“Sözde” adalet yürüyüşü... Sözde “adalet kurultayı!”
İlk izlenimim, genel merhabalaşmadan sonra herkesin, kendi camiası ile öbek öbek ayrı ayrı noktalarda toplanması oldu.
İkinci gözlemim, Anayasa Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın da üstünde bir noktaya konuşlandırılmasından duyulan rahatsızlığın devam etmesi idi.
Üçüncü, bence en önemli nokta... Yargı mensupları tahmin edilenin de ötesinde "hassas!" Yargı ile ilgili olumsuz yorumları, -onlara görehaksız eleştirileri yakından takip ediyorlar. Tepkililer ama dışa vurmuyorlar. Olay bazındaki analizleri, yargı sürecindeki hatalara dair tespitleri önemsiyorlar. Buna karşın toptancı yaklaşımları, tüm yargı camiasını bağlayan peşin hükümleri reddediyorlar. Bilhassa, siyasi çevrelerden gelen sivri cümleleri çok ileri ve yakışıksız buluyorlar.
Zerrin hanım, "Biz hâkimler olarak çok az konuşuyoruz. Ama bazen zorunlu durumlarda da yargının itibarını koruma adına konuşmamız gerekiyor" diye söze girdi. Sonra, "Sözde Adalet Yürüyüşü, sözde Adalet Kurultayı..." diye devam ediyordu ki, "Sözde vurgusunu bilinçli olarak mı kullanıyorsunuz?" dedim. Hiç duraksamadan, "Evet" dedi ve şöyle devam etti:
"Kim için adalet? Neyin adaletini arıyorsunuz? Yargıyı da töhmet altında bırakıyorsunuz. Biz adalet terazisini çok hassas tutuyoruz. Birtakım söylem ve davranışlarla yargıya güven zedelenirse bundan bütün toplum zarar görür. Biz, tarafsız ve bağımsız olarak herkesin hakkını titizlikle dağıtmaya özen gösteriyoruz. Aynı özenin gösterilmesini beklemek de hakkımız!"
Buradan, "Yargı eleştiriye kapalı!" sonucu çıkmasın. Böyle bir şey yok. Eleştiri adı altında, yargıyı ve kararlarını değersizleştiren çok yönlü saldırı altında olduklarını anlatıyorlar. "Ben kendi dünya görüşüme göre lafımı söylerim. İşime geleni alır, gelmeyeni yere çalarım" tarzı medyatik çıkışları içlerine sindiremiyorlar.
Özetle... Yargıyı anbean izleyelim. Kamuoyu nabzı ile yargı kararları arasındaki bağı sıkça ifade edelim. Varsa tutarsızlıkları, olay ve delil bazında tartışalım. Lakin yargısız infaz yapmayalım
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)