedeni kendine bakmamaktı. Ama şöyle yorumlar yapıldı; neymiş Love, Alanya'da bulduğu geniş alanları Beşiktaş'ta bulamıyormuş… Tamamen yanlış, çünkü kabiliyetli nokta santrfor, eğer kuvvetliyse geniş alanda da dar alanda da başarılı olur.
ROBİNHO; Sivas'ta mükemmel bir performans sergiliyordu. Başakşehir 'Robinho'yu alırsak garanti şampiyon oluruz' dedi. Ara transferde aldılar. Hemen bir yazı yazdım, 'Robinho İstanbul'da top oynamaz.' Sonuç ortada!
SLİMANİ; Kendisini çok iyi tanıdığımdan çok yönlü iyi bir santrfor dedim. "İstanbul'da ne yapacak bekleyelim, öyle konuşalım" diye ekledim. F.Bahçe'de sefilleri oynadı.
KRUSE'nin, Bremen'de birçok maçını izledim. Hızlı, çabuk hareketli, golcü ve asistçi bir forvet. F.Bahçe'ye geldi. Her geçen gün eriyor. Ama medya yine sahip çıkıyor. Sistem uymuyormuş!
Şimdi bunlarını tersi örneklere geçelim… F.Bahçe'de ligin ilk yarısında ön plana çıkan tek yabancı futbolcu Vedat. Neden çünkü düzgün bir aile hayatı var, profesyonel. G.Saray'da kaleci Muslera dışında birçok kaliteli yabancı varken, ön plana çıkan kısıtlı yetenekleriyle Ömer... Aslında tam profesyonel olan ve her zaman inandığım Linnes kadroya alınmamıştı! Beşiktaş'ta ise yetenekleri sınırlı, mücadelesi yüksek, fizik gücü, profesyonelliği ve devamlılığıyla 36 yaşındaki Atiba var... Bu üç örnek birçok gerçeği açıklıyor herhalde.
***
Mantığıma uymadı!
G.Saray'da futbol mantığımın hiç almadığı bir olay yaşandı. Geçen sezon Onyekuru'nun gideceği belliyken Babel ile erken söz kesildi. Babel dünyanın en güçlü takımlarından Hollanda'nın ilk 11'inde oynuyor. Beşiktaş'taki performansıyla ne kadar önemli kanat forveti olduğunu belgeledi. Bu sene ligin ilk devresinin sonlarına doğru gündeme birden Onyekuru geldi. Onyekuru ikinci sınıf bir kanat forveti. Fransa Ligi'nde kümede kalma mücadelesi veren Monaco'da yedek. Babel ise geçen sene yediği son saniye golüyle Şampiyonlar Ligi'nde final oynamayı kaybeden ekol takımı Ajax'a gitti. Bizde Babel'e şöyle eleştiriler yapılıyor; "G.Saray'ın hücumda el freni.' Öncelikle G.Saray bir kontratak takımı değil. Fatih Terim'in kafasında inandığı ve her zaman uygulattığı sistem, oyunu karşı alana yıkmaktır. Bu durumda en önemli unsur set oyununda başarılı olmak. Set oyununun en önemli kanat forvetlerinden biri de Babel'di!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Maximin realist futbol oynadı (11.11.2024)
- İlk 8 avantajı artık kaçmaz (08.11.2024)
- Semih yerinde kendini buldu (07.11.2024)
- Kalitesiz bir karşılaşma izledik (29.10.2024)
- Sanchez ve Yunus maçın en iyileriydi (24.10.2024)
- Adam eksiltemeyen kanatlarla olmaz! (21.10.2024)
- Sallai’yi kazandı (20.10.2024)
- Bütün takımımız alkışı hak ediyor (15.10.2024)
- Dokunulmaz... (07.10.2024)
- Takımlarımızın kondisyonu vasat (04.10.2024)