Mekteb-i Mülkiye'de uluslararası ilişkiler tahsil ettim. İç ve dış siyasete ilişkin bazı anlatımlar dün gibi aklımda... Türk siyasetinin geleneksel karakteri, "Ne ağır ol basıl nede baş ol asıl!" şeklinde özetlenir ve manidar mesaj verilirdi. Diplomaside ise daha küresel bir ölçü söz konusu idi... "Uluslararası ilişkilerde ebedi dostluklarve düşmanlıklaryoktur, ebediçıkarlar vardır!"
Küresel sisteminkaotik çizgide ilerlediğigünümüz dünyasındadevletler arasıilişkiler mutlak dostlukveya düşmanlıkçizgisinde seyretmeyecek. Her devletle, milli çıkarlara göre farklı işbirlikleri söz konusu olabileceği gibi, birbiri ile aynı kareye giren devletler, zıt gruplaşmalarla da karşılaşabilecek. Yani... Ezber bozan diplomasinin yeni kuralları ile oynamak gerekecek...
Bütün bunları vurgulamamın nedeni, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, bayram öncesi yaptığı bir açıklamanın uç noktalara çekilmesi ile ilgili. Çavuşoğlu, DEAŞ'la mücadele kapsamında koalisyon uçaklarına İncirlik Üssü'nün açıldığını hatırlattıktan sonra Rusya ile de DEAŞ'a karşı işbirliğine girilebileceğini söyledi. Kastettiği İncirlik değildi. Ki bunu kendisi de izah etti. Ama sanırım Bakan, bir ipucunu da paylaşmış oldu. 24 Kasım 2015 uçak krizinin ardından Suriye'de DEAŞ'a karşı hava operasyonu kabiliyetini kaybeden Türkiye çok yakında Rusya ile koordineli biçimde DEAŞ unsurlarına sorti yaparsa şaşırmamak lazım. Belki de Rus uçakları ile Türk F-16'ları da DEAŞ'a karşı ortak hava harekâtı düzenleyebilir. Önümüzdeki günler, çok değişik gelişmelere açık...
ÜÇ KELİMEDE MÜKEMMEL ÖZET...
Bayramı, anlam ve önemine uygun yaşamaya ve yaşatmaya çalışanlardanım. Sabah, Bayram Namazı... Mutad olduğu üzere camiye yardım... İhtiyacı olanlara bayram vesilesi sağ elin verdiğini sol elin duymayacağı şekilde katkı... Sonra, aile içi bayramlaşma. Bayramın birinci günü önce Düzce... Babamı ziyaret, komşularla, eş dostla bayram tebriki... Ardından, 33 yıldır olduğu gibi istisnasız Adapazarı... Bu kez biri 2, diğeri 4 yaşında iki küçük adam da benimle birlikte. Erenler Mezarlığı'nda annemin kabri başında dua... Yitirdiğimiz nice değerli insanın ruhuna Fatiha... Ve hayat, geride kalan yılları ile gözümüzün önünden geçerken, geleceğe dair sürprizler de bizi beklemekte. Allah, hayırlısını versin...
Bayramın ikinci günü ise Şereflikoçhisar'dayız. Yazımın bu bölümünü yazmama ilham kaynağı olan üç kelime, Ziraat Odası'nın duvarında idi. "Vatan, hürriyet, ekmek..."
Bundan daha güzel özet olamaz kanımca. Vatanın kıymetini bileceksin... Öz vatanında hür ve bağımsız yaşamanın önemini hiç unutmayacaksın. Ve nihayet, üreteceksin, helalinden kazanacaksın, ekmek parasını çıkaranlara faydalı olacaksın. Allah, "vatansız, özgürlüğündenve ekmeğinden mahrum bırakmasın..."Bayramınız kutlu olsun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.