Dün geceki yarı final maçının ilk yarısı bugüne kadar hayatımda seyrettiğim en kötü maçlardan ilk beşe girer. Galler sınırlı kadrosuyla yarı finalekadar çok başarılı bir performanssergiledi. Ve de aynı takımla büyük birenerji harcadılar. Portekiz karşısındaiki çok önemli oyuncusu cezalıydı. BilhassaRamsey'in alternatifini bulmakmümkün değildi. En önemli organizatöründen mahrum olan Galler rakibi karşısında taktik olarak oyunu tutup geride kalabalık bir alan savunmasını oluşturdu. Ada temsilcisi 'bir kontratakla veyaduran topla gol bulurum' düşüncesindeydi. Bu uygulamalarını eleştirmekmümkün değil...
Peki ilk yarıdaki Portekiz'e ne demeli... Bir tane organize atağı yok. 44.dakikadaki Ronaldo'nun kafası dışındayarım pozisyonları dahi yok. Zatenen büyük sıkıntısı kadrolarında santrforözelliklerini taşıyan bir oyuncusununbulunmaması. Bu yüzden Ronaldobu görevi üstleniyor. İkinci yarı daaynı görüntüde başladı. Ronaldo birNBA basketbolcusu gibi yükselerekmükemmel bir kafa golü attı. Hemenardından Nani'nin golüyle Portekiz işigarantiye aldı.. Galler de artık savunmayıbırakınca kalite yine vasatı bulmasa dahiç olmasa oyun hareketlendi. Finale yükselen Portekiz büyükbir başarı elde etti. Galler de üzülmediçünkü ilk defa katıldıkları şampiyonadayarı final oynamaları bile onlariçin final demekti. Yeri gedikçe vurguluyorum... Futbol çok ilginç bir oyun ve cazibesi de burada yatıyor. Portekiz, Hırvatistan maçı hariç çok olumsuz bir performans sergilemesine rağmen final oynayacak. Tabii finaldeki rakibi iki güçlü takımdan birisi olacak. Bana göre turnuvanın erken finali bu gece oynanacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.