Türkiye Kupası çok anlamlı bir kupadır. Ama ne yazık ki son senelerde Süper Lig takımlarının çoğu kupaya gereken önemi vermiyor. Bu da beni çok üzüyor. Teknik adamlara ve yönetimlere, 'Neden yedek ağırlıklı kadrolarla kupa maçlarına çıkıyorsunuz?' diye sorsam verilecek cevaplar belli: "Aslarla çıkarsak, hem yorgun düşeriz hem de sakatlık olabilir. Yedeklerimizi de bu maçlarda gözlemliyoruz."
Bu cevapların hepsi yanlış... Avrupa'nın en önemli ligi Premier Lig. Üst düzey tempo ve mücadele var. Yanında da hem lig kupası var, hem de FA Cup. Bir de Avrupa... İspanya'da Kral Kupası büyük önem taşır, takımlar hep ideal kadrolarıyla çıkarlar. Fransa'da da hem Fransa Kupası hem lig kupası vardır. Bu ülkelerde takımlar en fazla 3-4 rotasyon yapıyorlar. Bizde ise "Haftada bir maç oynayalım" düşüncesi hakim. Hiç günümüz futboluna uygun bir bakış açısı değil. İşte görüyoruz, düşük tempolu ligimizde az maç oynayanlarda dahi rekor adale sakatlıkları var. Çünkü futbolcuların çoğu tembelliğe alışıyor, özel hayatlarına önem vermiyor.
AKHİSAR'I ÖRNEK ALIN BİRAZ
Bir konu daha var: Eğer siz yedek ağırlıklı kadro ile çıkarsanız onların durumlarını da tahlil edemezsiniz. Çünkü birbirlerini tanımıyorlar. Ama genel düzen içinde görevlendirirseniz fikir edinebilirsiniz.
Geçen sezon mütevazi takımlarımızdan Akhisar, Türkiye Kupası'nı kazanıp büyük bir onura ulaştı. Perşembe gecesi de üç kez üst üste UEFA Kupası'nı kazanan La Liga'nın önemli takımlarından Sevilla, Akhisar'a misafir olacak. Fena mı olacak!
Tribünde talihsiz şekilde yaşamını yitiren genç kardeşimiz Koray Şener'e Allah'tan rahmet, kederli ailesine de baş sağlığı dilerim.
ERWİN KOEMAN COCU'DAN FARKLI
Günümüz futbolunda başarı için teknik direktörlerin yardımcılarının da önemi vardır. Teknik direktörle yardımcısı arasında bir iletişim olması şarttır. Aralarındaki görüş ayrılıkları kısıtlı olmalıdır.
Fenerbahçe'de Cocu'yla yollar ayrıldıktan sonra derbi için yardımcısı Koeman görevlendirildi. Koeman da öyle üç önemli değişiklik yaptı ki Cocu'yla aralarındaki bir görüş ayrılığı ortaya çıktı.
Öncelikle Cocu, Valbuena'yı gözden çıkarmıştı. Örneğin, kadro dışı kalanlardan geçen sezonki performansları ve devamlılıklarıyla Dirar ve Aatif olsa veya Ayew iyi bir performans sergilese, Valbuena kararı hocanın takdiri denir. Ama sezon başından beri kanatlardaki sorunlar görüldüğü halde, hiç Valbuena gözden çıkarılır mı?
Koeman derbide cesaretle Valbuena'ya ilk 11'de şans verdi. Takımın yapısına hiç uymamasına rağmen uygulanan üçlü defansı terk etti. En önemlisi de dünyanın tmamen terk ettiği çift santrforu rafa kaldırdı.
Bir önemli konuda şu; Fenerbahçe, Cocu döneminde teknik açıdan öylesine kötü yönetildi ki saha içi görüntüsü hiç iç açıcı değil. Derbideki geri dönüş ise abartılmamalı. Anderlecht geri dönüşü de derbiye benzerdi ama o maçın sonrasında Ankaragücü hezimeti gündeme geldi.
VERİLEN PARALARA YAZIK
Son paragrafım da Slimani ve Benzia ile ilgili. Yeri geldikçe sık sık vurguluyorum; "Transfer edeceğiniz oyuncuların, profesyonelliklerini, özel yaşantılarını çok iyi analiz etmek lazım" diye. Slimani, çok kaliteli bir santrfor ve geçen seneki ciddi maç eksiklerine rağmen Fenerbahçe'ye geldikten sonra, 4 maç çok iyi performans gösterdi. Şimdi ise yürüyecek hali yok. Benzia ise fizik olarak tam bir tükenmişlik içinde. Yazık bunlara verilen paralara.