2024 yılı bütçe taslağının hazırlandığı, 2024-26 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programın şekillenmekte olduğu bugünlerde Ankara'da hummalı bir çalışma sürüyor. Gündemin 1. maddesi elbette ekonomi. Bu başlığı, "güncel durum tespiti, gelecek tasarımı, genel seçimlerde verilen sözlerin tutulması ve yerel seçimlerin gözetilmesi" bağlamında ele almak mümkün.
Hali hazırda, ekonomide yapılmak istenenlerin anlatımı, piyasaların ve kamuoyunun ikna edilmesi büyük önem taşıyor. Neden? Çünkü, ekonomide birinci önceliği "enflasyonla mücadele" oluşturuyor da ondan. Konunun daha hassas olan yönü, "Talep ve maliyet enflasyonu ile aynı anda başa çıkmanın güçlüklerinde!" düğümleniyor.
İşte bu nedenle, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın perşembe günü düzenleyeceği "Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı" merakla bekleniyor. Hem Başkan'ın kendisini tanıtması hem de hedeflerini izah etmesi bakımından... Sn Erkan gerek bürokrasiyi ve siyaset sahasını gerekse piyasa dinamiklerini yeni yeni tanıyor. Haklı olarak medya ile doğrusal temasa girmiyor. Şimdilik mutfak çalışmasına ve yazılı açıklamalara ağırlık veriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise önceki bakanlık döneminde izler bırakan birikimi ve "Az laf çok iş" düsturu gereği sosyal medya mesajları ile yetiniyor. Üstü kapalı da olsa hakiki manada geniş kitlelere istikamet gösterme rolü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a kalıyor. O da zorlu kararları, makul ve mantıklı zemine oturtarak, savunuyor.
Gelinen aşamada... Biraz daha sabır istendiğini kabul etmekle birlikte, "Ekonomide ciddi bir iletişim stratejisine" ihtiyaç duyulduğunu hatırlatma görevimiz bulunuyor. Hızlı toplantılar, twitter paylaşımları, Para Politikası Kurulu metinleri bir yere kadar idare ediyor.
Oysa... Piyasa profesyonelleri de sade vatandaş da kendi önceliklerine göre mesaj/ tedbir/netice bekliyor. Üstelik bütün bu olup bitenlerin yanı sıra, ileride atılabilecek adımların parlamentoya taşınması yani milletvekilleri ve AK Parti yönetiminin de aydınlatılması zarureti doğuyor.
Ve mutlaka Sn. Cumhurbaşkanımızın genel yaklaşımı ve duyarlılığının ön planda tutulması da bütün bu denklemin asli noktasına işaret ediyor.
Şimdilik söyleyebileceğimiz şu ki...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Sn Şimşek ve Merkez Bankası ekibine, "yüksek faize ilişkin" dikkatli olmalarını söylemiş, ekonomide viraja sert girmeyip, virajı geniş almalarını tavsiye etmiş durumda!
***
YANDAŞ MEDYA! ÇARPITMASI VE O MAHALLENİN GERÇEKLERİ
Bakınız, o söylemi profesyonelce üretip, yaygınlaştırdılar. Bir taşla birden fazla kuş vurmayı amaçladılar.
"Yandaş medya" etiketini kullanarak Turkuvaz Medya Grubu'nu ve lokomotifi olduğu merkez medyayı baskılamaya, imajını ve etkinliğini zayıflatmaya uğraştılar.
Fondaş medya gerçeğinin ise üstünü örttüler. Kendilerini, demokrat, -güyamuhalif, -sözde- özgürlükçü gibi sundular. Toplumun bir kısmının samimi duyguları ile oynadılar.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünlerde itiraf ettiği gibi... Merkez medyayı dışlayıp, güya alternatif medya oluşturmak, fonlamak istenen sonucu vermediği gibi problem yarattı. Karşı mahallenin aktörleri CHP Genel Merkezi, CHP'li belediyeler, yabancı kuruluşlar tarafından finanse edildiklerini gizleyip, sadece Erdoğan'a ve iktidara karşı mücadele verdikleri algısını pekiştirdiler. Bütün bunları bila bedel ve sadece dürüstlük adına yaptıkları imajı verdiler. Derken, Kemal beyin dediği gibi CHP'nin içini dizayn edecek kadar ileri gittiler. Sonunda lastik patlattılar. CHP, Halk TV'yle protokolünü iptal etti. Haliyle, CHP ve belediyelerince desteklenen programlar ve ekran yüzü candaş medya figürleri paniklediler. Şimdi gün, maskeli fondaşların ifşaatlarını yakından izleme günü.
Bize gelince...
Elbette bir tarafımız var. Ve o taraf, taraftarlık körlüğünden uzakta ama Türkiye Yüzyılı iddiasının ve ülke çıkarlarının tam yanında.