Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Twitter hesabını kapattı. Oysa sosyal medyayı en iyi kullanan patronlardan biriydi. Başta resim olmak üzere sanata olan sevgisi, işine olan bağlılığı; paylaşımlarında kendini hissettiriyordu.
Murat Ülker bazen gençlere taş çıkartacak kadar esprili, ironik paylaşımlar yapıyordu. Aslında bulunduğu konuma ve ülkenin siyasi atmosferine göre Murat Ülker, sosyal medyadaki esprili, düşündürücü paylaşımlarıyla risk de alıyordu.
'1 Nisan'da küçük kardeşlerin abilerine, ablalarına sürprizleri var!' mesajı ile yayınlanan ve '1 Nisan yaklaşıyor, tuhaf şeyler oluyor' şeklinde başlayan Ülker'in reklam filmi gerçekten tuhaftı.
Reklamın darbeyi çağrıştıran subliminal mesajlar içerdiği iddia ediliyordu. Asıl ilginç olan ise bu reklamı izledikten sonra Kısıklı'daki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın evinin önünde toplanan halk da, 'Yok canım Ülker gibi büyük bir şirket bir reklam filmiyle neden algı operasyonu çeksin ki' diyenler de haklıydı.
Hakikaten 24'ü yurt dışında olmak üzere 84 fabrikası, 56 bin çalışanı olan, 130 ülkeye ihracat yapan dev bir şirket neden buna gerek duysun ki?
Ama ortada bir tuhaflık vardı, korku filmi gibiydi o reklam ve 15 Temmuz travmasını atlatamamış bir halkın tepki göstermesi de normaldi.
KRİZ YÖNETİLEMEDİ
Asıl anormal olan ise koskoca Ülker Grubu'nun krizi yönetmek için Murat Ülker'in tweet'lerine muhtaç kalmasıydı.
O geniş kadrolu halkla ilişkiler ekibi, büyük paralara çalışan danışmanlar vs. donup kalmıştı.
Murat Ülker aceleyle 'Yurt dışındayım. Şimdi duydum.
Haber verenlere teşekkürler.
Kumpası kuranlar hak ettiklerini bulacaklar.
Milletimizin yanındayız' diye tweet attı.
Ülker'in tartışma yaratan 1 Nisan reklamının ardından Plasenta Conversation Agency'nin ajans başkanı ve yönetici kreatif direktörü Cem Batu, ajanstaki görevlerinden istifa etti.
Plasenta Conversation Agency ise yaptığı açıklamada topu Batu'ya attı: 'Söz konusu reklam kampanyasının fikri, stratejisi ve söylemleri şirketimiz tarafından hazırlanmamıştır.' Tüm bu yaşananlar toplumsal bir paranoyanın sonucu muydu yoksa hakikaten o reklamda 'iktidara kumpas' mı kuruluyordu hâlâ anlaşılmadı.
İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar'ın, Twitter'dan yönelttiği 'Ben Evet diyorum naber?' sorusuna, Murat Ülker'in Evet marka yağın görselini kullanıp '1974'ten bu yana aile geleneğimiz Evet.
Şimdi de Evet'i severim' diye ironik bir yanıt vermesi de kafaları karıştırdı.
Murat Ülker, kendisine 'Yazık, durum bu kadar kötü demek' yazan bir kullanıcıya da 'Yok be yahu' diyerek cevap vermek zorunda kaldı. Ama Murat Ülker bu tweet'iyle de kimseyi memnun edemedi.
Peki, Murat Ülker, Twitter'dan insanları ikna etmek zorunda mıydı? Ekibinin krizi yönetememesi sonucu belki evet, belki de hayır! Ülker Grubu'nun dillere destan yurt dışı gezilerine sürekli katılan köşe yazarlarının tartışmada topa girmemesi düşündürücüydü.
Sadece Soner Yalçın'ın yazdıkları ses getirdi.
Özetle Murat Ülker'in Twitter macerası güzel başladı, kötü bitti. Elbette Murat Ülker, bu süreçte yaşadıklarından ders çıkaracaktır.