Erdoğan: Balkon konuşması Binali Bey’in hakkı

Referandum izlenimleri kapsamında Konya'dayız. Kampanya döneminde 11 ili gezdik. Cumhurbaşkanı'nın şehir buluşmaları kapsamındaki son durağı olan Konya bize, 9 Ağustos 2014'ü hatırlattı.
Yani, 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı'nın milletin doğrudan oyları ile seçilmesinden bir gün öncesini. O gün de Konya'da idik. Dün, Sn.
Cumhurbaşkanı kürsüye çıkmadan evvel kısaca sohbet ettik.
Diyaloğumuz şöyle gelişti:
- 16 Nisan gecesi bir "balkon konuşması" yapmayı düşünüyor musunuz?
Balkon konuşması Binali Bey'in hakkı.
- Vatandaşlar, Külliye'nin önünde toplanırsa...
Ben, belki daha sonra konuşurum. Ama balkon konuşmasını Binali Bey yapmalı.
"MHP lideri Devlet Bahçeli'nin rahatsızlığını dile getirdiği konuda..." dediğimizde ise Sn. Cumhurbaşkanı şu cevabı verdi:
Ben o hususta, aynı anda (canlı yayında) gerekli açıklamayı yaptım. Binali Bey de söyledi.
Bir yanlış anlaşılma söz konusu. Bunu giderdiğimizi düşünüyorum. Devlet Bey'in arkadaşlarından da olumlu dönüşlere ilişkin bilgiler geldi.
Nitekim Cumhurbaşkanımız, Kılıçarslan Meydanı'nda da bu noktada çok keskin mesaj verdi:
"Federasyon, şu, bu, bizim gündemimizde yok ve olmayacak. Türkiye'nin üniter yapısının en büyük savunucusuyum!" ***Cumhurbaşkanı Erdoğan, referandum tahminini sorduğumuzda, bizlere dönerek, "Asıl anketçi sizlersiniz. Siz söyleyin bakalım" dedi. Tahminler "Yüzde 55 ve üstünde" yoğunlaştı. Sn. Cumhurbaşkanı, bizlere bakarak "tebessüm etmekle" yetindi.
Kürsünün arkasında, AK Parti teşkilatından gençler, kadınlar kuyruk olmuştu. Her birini dinledi. Tek tek fotoğraf çektirdi. Bu sırada aslen Ermenekli olan Mersin Milletvekili Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Enerji Bakanı Berat Albayrak, Konya Milletvekili eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, coşkulu kalabalığa hitap ediyordu.***Konya'da gördüklerimize, dinlediklerimize gelince...
Birincisi... Eski Başbakan Davutoğlu'nun, ev sahibi olarak Cumhurbaşkanı'nı karşılaması, hemşerilerine seslenmesi her şeye rağmen önemli bir gösterge idi. Gerçi, referandum takvimi içinde Konya'da pek görünür olduğunu söyleyene rastlamadık. Belli ki doğrudan görevlendirme veya özel ilgi bekledi. Davutoğlu, üslubu ile bildiğimiz Davutoğlu. Ama ileriye dönük beklentisini, hedefini, oyunun içinde kaldığını gösterme çabasını göz ardı etmemek gerek.
İkincisi... CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un durumu. Daha doğrusu, "Evetçileri denize dökme" söylemine duyulan ciddi tepki. Öğrendik ki Bozkurt, Ezineli imiş. Konya'da doktorluk yaptığı dönemden elde ettiği çevre ve delege ilişkileri ile listeye girmiş. Zaten CHP'nin Konya'dan tek vekili var. Ve o vekil de Güneysınır ilçesine girememiş, Beyşehir'den tabiri caizse kovalanmış.
Durum o derece vahim yani.
Üçüncüsü... Konya, "Evet" için kelimenin tam manasıyla "Kale." Şehirde "Hayır"dan eser yok. Konya'da, Anayasa paketinin maddelerini sırasıyla analiz edenlerden ziyade, "ferasetiyle" kararını netleştirmiş insanlara rastladım. Vicdan terazisiyle yorumları çok açıktı:
"İstikrarlı yönetim, tarafsız yargı, güçlü ekonomi" istiyoruz.***"Evet" tarihi karar için son düzlükteyiz.
Devletin bekası, milletin vefası, gelecek rüyası için...