Erdoğan ikna eder de... Sonrası mühim!
Aynı şekilde, ABD ile yakın koordinasyona girilmeden gerçekleştirilen Sincar (Kuzey Irak) ve Karaçok (Kuzey Suriye) operasyonları da terör örgütü YPG'nin hamisi konumundaki CENTOM'u (Ortadoğu'dan Sorumlu ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nı) hayli rahatsız etti. Erdoğan daha Beyaz Saray'a varmadan, YPG'ye ağır silah verilmesi kararının Başkan'a imzalatılmasını aynı zamanda rövanşist tavır olarak görmek mümkün. İşte bu nedenle Erdoğan'ın, Başkan Trump'la yüz yüze görüşmesi, Türk-ABD ilişkilerinin üzerindeki örtünün kaldırılmasına, karşılıklı çıkarlar zemininde müttefikliğe yaraşır çizgide ilerlemesine fırsat sağlayacak.
Erdoğan'ın, ABD'de ezber bozacağına kuşku yok. Nihayetinde, Türkiye'nin milli güvenliğine doğrudan tehdit olan terör örgütü PKK ve FETÖ dosyasını açacak. Tabii mühim olan Erdoğan'ın açtığı alanın, Washington DC'de, Obama dönemi uzantılarınca hemen daraltılmaması. Şurası açık bir gerçek ki ABD'nin Kuzey Suriye'de federe veya bağımsız Kürt devleti planı varsa Ankara'nın, bölgedeki tüm dengeleri kökten değiştirecek daha büyük planları var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- DEM-İmralı... Devlet aklı... İhtiyat! (28.11.2024)
- Bakan Fidan... Ve satır arası okumaları (26.11.2024)
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Nükleer savaş riski var, şaka değil (24.11.2024)
- Pandemi sonrası toplumun ruh sağlığı! (23.11.2024)
- Ekonomiye dair kısa Notlar... (21.11.2024)
- Küresel zirveleri etkileme kabiliyeti... (20.11.2024)
- G20 Zirvesi... Erdoğan, Rio’da Biden’ı uğurlarken... (19.11.2024)
- AK Parti... Değişim, Değişiklik, İhtiyat! (16.11.2024)
- Etki ajanlığı mı, yeni nesil casusluk mu? (14.11.2024)
- Geleceğe hazırlanmak… (12.11.2024)