Ekonomide hava yastıkları... Güncel Ankara yaklaşımları...
Bu fikir sahipleri, piyasalarda stresten ve kaygıdan da bahsederek, karamsar tablo da çiziyorlar! Yani... Bildik kalıplarla düşünmeye, ezberlerini bozmadan konuşmaya, olup bitenlere toptancı bakış açısı ile yaklaşmaya devam ediyorlar.
İlk anda, haklılık payı varmış gibi görünen beyan ve yorumların, büyük ölçüde Ankara'yı anlamamaktan veya inatlaşmadan kaynaklandığı anlaşılıyor.
Hani, birileri el altından diyor ya...
"Faizde piyasanın kolu bükülüyor!" diye... Esasen, bu iddianın sahipleri Ankara'nın bileğini bükmeye uğraşıyor.
Türkiye, yakın zamana kadar ihtiyatlı değil, "aşırı ihtiyatlı ekonomi politikalarına" yönelerek, gerçek potansiyelini baskıladı.
Bugün yapılmak istenenler ise "İhtiyatı elden bırakmadan, küresel dengeleri gözeterek, yapısal reform ajandasından kopmadan, büyüme odaklı politikaları" sahaya yansıtmaktan ibaret. Evet; bu kadar çok unsuru aynı anda hedefleyerek ekonomide mesafe almak kolay olmayacak.
Lakin şartlar Türkiye'yi hakikaten zorluyor.
Halihazırda ekonomiye, sadece kitabi modellerle bakanlar, eksik analiz yapıyor olabilirler.
Ne demek istiyoruz?
Görünen şu ki... Ekonomiyi, bölgesel stratejik dengeler ve yeni dünya düzeni tasarımı içinde görmek ve güncel fırsat pencereleri açmak kaçınılmaz.
Bir başka ifade ile ekonomi politik Türkiye'yi, kendi imkân ve kabiliyetleri ile içeride "hava yastıkları oluşturmaya" zorluyor.
Ankara, güvenlik doktrinini çok net esaslara bağladığı, bölgesindeki gelişmelerle yakından ilgilendiği, enerji denklemine kayıtsız kalmadığı için küresel anlamda "yalnız bırakılmakta!" Kendi göbeğini kendisinin kesmesi gerekmekte. Tabii bu aşamada malum çevrelerin eli armut toplamamakta... Kredi notu üzerinden kurulmakta olan baskı, ABD seçimlerinin olası sonuçları, sıcak para üzerinden verilen mesajlar, para oyuncularının içerideki etkili müttefiklerinin kampanyaları...
Hepsi, bir bütünün parçaları... Türkiye, iddiasından vazgeçse veya kendisine sunulana razı olsa, içeride etnik ve mezhebi ayrışmaya kadar varacak siyasal gevşeme gösterse bu yaşadıklarımızın büyük çoğunluğu günlük hayatımızda hissedilmeyecek bile.
Ama Türkiye, bağımsız ve milli politikada direttikçe, dışsal ve içsel basınç kısa vadede azalmayacak. Allah'tan bu milletin direnci de bağışıklığı da yüksek. İş o ki... Memleket adına kaygılandığını savunan diğerleri de hiç olmazsa ekonomi cephesinde sağlam durabilseler!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’le özel zirve... (28.09.2024)
- BM’den geriye kalan: ‘Bir lider! Bir de çaresiz adam!’ (26.09.2024)
- ‘İnsanlık İttifakı’ çağrısı (25.09.2024)
- BM’de maskeyi düşüren lider (24.09.2024)
- Çinli otolara Türk duvarı (23.09.2024)
- BM’nin kıdemli lideri... (21.09.2024)
- Siber güvenlikte süper Türkiye (20.09.2024)
- ‘Teğmen’ mi, ‘değmen’ mi? (19.09.2024)
- Bürokratik oligarşinin anatomisi! (17.09.2024)
- Bir CHP klasiği ‘Ege Turizm Merkezi’ni’ engellediler (16.09.2024)