Baskılardan kurtulacağız

Bütün dünyada hakem hataları yüzünden takımlar ya haksızlığa uğruyorlar ya da haksız kazanç sağlıyorlar. Hakemlerin de hata yapmaması mümkün değil. En sonunda uzun süre karşı çıkılsa da ben dahil çok kimse futbolun ruhuna aykırı görse de video hakem uygulamasının şart olduğu herkes tarafından kabullenildi. Kore'deki U-20 Şampiyonası'nda birçok maçı izledim. Konfederasyonlar Kupası'nı da izliyorum. Birçok hatalı kararın düzeltildiğini görünce bu işe ısındım. Ben bu uygulamaya 3 faktör yüzünden karşıydım. Birinci olarak bir maçın oynandığı sıralarda aşırı duraklamalarla soğuması... İkinci olarak bir takım gol atmış, hakem vermiş, müthiş bir sevinç yaşanıyor. Kısa bir süre sonra gol kararı iptal edilince tam bir şok yaşanıyor. Bunların da tabi video hakem uygulaması çok yararlı olacağından fazla üstünde durulması gereken bir durum olmadığı kanaatine vardım. En büyük şüphem ise üçüncü faktör içindi. Hakem ve yardımcısının hatalı kararı video hakem tarafından düzeltildiğinde yaşanacak bir moral bozukluğunun maçın hakemlerini oyunun devamında olumsuz etkileyeceğiydi ama bu konuda da içim rahatladı.

***

Çakır soru işaretlerimi sildi
Geçtiğimiz hafta içinde Cüneyt Çakır ile karşılaştım. Ayaküstü 15 dakika sohbet ettik. Tabii ki Kore'den de döndüğü için hal hatır sorduktan sonra esas sorumu video hakem hakkındaki görüşünü sordum. Cevabı bu uygulamanın çok olumlu olacağıydı. Üstünde durduğunum üçüncü faktör hakkında ne düşündüğünü sordum. Verdiği cevap şuydu: "Bu konuda hiçbir sıkıntı olmaz çünkü bir önemli hata yapıp, maçın neticesine olumsuz yönde tesir ettiğimizde sonradan izlediğimiz zaman büyük üzüntü yaşıyoruz. Ağır medya eleştirileri de bu üzüntümüzü kat be kat artırıyor. Halbuki bu durumda hata düzeltiliyor. Biz de takımlara istemeden de olsa yaptığımız hataların baskısından kurtuluyoruz. Hele maç sonraları yaşayacağımız psikolojik baskı hakemliği daha negatif etkiliyor. Bundan kurtuluyoruz."
Cüneyt Çakır'ın bu açıklamalarından sonra zaten artık olumlu baktığım video hakeme uygulamasını her yönüyle içime sindirdim. Hele bizim ligler gibi hakem hatalarının tartışmasının haftalar boyu yapıldığı, kamuoyu baskısının sürekli olduğu ligler için çok olumlu olacaktır.

***

Aboubakar olsa final gelirdi
Beşiktaş iki sene üst üste Süper Lig'i şampiyon bitirdi. Bu sezon da hedef 3. şampiyonluk... Ve Şampiyonlar Ligi'nde başarılı olmak. Transferde henüz net bir hareketlilik görülmüyor. Ama işi sıkı tutmak lazım... Önemli isimlerde belirsizlik devam ediyor. Marcelo ve Talisca işinde biraz durulma var. Ben ikisinin de kalacağını düşünüyorum. Ama Aboubakar için aynı görüşte değilim. Bakalım zaman ne gösterecek? Sezon öncesi Gomez'le yollar ayrıldığında hem camia, hem taraftar çok üzülmüştü. Yerine Aboubakar transfer edildi. O dönem şu yorumda bulundum: "Özel bir golcü. Ancak çok hareketli olmadığından bana göre fiziki açıdan güçlü önemli santrfor özelliklerine sahip. Aboubakar, bilhassa Avrupa kulvarında Gomez'den daha faydalı olur." Tahminimin doğruluğu kanıtlandı. Aboubakar Avrupa'da ciddi katkılar sağladı. Eğer Olympiakos karşısındaki o saçma kırmızıyı görmeseydi Beşiktaş Avrupa Ligi'nde final oynardı. Unutulmamalı ki Gomez'li Beşiktaş o sezon Avrupa Ligi'nde çok kolay bir grupta üçüncü olarak elenmişti. Beşiktaş yönetiminin Aboubakar giderse en az o ayarda bir santrfor transferine ihtiyacı var. Bunu bulabilmek de pek kolay değil. Stoper transferinde ise şayet olursa Pepe doğru adres. Çok deneyimli, hırslı, başarılı bir stoper. Gerektiğinde ön libero olarak da faydalanabilirsiniz. Bu sene Dünya Kupası olacağından Pepe işi de ciddi tutacaktır. Olmazsa Vida'nın üstüne mutlaka gidilmeli. Hem iyi bir stoper hem de Hırvatistan ulusal takımdaki şimdiki partneri Mitrovic'ten de faydalanma şansı olur.

***

Herkese iyi bayramlar…
Okuyucularımın, ülkemizin ve bütün Müslüman aleminin Ramazan Bayramını kutlar; sağlık ve sevgiler dilerim...