Terim önderliğinde o bilet bizim olur

Fatih Terim ve futbolcuları cumartesi sabahı uyanıyorlar. O gece çok kritik bir deplasman maçına çıkılacak. Büyük bir motivasyon var. Ama öyle acı bir haber geliyor ki tüm zihinler bir anda allak bullak oluyor. Hepimizin yüreğini yakan, barış için toplanan masum insanların hedef alınıp acımasızca katledildiği lanet olası bir terör saldırısı. İşte Milli Takımımız, maçın da önüne geçen böyle olumsuz bir tabloda sahaya çıktı. 60. dakikaya kadar oyuna hükmeden, baskılı bir futbol sergileyen, topa sahip olma oranı yüzde 65 olan Çek Cumhuriyeti'ydi.
Biz kazandığımız topları çabuk kaybediyor, hücum girişimlerinde çok yetersiz kalıyorduk. Ancak oyun disiplinimiz, hırsımız ve mücadelemizle planladıklarımızı sahaya yansıtamasak da hiç iyi oynamasak da ne yapıp bu maçı kaybetmeyeceğizin mesajını veriyorduk. Kazandığımız penaltı golüyle bir anda büyük moral bulunca, saha içi dengeler tamamen değişti. Son 30 dakikada sahada sadece biz vardık. Rakibi oynatmadık. Biz oynadık ve de zoru başardık. Zor günlerin adamı Fatih Terim belki de bugüne kadar kendisi için üzüntüden en zor gecede deneyimiyle ve soğukkanlılığını koruyarak futbolcularına kenardan itici güç oldu. Bu gece grup liderinin karşısına çıkıyoruz. İzlanda'nın gücü ve son performansları ortada. Ama Konya'da 40 bin coşkulu taraftar önünde ne yapıp edip üçüncülük biletini biz alırız.
Dünyanın en iyisi Cüneyt Çakır
Pazar gecesi TV'den grup ikinciliği için 2 takımı da direkt ilgilendiren müthiş bir maç izledim. Galip gelen ikinci olacak. 0-0 ya da 1-1'lik beraberlikler Polonya'ya yarıyor. 2-2 veya üzeri beraberlikler İrlanda Cumhuriyeti'ne yarıyor.
Varşova'da 60 bin ateşli seyirci, ilk yarı Polonya 2-1 önde, ikinci yarı gerilim ve heyecan gittikçe artıyor. Polonya 3. golü bulamayınca son 20 dakika inanılmaz bir İrlanda baskısı var. Nefesler kesiliyor sonuçta gülen taraf Polonya oluyor. Zorluk derecesi üst düzeydeki bu maçı Cüneyt Çakır ve yardımcıları sıfır hatayla mükemmel yönettiler. Cüneyt Çakır ilk devre çok kritik bir dakikada deplasman takımı (İrlanda Cumhuriyeti) lehine hiç bir hakemin kolay veremeyeceği bir penaltıyı cesaretle çaldı. Ev sahibine de hiçbir bölümde prim tanımadı. Şampiyonlar Ligi'ni, Avrupa Ligi'ni ve Avrupa'nın önemli liglerini sürekli takip ediyorum. Dolayısıyla da top klas hakemleri de yakından izliyorum.
İddia ediyorum şu anda dünyanın en formda ve en iyi hakemi Cüneyt Çakır. Şimdi okuyucularımdan birçoğu bana soracaklardır. Çüneyt Çakır bizim ligimizi nasıl yönetiyor. Cevabını hemen vereyim: Avrupa'daki yönetimleri gibi yönetemiyor. Ama nedeni çok açık. Bu konuda yeri geldikçe vurguladığım ilginç bir görüşüm var. Bugün bir kere daha hatırlatıyorum. Bizde dünyada benzeri olmayan, taraftarı 20 milyonlara varan bir 3 büyükler olayı var. Bunların arasında da gerilimli ve büyük rekabet var. Ayrıca hakemlerimizin üstünde yine dünyada benzeri olmayan yönetici, medya ve taraftar baskısı var. Bu tabloda dünyanın gelmiş geçmiş, benim bilgisayar yakıştırması yaptığım Collina dahi bizim ligimizde zihinsel olarak sağlıklı maç yönetemez.