Final niteliğindeki Fransa - Almanya maçının kısa bir analizini yaparsak; Almanya 90 dakikayı oturmuş pas trafiğiyle domine etti. Ama kazanan Fransa oldu. Almanya'nın en büyük handikabı bu maçta
santrforunun olamayışıydı. Ne Müller, ne de
ikinci yarının ortasında oyuna giren Götze
santrfor yapısında futbolcular değiller. Fiziki
olarak yarı finale kadar Payet
hariç hiç yıpranmayan Fransa,
hırslı, mücadeleci ve iyi yerleşen
alan daraltan bir savunma
uygulayınca, Almanya baskısında
Schweinsteiger ve en önemlisi
de iyi oynayan Mesut'un organizasyonundaki
set oyunu, üretkenliğe
dönüşmedi. Takımın en
iyisi Kimmich'in bitmek tükenmek
bilmeyen sağ kanat bindirmeleri
ise hem Müller hem de
solda Draxler düşük performans
gösterdiklerinden bir neticeye
ulaşmadı.
Büyük tecrübesine rağmen Schweinsteiger'in yaptırdığı gereksiz penaltı planları altüst etti. Bu arada maç yazımda da belirttiğim gibi teknik
direktör Joachim Löw, skor 1-0'ken çok
yanlış bir değişikliğe gitti. Hiçbir şey yapamayan
Müller'in yanına ikinci santrfor olarak
fiziki açıdan çok yetersiz Götze'yi oyuna alırken,
orta sahadaki en çok koşan
Emre Can'ı çıkardı. Schweinsteiger de yorulmuştu. Bu tip bir takımla risk alıyorsun, geride genişlik bırakıyorsun. Ve sonucu değiştirmen mucizeye bağlı... Löw'ün bu büyük yanlışı, Fransa'ya işi garantileyen ikinci golü kısa sürede getirdi.
Fransa ise taktik doğrularla sonuca gitti. Rakibin kendisinden çok üstün oynayan pas
organizasyonunu göz önüne alarak "
Önce durdurayım, sonra vurayım" dedi. Ve de başardı. Griezmann zaten iyi
oynuyordu. Önceki geceden sonra
ise en çok konuşulan isim...
Büyük ihtimalle de turnuvanın yıldızı olacak. Peki neden? Eğer yetenekli bir
futbolcuysan ve de Atletico Madrid'e
transfer olup o formayı giyiyorsan
tartışılmaz performansın en üst
düzeye çıkar. Diego Simeone müthiş
idman yaptırıyor. Hırsını tüm futbolculara
enjekte ediyor. Mücadeleci,
fizik güce dayalı, savaşçı bir futbol
oynuyorlar. Çok ağır bir sezon
geçirdiler. La Liga'da son haftaya
kadar şampiyonluğu kovaladılar.
Şampiyonlar Ligi'nde de üst üste iki dev Barcelona ve Bayern Münih'i eleyip üçüncü dev Real Madrid'le final oynadılar. Bu ağır fiziki tahribata rağmen sezon sonunda Griezmann hala ayakta. Arda'yı Barcelona
niçin transfer etti? Çünkü
Arda çok yetenekli bir futbolcu... Diego Simeone ile de çok güçlenmişti. Ama şimdiki durum ortada!
PORTEKİZ'İN DE SANTRFORU YOK
Yarın gece final var. Portekiz'i Hırvatistan maçı dışında hiç beğenmedim. Eğer Macaristan karşısında 3 defa yenik duruma düştükleri maçı berabere bitiremeselerdi
gruptan çıkamıyorlardı. Takımın genel temposu vasat. Onlarda da en önemli sıkıntı santrfor yapısına uygun futbolcularının olmayışı...
Yapısına uymasa da Ronaldo mecburen santrafor oynuyor. Ama şahsi becerileri dışında sırtı karşı kaleye dönük oynamayı bilmediğinden pas trafiğine katkı yapamıyor,
bu finalde Portekiz'in tek avantajı; finale gelerek beklemedikleri bir başarı kazanmaları. Kaybedecekleri bir şey yok. Fransa ise taraftarı ile futbolcularıyla teknik heyetiyle
Almanya maçından sonra adete şampiyonluğu kutladı. Bu durum final maçında Fransa için zihinsel bir sıkıntı yaratabilir.
Bir de Fransa'nın topa sahip olma oranı çok yeterli değil.
Bunu da düşünürsek Portekiz'in sürpriz yapma ihtimali olabilir. Benim her şeye rağmen net favorim Fransa...
5 TEMMUZ'DA MERAK EDİLEN FİNALİ BİLDİ
Avrupa futboluna ilgisi ve tecrübesiyle medyada bir marka olan Ömer Üründül, yarı finaller öncesinde 5 Temmuz sayılı gazetemizde finalin şifresini çözmüştü.