Şenol Güneş dersine iyi çalışmamış
Başakşehir-Beşiktaş maçı Abdullah Avcı için de bir ders niteliğindeydi. Top sürekli bende kalsın prensibini gittikçe abartarak takıntı haline getirmek takımın hem temposunu düşürdü, hem ofansif etkinliğini kısıtladı, hem de takım savunmasını arızaya uğrattı. Bu yüzden gereksiz puan kayıpları meydana geldi. Başakşehir derbide yapması gerekenleri yaptı. Kendi sahasındaki bu seneki G.Saray ve geçen seneki Beşiktaş maçları gibi. Oyunu çabuk ve öne oynayarak hem pozisyonlar, hem gol buldu. Daha da önemli bir nokta var. Çok önemli oyuncu Epureanu yok. Yerine büyük maç eksiği olan hemen hemen hiç görev yapmamış gibi Manuel da Costa var. Emre Belözoğlu yok. Mossoro da erken sakatlanıp çıktı. Son 35 dakikayı 10 kişi oynadılar. Topla oynama oranı yüzde 65'e yüzde 35 Beşiktaş lehine. Ama Başakşehir hem pozisyon bularak hem de hiç pozisyon vermeyerek galip geldi. Demek ki her şey top bende kalsınla olmuyor!
*********
TOPU FENER'E BIR
Fatih Terim'in kendine özgü, alışılmış oyun modeli var. Bu derbi için tamamen değişik bir düzen uyguladı. Çok da doğru yaptı. Çünkü bazı çok önemli maçlarda rakibin özellikleri analiz edilerek değişik bir taktik düzene geçilebilir. G.Saray derbide topla oynamayı F.Bahçe'ye bıraktı. İkinci ve birinci bölgede takım halinde topun arkasına geçildi. Geride kazanılan toplarda da riskli paslarla kayba uğramamak için uzun toplarla oyun genişletildi. Bu durumda F. Bahçe önde top kazanıp, rakip defansı dengesiz yakalama şansı bulamadı. Ayrıca G.Saray çabuk ve uzun toplarla çıkarak 5 tane de pozisyon buldu.
*********
LOVE'A İSTANBUL YARAMADI
Beşiktaş için şampiyonluk yolunda çok büyük önem taşıyan Başakşehir deplasmanı için Şenol Güneş dersine iyi çalışamamış. Zaten kendisi de bu konuda özeleştiri yaptı. Öncelikle şunu düşünmeliydi. İleri uçta büyük sorun var. En büyük hücum gücü Quaresma yok. Cenk'in yeri doldurulamadı. Negredo güçsüz. Vagner Love da İstanbul'a geldikten sonra fiziki açıdan düşüş içinde. Artı Babel de yorgun. Bu tabloda orta sahayı çok dirençli kurmak ve de maça çok kontrollü başlamak gerekiyordu. Atiba ve Tolgay'ın yanına Medel ilave edilmeliydi. Stoperde de Vida oynamalıydı. Vida için uzun süre bekleyiş yaşandı. Ama Hırvatistan gibi güçlü bir takımın direkt stoperi kulübedeydi. Talisca da Lens'in yerinde değişik bir şekilde kullanılmalıydı. İlk 10 dakikada işlerin çok kötüye gittiği açıkça görülürken, Güneş'ten erken bir hamle gerekliydi. Bir önemli hata da rakip 10 kişi kalıp oyunu tamamen geride kabul etmeye başladıktan sonra hemen Caner hamlesi gerekliydi. O da 83. dakikada yapıldı.
*********
AATİF NEDEN OYNAMADI?
Aykut Kocaman'ın bazen yaptığı yanlışları anlamakta zorluk çekiyorum. Genelde eleştirilerimi teknik direktörlerin yerine kendimi koyarak ve gelişmelere dikkat ederek yaparım. Örneğin takımdaki en kaliteli oyuncu Valbuena. Üstelik geçen sezonu da sürekli oynayarak geçirmiş. Ama Aykut Kocaman diyor ki: "Oyun düzenime uyum sağlamak istemiyor, bu yüzden oynatmıyorum." Bundan dolayı Kocaman'ın Valbuena'yı kulübede oturtmasını eleştirmiyorum. Ama derbideki takım tertibinin futbol mantığımla bağdaşması mümkün değil. Soldado'nun Fernandao'dan kalite olarak çok üstün olduğu tartışılmaz. Ama Soldado fiziki açıdan güçsüz, Fernandao ise güçlü. Zaten böyle olmasa Kocaman, Fernandao'yu Soldado'ya tercih etmezdi. Bu yüzden de Fernandao'ya görev veriyordu. Ama en kritik derbide Soldado'yu ilk 11'de sahaya sürdü. Kocaman, Valbuena'dan çok daha faydalı oluyor diye Aatif'ı tercih ediyordu. Niye derbide Aatif kulübede 14 aydır sakatlıklarla boğuşan toplam bölük pörçük 300 dakika gibi görev yapan Ekici sahada. Üstelik de yapısına hiç uymayan kanat forveti rolünde.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Maximin sakat olmasa Oğuz yedekti! (24.11.2024)
- Maximin realist futbol oynadı (11.11.2024)
- İlk 8 avantajı artık kaçmaz (08.11.2024)
- Semih yerinde kendini buldu (07.11.2024)
- Kalitesiz bir karşılaşma izledik (29.10.2024)
- Sanchez ve Yunus maçın en iyileriydi (24.10.2024)
- Adam eksiltemeyen kanatlarla olmaz! (21.10.2024)
- Sallai’yi kazandı (20.10.2024)
- Bütün takımımız alkışı hak ediyor (15.10.2024)
- Dokunulmaz... (07.10.2024)