Venezuela'da 2018 seçimlerini boykot eden muhalefet, 2024 seçimlerine büyük bir hevesle girdi. Ancak sandıktan yüzde 51.2 ile yeniden Maduro'nun çıktığı açıklandı.
Kimse sonuçlara ikna olmuş görünmüyor. Yalnızca ülkedeki ABD yanlısı muhalefetten bahsetmiyorum. Brezilya'nın solcu Devlet Başkanı Lula da, Kolombiya ve Meksika'daki sol iktidarlar da henüz Maduro'nun zaferini kabul etmiş durumda değiller. Ama diğer ülkeler gibi bağlarını kopartıp Edmundo kazandı da diyemiyorlar.
Seçimlerin ardından Maduro'yla bir telefon görüşmesi yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkedeki diyalog sürecine atıfta bulunması da önemli.
İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada şöyle deniliyor:
"Görüşmede Türkiye ile Venezuela ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede Venezuela'daki seçimlerin hayırlara vesile olması temennisini dile getirirken, Türkiye'nin Venezuela'daki diyalog sürecine destek vermeye devam edeceğini, Venezuela halkına huzur, refah ve esenlik dileklerini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail zulmüne karşı Venezuela'nın Filistin'e yönelik desteğini ise takdirle karşıladığını belirtti."
Anlaşılan o ki, Maduro'nun hâlen seçim tutanaklarını kamuoyuyla paylaşamamış olması, kendisine karşı önyargısı olmayan aktörlerin bile kafasını karıştırıyor.
Diğer bir faktör de Venezuela muhalefetinin kısmen rasyonelleşmesi. Sıkışınca ABD'ye kaçan Guaido'nun yerine ittifakın başına geçen Edmundo Gonzalez daha makul bir isim. Maria Corina Machado gibi, ittifaktaki radikal ABD yanlıları bile son dönemlerde Türkiye'ye yönelik söylemlerini yumuşatmış durumdalar. Seçim sonuçlarıyla ilgili Çin, Rusya, İran ve Küba'yı anarak eleştirilerde bulunan muhalefetin listesinde Ankara yok.
Evet, ABD'nin Venezuela'da Maduro yönetimini istemediği, muhalefeti desteklediği ortada. Ama bu gerçek Maduro'nun Venezuela için tek seçenek olduğu anlamına gelmiyor. Zaten yeterince de ekmeğini yedi.
***
İRAN SİNEMASINDA BU HAFTA
Rusya'sından ABD'sine kadar ne kadar devlet varsa İsrail'e misilleme yapması beklenen İran'a kontrollü bir cevap vermesi için diplomatik baskı yapıyor. Macron bile Mollaları aradı. Herkes "Siviller kesinlikle zarar görmemeli" diyor.
İngiliz basınına göreyse bu haftanın konusu, Hamaney ile yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan arasındaki anlaşmazlık.
Zira İran ve Hizbullah'ın İsrail'e düzenleyeceği misilleme saldırısı nedeniyle dünya diken üstünde beklerken, İran Devrim Muhafızları Komutan Yardımcısı, Hamaney'in İsrail'in "sert bir şekilde cezalandırılması" yönündeki emrini yerine getireceklerini duyurmuş. Yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ise İsrail ile topyekûn bir savaşı önlemek amacıyla sertlik yanlısı İslam Devrim Muhafızları Ordusu'na karşı mücadele ediyormuş.
Yeni bölümü merakla bekliyoruz.
Bu arada İsrail de beklerken sivilleri katletmeye devam ediyor. Dün Gazze'nin doğusundaki Ed Derac Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Et Tabiin Okulu'na saldırı düzenlediler. Binlerce kişinin sığındığı okulda yerinden edilenlerin sabah namazını kıldığı sırada gerçekleşen saldırıda en az 100 kişi öldü, onlarca kişi ise yaralandı.
***
KAYITLARA GEÇTİ
Dün Han Yunus'tan sürülen Gazzelilerin son görüntüleri üzerine yazmıştım.
Sanki Piyanist filminden bir sahne gibiydi.
İnsanlığın hafızasından silinmeyecek ikonik görüntüler İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotric'in de dikkatini çekmiş. Sosyal medya hesabından "Lübnanlılar iyi izlesin" diyerek paylaşıyordu.
Bu itirafların hesabı mutlaka sorulur.
***
KADINLAR BOKSTA SÜRPRİZ YOK
Olimpiyat Oyunları'nda boks branşı kadınlar 66 kiloda Cezayirli boksör Imane Khelif atın madalyayı aldı.
Benim ilk günden beri bu sonuçtan şüphem yoktu.
Sadece Taylandlı Janjaem Suwannapheng'in bronz madalya almasına biraz şaşırdım. Kendisinden gümüş bekliyordum.