Gönlüm Hırvat mantığım Fransız
Fransa'nın kadro yapısına uygun, kendilerine özgü oyun düzenleri var.
En büyük artıları, başta Kante olmak üzere orta sahanın performansı.
Aslında Kante, Pogba ve Matuidi'nin ileriye servisleri biraz sınırlı ama öyle etkili pres yapıyorlar ki, defans bloklarını rahatlatıp rakipten çaldıkları çok sayıda top, takım adına hücuma dönüşüyor. Tabii ki önemli bir yetenek olan Griezmann faktörü de var.
Giroud vasatı aşamıyor. Mbappe de rakip alan daraltırsa olumsuz görüntü sergiliyor.
Önemli katkıları, geniş alan yakaladığında buluyor. İki stoper de hem kalelerine gelen yüksek toplarda başarılı hem de kazanılan duran toplarda gol atabiliyorlar. Kalecileri Lloris de çok deneyimli. Bu yapıda bir takım, hücumda çok etkili olmasalar da sağlam bir saha içi görünümleri var.
Bizim Milli Takım'da oturmuş bir sistemimiz yok ve kadro istikrarsızlığı var. Sürekli değişen kadrolarla uyumsuz bir tablo oluşuyor.
İşte Hırvatistan'da durum tam tersi.
Birbirlerini çok iyi tanıyan, sürekli birlikte oynayan futbolculardan kurulu bir takım.
Herkes birbirinin ne yaptığını iyi biliyor. En önemli artılarından biri, Modric ve Rakitic gibi oyunun iki yönünü de çok iyi oynayan orta saha oyuncuları var. İngiltere'yi erken skor dezavantajından sonra yenip finale kalmaları çok büyük bir başarıdır. Çünkü Hırvatistan bundan evvel çok stresli ve zorlu iki 120 dakikalık maç oynamıştı.
Modric'e ayrı bir paragraf açmalıyım, ayrıca bizim spor medyasına da.
Az koşarak, bizim ligimizde bir şeyler yapan ama fizik ve kondisyonları çok düşük olan yetenekli oyuncularımıza prim vermesinler. Modric bu yaşında Real Madrid'de iki sezon çarşamba - pazar direkt oynadı. Her maç koşarak sezon sonu yorgunluğuna rağmen bu maçları sonuna kadar çıkarıyor.
Hırvatistan'ın final için en büyük dezavantajı yorgunluk.
Hırvatistan'ın hocası Dalic geldiği günden beri doğru işler yapıyor. Rakiplere göre taktik planları yerinde. Oyuncuları ona çok güveniyorlar. Hırvatistan'ın bileğinin hakkıyla final oynamasında önemli katkısı var. Deschamps, Avrupa Şampiyonası'nda da benzer düzende oynadı. Fransa, Avrupa Şampiyonası'nda finali büyük bir sürprizle kaybetti. Ben o zaman 'Bu maç tehlikeli' demiştim.
Çünkü yarı finalde Almanya'yı yendiklerinde şampiyon gibi kutlamışlardı. Ronaldo'suz Portekiz ev sahibine sorun çıkaracak gibi görünmüyordu. İşte bu ters motivasyon Fransa'yı yaktı. Şimdi bunun acısını çıkarmak istiyorlar.
Mesela İngiltere-Hırvatistan maçında İngiltere kazanır diye tahminde bulunmuştum.
Onun da bir numaralı gerekçesi yorgunluğu öngörmüştüm ama Hırvatistan zoru başardı. Şimdi art arda 120 dakika oynadıkları üç maçtan sonra moralli ve motive Fransa karşısına çıkacaklar.
Gönlüm bugüne kadar ki başarıyı gösteren Hırvatistan'dan yana ama mantığım Fransa net favori diyor.
ÇAKIR TAKDİR EDİLMELİ
Yarı final Cüneyt Çakır ve arkadaşları için çok zordu. Erken gelen gol oyunun gerilimini arttırdı. Zaman zaman itirazlarla karşılaştı ama üstün tecrübesiyle üstesinden geldiği gibi maçı kontrolünde tutup 120 dakikanın sonunu hatasız getirdi. Başarılı bir yönetim gösterdi.
En önemlisi şu: Cüneyt Çakır'ı ligimizde çok eleştiriyoruz. Aslında onu rahatsız eden bizdeki futbol ikliminin yanlışlığı. Unutmayalım ki onun adına gurur verici bir tablo var. Her yıl önemli maçlar yönettiği Şampiyonlar Ligi'nde final de yönetti.
Son iki Dünya Kupası'nda üst üste iki yarı final yönetmek, takdir edilmesi gereken bir olaydır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Maximin sakat olmasa Oğuz yedekti! (24.11.2024)
- Maximin realist futbol oynadı (11.11.2024)
- İlk 8 avantajı artık kaçmaz (08.11.2024)
- Semih yerinde kendini buldu (07.11.2024)
- Kalitesiz bir karşılaşma izledik (29.10.2024)
- Sanchez ve Yunus maçın en iyileriydi (24.10.2024)
- Adam eksiltemeyen kanatlarla olmaz! (21.10.2024)
- Sallai’yi kazandı (20.10.2024)
- Bütün takımımız alkışı hak ediyor (15.10.2024)
- Dokunulmaz... (07.10.2024)