Samimiyet süreci
MHP Lideri Bahçeli'nin Öcalan çıkışı sonrası TUSAŞ'a yapılan saldırı ve kayyum atamaları herkese "Ne oluyor" dedirtti.
Bahçeli dün Meclis grubunda olan biteni samimi ve cesur şekilde ortaya koydu.
"Ağırlaştırılmış müebbete çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini söyleyecekse haydi DEM grubuna gelsin söylesin, umut hakkından da istifade etsin. Teklifimde ısrarlıyım, sözümün arkasındayım" dedi.
Bence Bahçeli bu çıkışıyla kamuoyunun kafasında adlandırılamayan sürece isim de koymuş oldu:
Samimiyet süreci.
Zira önümüzde 40 yıldır çözülmesi için her yöntemin denendiği bir düğüm var.
Türkiye, siyasetini zehirleyen, huzurunu bozan, dünya rekabetinde ayağına bağ olan, enerjisini, kaynaklarını heba eden bu sorunla artık daha fazla devam edemez.
Geçmişte şu oldu bu oldu, neticede olan oldu. Herkes pozisyonundan bir adım geri gidip bakmalı. Mevcut söylemleri tekrar ederek, slogan atarak bu işin içinden çıkamayacağımızı anladık.
Asgari müşterekse son derece makul: Silah hiçbir hâl ve koşulda siyaset aracı olamaz, namluların gölgesinde demokratik hak talep edilemez.
Çünkü gerekçe ne olursa olsun, hiçbir demokratik hukuk devletinde, bir yasal partinin silahlı kanadı olmasına müsaade edilemez.
Türk siyasetinin ana akım milliyetçiliğini temsil eden geleneğin lideri, bu yüzleşme için "Gerekirse Öcalan gelsin konuşsun" diyecek basireti gösterirken, kendine solcu, ilerici, liberal, demokrat, devrimci diyenlerin ezberine sarılması, "Statüko devam etsin" demesi nasıl bir sefalettir?
***
CHP, KANDİL'İN OTOBÜSÜNE STEPNE OLDU
Yerel seçimlerde İstanbul başta olmak üzere pek çok belediyeyi DEM'le yaptıkları "kent uzlaşısı" ittifakı sayesinde kazanan CHP, Bahçeli'nin çıkışıyla panikledi.
Özgür Özel "El yükseltiyorum" diyerek sürece dâhil olmuştu ancak bu kadar ileri gideceğini doğrusu tahmin edememiştim.
Geçtiğimiz gün kayyum atanan Mardin Belediyesi önünde DEM'in otobüsünün üzerine çıkmış, partinin Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan'ın "serhıldan" çağrısına alkış tutuyordu.
Bakırhan, Kandil'e selam çakan konuşmasında aynen şunları söyledi:
"Çok iyi bilsinler ki, Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Said ne yaptıysa, Mazlum'lar, Deniz'ler, Sakine'ler ne yaptıysa Kürt halkı da onların yaptığını yapacaktır."
Mazlum'ların, Sakine'lerin "neler yaptıklarını" anlatmanın gereği yok, bu açıkça bir silahlı ayaklanma çağrısı. Meclis'te temsil edilen bir partinin yöneticisinin ağzından çıkacak sözler değil.
Öyle ki, partisi de dün "Eşbaşkanımız kolektif bir hafızaya vurgu yaptı" diye Bakırhan'ın sözlerini yumuşatmak zorunda kaldı.
Özgür Bey üç beş oy uğruna, sahneyi İmamoğlu'na kaptırmamak için ülkenin ana muhalefet partisini Kandil'in otobüsüne stepne yaptığının farkında mı?
***
MİLLİYETÇİ PARTİ FURYASI DİNDİ
Bahçeli'nin siyasetteki dengeleri sarsan, herkesi netleşmeye zorlayan çıkışını, DEM'in Leninist parti modeline müsamaha gösterileceği şeklinde algılayan bazı milliyetçi çevreler heyecanlanmışlardı.
Yeni partiler kuruldu, mevcut olanlar da söylemlerini sertleştirerek sahneye çıktılar.
Ancak yargının kayyum atmaları biraz heveslerini kırmışa benziyor.
Günlerdir "megri megri" diye söyleniyorlardı; pazartesi sabahından beri pek sesleri solukları çıkmıyor.
***
AMERİKA'NIN TÜRKİYE'YE HAYRI OLUR MU?
2016 seçimlerinde Trump'ın seçilmesini istiyordum ve kazanacağını düşünüyordum. Yanılmadım.
2020 seçimlerinde de kendisini destekledim ve tekrar seçileceğini düşünüyordum. Yanıldım.
Bu kez kazanmasını istiyorum ama sonuca dair net bir tahminde bulunamıyorum.
Takip ettiğim kadarıyla ülkede hava 2016 seçimleri öncesine benziyor ancak bu kez "Müesses nizam ne yapar eder Trump'a izin vermez" diye düşünüyorum.
Aramızda, "Bize ne, ABD'de kim seçilirse seçilsin bir şey değişmez" diyenlerin çoğunlukta olduğunu biliyorum. Ne var ki mevcut yönetimin kalmasının Türkiye için faydalı olmadığını görüyorum, bu yüzden değişim istiyorum.
Ayrıca pek çok yanlışları olsa da Trump'ın Doğululardan, Müslümanlardan Demokratlar gibi kategorik olarak nefret etmediğini, diyalog kapılarını herkesle açık tuttuğunu da biliyorum.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Böyle tabip birliği mi olur arkadaş (04.11.2024)
- Şehri çöp götürüyor, bir de bunun için seferber olun (03.11.2024)
- İmamoğlu’nun Esenyurt telaşı tamamen duygusal da olabilir (02.11.2024)
- Esenyurt’ta Saraçhane rüzgârları (01.11.2024)
- Bahçeli’yle de milliyetçilik yarışına girmezsin ama (27.10.2024)
- Amerikalılar bu ‘tarikat’ işini biliyor kardeşim (26.10.2024)
- Bahçeli yapacağını yaptı, top DEM’de (25.10.2024)
- Bahçeli yine herkesi ters köşe yaptı (23.10.2024)
- Pandemideki yoğun bakımlara hiç girmeyeyim! (21.10.2024)
- Özel hastanelere bu aşırı ilgi neden? (20.10.2024)