Fenerbahçe beni hiç şaşırtmadı

Geçen seneden beri yaptığım F.Bahçe analizlerinde aynı konuyu dile getirdim:
"Güçlü, sırtı karşı kaleye dönük oynamayı bilen, pres yapan, golcülüğünün yanında sistemi de işletecek iyi bir santrfora ve pas trafiğini yönetecek kaliteli bir orta sahaya ihtiyaç var." Bunun kendi görüşüme göre açılımını da yaptım. Van Persie yıldız bir forvet.
Ama fizik gücü yetersiz sözü dahi hafif kalıyor. Çünkü fiziki açıdan tükenmiş durumda. Orta sahada da Mehmet Topal, Souza ve Ozan benzer yapıda düz oyuncular. Oyunu yönlendirme özellikleri yok. Alper de pas oyununa katkı sağlayacak yapıda değil. Kopuk oynayan bir sprinter. Ekici de iyi oyuncu ama o da aranan tipte değil.
F.Bahçe iyi transferler yaptı. Ancak mutlak ihtiyaç olan santrfor ve orta saha oyuncuları için geç kalındı. Son anda bir santrfor ve orta saha transfer edildi ama soru işaretleri var. Giuliano yetenekli, önemli bir orta saha ama o da pas trafiğini organize edecek yapıda değil. Değişik tarzda bir ofansif orta saha. Soldado aslında çok iyi, kaliteli bir nokta santrfor.
İhtiyacı giderecek özellikleri var ama geçen seneki uzun süreli sakatlığı fizik açıdan şüphe yaratıyor.
Aykut Kocaman çok iyi bir futbolcuydu.
Genelde teknik adamlığını da beğenirim.
Ancak sezon öncesi iki beyanat verdi, hem çok şaşırdım hem de kafamda ciddi soru işaretleri oluştu. Birincisi, tükenmiş Van Persie için, "En büyük kozum olacak" dedi. Daha da ilginci, "Van Persie'yi 30 metrekarelik bir alanda ekonomik kullanacağız.
Hücum ağırlıklı bir oyunda 18'e getireceğimiz toplarla onun golcülüğünden yararlanacağız" ifadesini kullandı.
İkincisi de geçen seneki sistemin aksine, "Üçüncü bölgede baskı uygulayıp ofansif zenginlik sağlayacağız" dedi. Şaşırmamın sebebi şuydu: Durağan bir santrfora hizmet vermek için hazırlanmış bir oyun planı, çağdaş futbolun ilkeleriyle bağdaşamaz.
Ayrıca bir ay evvelki köşe yazımda da şöyle açıklamıştım:
"Orta saha organizasyonu yetersiz bir takım, Van Persie ile üçüncü bölgede pres yapmaya kalkarsa savunma ciddi arıza gösterir, büyük hedefler hayal olur." F.Bahçe ilk lig maçında yeni kurulmuş Göztepe'den iki gol yedi. Son dakikalarda da mutlak yenilgiden kurtuldu.
Amatör Vardar'a 2-0 yenildi. Trabzon karşısında da beraberliği zor kurtardı.
Erken skor dezavantajından sonra istediği ortamı yakalayan Burak sakatlanıp çıkmasa yenilgi kaçınılmazdı. Her şeyi bir tarafa bırakıp Perşembe gecesine odaklanmak lazım. F.Bahçe'nin şu an için olmazsa olmazı Vardar rövanşıdır. Vardar bugüne kadar Avrupa kupalarında seyrettiğim en zayıf üç takımdan biri. Her şeye rağmen turun geçileceğini tahmin ediyorum.
Rakip çok zayıf, sadece koşuyorlar.
Sürekli top kaybediyorlar, geride iyi yerleşemiyorlar, ayrıca takımın en iyi oyuncusu kaptan stoper de cezalı. Bu maç ilk maç olsa ben Fenerbahçe en az 4 gol atar derdim.
Rakip çok zayıf da olsa 2-0'lık skor dezavantajı çok olumsuz bir tablo. 3-0 bile öne geçsen işi garantiye alamıyorsun.
Bu yüzden 12. güce büyük ihtiyaç var.
F.Bahçe taraftarının aynı Trabzon maçı gibi stadı doldurup takıma sınırsız destek vermesi lazım.