Türkiye Varlık Fonu
Esasen TVF de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne göre yeniden yapılandırılması gereken kuruluşların başında geliyor.
Bugünkü hali ile Başbakanlığa bağlı olan Fon'un, tıpkı MİT Müsteşarlığı gibi Cumhurbaşkanı ile doğrudan ilintili hale getirilmesi daha yararlı olacak.
TVF hem kaynak üretme potansiyeli hem de büyük projeleri finanse etme kabiliyeti ile büyük bir fırsat aslında. Fon aynı zamanda sermaye piyasası işlemlerini yapabilme gücüyle de önemli bir istikrar aracı. Piyasaların derinleşmesine katkı vermekle kalmayacak, ekonomik istikrarı tehdit eden para operasyonlarına karşı da milli bir emniyet supabı haline gelecek.
Dileyen, TVF'nin kuruluş kanununu ve Bakanlar Kurulu kararı ile çizilen çerçeveyi detaylı olarak okuyabilir. Zira Fon, sunduğu fırsatlardan ziyade kamu kaynaklarının kullanım biçimi yönüyle eleştiriye tabi tutuldu.
Hatta ölü doğmasını isteyenler bile oldu.
Fon'un başarısı, "Ankara ile iç-dış piyasalarla ve kendi içindeki uyumuna" endeksli. Yeni oluşturulan kurumların ilk yönetim kurulları, sonraki yılları ve yolları da belirliyor. İyi de kötü de başlangıçtaki kararlarla ortaya çıkıyor.
BDDK deneyimi buna net bir örnektir. Farklı ekolleri temsil eden isimlerin bürokratik şovenizmi ya mesleki körlükle ya da hayal kırıklığı ile sonuçlandı.
Toparlanma ise bir hayli maliyete yol açtı.
Bugün, bütün engellemelere rağmen kurulan TVF'nin performansı, yöneticilerinin iddia ettiği gibi Türkiye'nin devler liginde oynamasını sağlayacak. Dişinden tırnağından artıran ve kıt imkânlarla önemli değerler oluşturan bu milletin şimdi kendi öz evlatlarından beklentisi de o değerlere değer katması, geleceğimizin güvencesini oluşturması.
TVF'den mucizeler yaratmasını değil, eşgüdüm içinde çalışarak, milli menfaatleri öne alarak, piyasa kurallarını gözeterek, uluslararası oyuncuları hesaba katarak katma değer üretmesini istiyor ve bekliyoruz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)