Yeni bir dünya kurulurken Türkiye’nin eşsiz avantajı

BM 78. Genel Kurulu ve New York'taki temaslardan aklımda kalanları paylaşmak isterim...
Elbette ilk konu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın küresel adalet arayışı peşinde koşan tüm milletlere meşale olan iki sözü... "Dünya 5'ten büyüktür" ve "Daha adil bir dünya mümkün!"
Denilebilir ki... "BM Reformu bugünden yarına olacak iş değil." Bu tespit kanımca eskidi. Sn. Erdoğan'ın çıkışları, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan sistemin bu haliyle sürdürülemezliğini artık daha güçlü biçimde ortaya çıkarıyor. Nitekim Başkan Biden da BM Genel Sekreteri Guterres de açılış konuşmalarında aynı noktayı vurguladı. Hoş, bu tür yaklaşımlar müesses nizamın sahiplerinin statükosunu korumayı ve sadece masayı biraz genişletmeyi içeriyor, o kadar! Oysa öğrenilmiş çaresizlik zincirini kırmaya uğraşan uluslararası toplumun büyüyen aktörleri, köklü sorgulama peşinde.
İkinci husus, yine Cumhurbaşkanımızın BM marjında ilk kez dile getirilen "ailenin korunması" çağrısı. İnsan fıtratına aykırı akımlar, aileye yönelik tehdit, görünür gelecekte global içerikli toplantılarda sıkça gündem olacağa benziyor.


Üçüncü tema, Sn. Emine Erdoğan'ın başlattığı "Sıfır Atık Hareketi'nin" evrensel boyuta taşınması. Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki'nin de teyit ettiği gibi çevreye ve ortak evimiz dünyaya dair duyarlılık, milyonlarca gönüllüye ulaşmakta. Bana göre, bu girişimin Türkiye için "yumuşak güç" etkisi de çok fazla. Afrika'dan Latin Amerika'ya kadar yepyeni iletişim kanallarının açılması Türk dış politikası açısından da bir avantaj.
Dördüncü detay... İletişim Başkanlığı ve SETA'nın ortak programıyla ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarının Sn. Cumhurbaşkanımızla bir araya gelmesi oldu. Bu tür etkileşimlerin kemikleşen önyargıların kırılmasına, objektif gelecek tasarımına katkısı yadsınamaz bir gerçek.
Beşinci ve hassas dosyamız ise ekonomi algısı ve yabancı sermaye akışına dair... Cumhurbaşkanımızın güven veren sözleri, Hazine Bakanı Mehmet Şimşek'in ikna becerisi, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın samimiyeti başlı başına bir artı değer.
New York'ta iş insanları, fon yöneticileri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey yöneticileri ile gerçekleşen görüşmelerin Türkiye'nin Orta Vadeli Programı ve ülkedeki yatırım imkânları açısından kaldıraç etkisi yarattığı muhakkak.
Dezenflasyon programı, yeşil ve dijital ekonomiye geçiş, tedarik zinciri güvenilirliği, sürdürülebilir tarım, emniyetli enerji ve ticaret koridoru özelliği bir yıla kalmaz Türkiye'ye inanılmaz fırsat pencereleri açacak.
Ve son bir not...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından Türkiye'ye yönelik ilgiyi gösteren ikili temasları... Fidan, 70'ten fazla ülke dışişleri bakanından gelen görüşme isteği nedeniyle bir süre daha New York'ta kalacak.
Unutmadan..
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar'ın çok yakında İsrail'e gitmesi ve doğalgaz boru hattı bağlamında somut görüşmeler yapması bekleniyor.