Cumhurbaşkanı ne dedi, taze siyasetçi ile eski diplomat ne anladı?
Bir TV kanalında CHP Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz konuşuyor. Diğerinde eski Büyükelçi Ünal Çeviköz. Her iki ismin değerlendirmeleri, Türkiye'de olup bitenlere siyasetçi, bürokrat-siyasetçi ve bürokrat bakışını yansıtması bakımından oldukça ilgi çekiciydi.
Eski diplomat, taze siyasetçi Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin sözlerine takılmıştı. Saygı sınırları içinde konuşuyordu ama Türkiye'nin aciz durumda gösterildiğini savunuyordu. Neredeyse bu bahse hiç girilmemesi gerektiğini ifade ediyordu. İlk bakışta yaklaşımı makul gibi duruyordu ama CHP'nin yeniden döndüğü kulvar dikkate alındığında işin aslı öyle değildi. Neden? Açıklaması gayet net. Cumhurbaşkanı, CHP'li siyasetçinin iddia ettiği gibi artık 3. dünya ülkelerinde kalmış darbe genetiğinin, Türkiye'deki tezahürünü anlatmıyordu. Aksine, uluslararası literatüre girecek, farklı karakterdeki bir darbe organizasyonunu ve arka planındaki küresel ağı açıklıyordu. FETÖ'ye geçmişte bir şekilde kucak açmış ülkelerin karşı karşıya kalabilecekleri akla hayale sığmayacak riskler için alarm zillerini çalıyordu. Yani mesele, 15 Temmuz'un Türkiye'deki travmatik etkilerinden ziyade, hiç umulmadık ülkelerde, siyasal sistemi sarsabilecek olaylar dizisine hazırlıklı olma gereğiyle ilgiliydi.
Çeviköz'e gelince... BM'de, liderlerin konuşma süreleri 10-12, bilemedin 15 dakika olurmuş. Bu süre aşılınca, salondaki katılımcılar jest ve mimikleri ile sıkıldıklarını belli edermiş. Cumhurbaşkanı konuşurken de öyle olmuş! Konuşma 27 dakikayı bulmuş. Nihayetinde, Çeviköz gibi bizler de aynı kamera açısı ve seçilen görüntülerle BM Genel Kurulu'nu takip ettik. Eski usul diplomat alışkanlığı veya kompleksiyle ancak izah edilebilecek bu yaklaşımı bir kenara bırakırsak, Cumhurbaşkanı konuşurken Suriye, Irak, Rusya, ABD temsilcileri dikkatle ne söylendiğini anlamaya çabalıyor ve titizlikle not alıyordu. Hakkını yemeyelim eski büyükelçi, içinde bulunduğu şartlar ve Türkiye coğrafyasının getirdiği güncel problemler nedeni ile Cumhurbaşkanı'nın böyle bir konuşma yapmasının yadırganmaması gerektiğini de ekledi!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Putin’le özel zirve... (28.09.2024)
- BM’den geriye kalan: ‘Bir lider! Bir de çaresiz adam!’ (26.09.2024)
- ‘İnsanlık İttifakı’ çağrısı (25.09.2024)
- BM’de maskeyi düşüren lider (24.09.2024)
- Çinli otolara Türk duvarı (23.09.2024)
- BM’nin kıdemli lideri... (21.09.2024)
- Siber güvenlikte süper Türkiye (20.09.2024)
- ‘Teğmen’ mi, ‘değmen’ mi? (19.09.2024)
- Bürokratik oligarşinin anatomisi! (17.09.2024)
- Bir CHP klasiği ‘Ege Turizm Merkezi’ni’ engellediler (16.09.2024)