Gazeteci Şaban Sevinç, Özgür Özel ve Meral Akşener'in geçtiğimiz gün Atatürk portresi önünde verdikleri pozu paylaşıp altına "3 Selanikli" notunu iliştirmiş.
Sevinç'in, İzmitli Akşener'e neden Selanikli dediği meçhul.
Zira Meral Hanım'ın kendi beyanatına göre baba tarafı, Diyarbakır'ın Küçükkadı Köyü ve bölgenin sayılı Alevi Türkmen köylerinden olan Büyükkadı'dan Drama'ya göç ettirilmiş bir aileden gelmekteymiş.
Manisa doğumlu Özgür Özel'in durumu da farklı değil. O da sülalesinin Üsküp'e dayandığını anlatıyor.
Sevinç, Balkanlar dese anlayacağız da Selanik nereden çıktı?
Karedeki Selanikli olan tek kişi Mustafa Kemal Atatürk.
İmtiyazlı bir sosyal sınıftan gelmiyor. Kentin Müslüman ailelerinden birinin çocuğu.
Kerameti Selanikli olması değil, kendini Anadolu'ya çıkınca yeniden bulması, onunla özdeşleşmesi. Selanik'e uğramazken, ölünceye kadar burada kalması, Ankara'ya gömülmesi...
Ve hatta en önemlisi, devleti Osmanlı hanedanının elinden değil asıl "Selanikli" diye anılan İttihat ve Terakki tayfasının elinden alması.
Öyle ya Meral Akşener'in "mirasçısıyız" dediği 1908 darbesinden Cumhuriyet devrimine kadar iktidar kimin elindeydi?
Tabii ki, ülkeyi içine soktukları savaşla neticelenen maceraların tüm faturasını esir alınmış bir padişaha yıkıp yurtdışına topuklayan "Selaniklilerin".
Alman muhiplerinin ya da Batı teknolojisinin yanı sıra kültürünün ağzı açık hayranlarının da diyebiliriz.
Peki şimdi kendine Atatürkçüyüm diyenlerin, kerameti Selanik'te aramalarının sebebi ne?
Bu anlattıklarımı onlar da bilmiyorlar mı?
Evet, bilmiyorlar.
Bu yüzden de aradıkları prestije zaten sahip olduklarının, yaşadıkları toprakların dünyanın en köklü medeniyetlerine ev sahipliği yaptığının farkında değiller.
Sülalelerini, Avrupa kıtasının vasat bir şehriyle ilişkilendirirlerse daha köklü görüneceklerini sanıyorlar.
Bu arada, niye daha büyük hayaller kurmuyorlar, mesela "Büyük babaannem Roma göçmeni" demiyorlar o da ayrı bir mevzu.
Neyse... Siz söyleyin, bilseler yaparlar mı, kendilerini böyle komik bir pozisyona düşürürler mi?
***
BÜYÜK MANİPÜLATÖRLERİN SONUNCUSU HENRY KİSSİNGER
100 yaşında hayatını kaybeden Henry Kissinger, yüzyılın en büyük manipülatörlerindendi.
Yeteneği, New York'lu, göçmen bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğup dünyanın kaderiyle oynayan bir pozisyona gelmesinde çok işine yaradı.
Hangi ülkede görünse orada ya darbe oluyordu ya iç savaş çıkıyordu.
Ömrü bir dünya savaşı daha çıkarmaya yetmedi ama elinden gelenin fazlasını yaptı.
Hatta "Nobel Barış Ödülü" bile aldı.
Evet o bir manipülatördü.
Ama bu işin tescilli piri Soros'tan farkı serbest değil, devletle çalışmasıydı.
Gücü parasından değil, bürokrasideki nüfuzundan kaynaklanıyordu.
Bu yüzden kaybetse de zararı cebinden ödemiyordu.
Şimdi dünyadaki hesabı kapandı.