Fenerbahçe basketbolun en büyük kupasını ikinci devredeki muhteşem oyunuyla müzesine götürmeyi başardı. Gerçekten tüm basketbolcuları ve bilhassa çok büyük bir koç olan Obradovic'i kutlamak gerekiyor. Fenerbahçe, ilk yarıda çok dengeli bir oyun tutturamadı.
Hücumda görevler paylaşılamadı.
Kalinic ve Bognanovic'in kritik sayıları, Fenerbahçe'yi oyunda tuttu. Dixon, Datome, Udoh ve Sloukas dörtlüsü çok az sayı üretebildi.
Bir de üstelik Bogdanovic 3 faulle faul problemine girdi.
Savunmada ise istenilen performans sergilenemedi. Spanoulis, Printezis ve Papanikolao gibi üç önemli sayı makinesi toplam 12 sayıda kalmalarına rağmen Olympiakos ilk yarıda 34 sayı attı. Bu durum, tabii ki Fenerbahçe'nin savunma zaaflarından meydana geldi.
İkinci devrede ise beklenen dirençli savunma, müthiş seyirci desteğiyle birlikte geldi. Udoh hem rakip guardları savunurken hem de potaya gitmeye çalışan rakibe karşı önemli bloklar yaptı. Bunun yanında da aynı Real Madrid maçının ikinci yarısı gibi sayı üretmeye başladı.
Olympiakos'un moralini kıracak kritik anlarda Datome sahneye çıktı. Savunma güçlendikçe, Fenerbahçe coştukça, Olympiakos oyundan koptu ve zaten son 5 dakika netice belli oldu. Ben Kalinic'e ayrı bir parantez açmak istiyorum.
Üstün fizik gücüyle mükemmel savunma anlayışına bir de hücum katkısı ekledi. Hiçbir zaman zorda top kullanmadı. Hep atması gereken zamanda atarak, kapasitesi sınırlı olmasına rağmen 'Ben çok iyi bir takım oyuncusuyum' mesajını verdi. Suloukas da sakatlandıktan sonra düşüş göstermişti ama dün ikinci yarıda tam bir virtiözdü..
Tebrikler Fenerbahçe, tebrikler koç Obradovic...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.