Bugünlerde aydınlanmacının romantiği de hiç çekilmiyor
Kadri bilinmemiş peygamber pozlarındaki profesörler, bilimin buyruklarını yıllardır "tebliğ" ettikleri halde "sapmış" yığınları yola getiremediklerinden yakınıyorlar.
Deprem nedeniyle Instagram yayınları sekteye uğrayan ünlülerimiz, "Bilime inanın artık ya, lütfen" diye isyan videoları çekiyorlar.
Siyasilerin "halkımızın kendini depremde öldürtmemesi" için buldukları çözümse zorunlu coğrafya dersi.
Kusura bakmasınlar ama sıkıyorlar. Çünkü insanlığın, ta yüz yıl önce rafa kaldırdığı romantik pozitivizm artık demode bile değil.
Yahu gerçekten, insanların inançları sebebiyle bilime karşı oldukları için depreme dayanıksız evler yaptıklarını, yapılmasına izin verdiklerini, içine girip oturduklarını mı düşünüyorsunuz?
Evlerimizin, nasıl depreme karşı dayanıklı bina inşa edileceği bilgisinden, teknolojisinden, mevzuatından mahrum bir ülke olduğumuz için mi yıkıldığını sanıyorsunuz?
Geç kalan aydınlanmacılarımıza, "Uyanın! Sizi milyonlar takip ediyor, lütfen biraz ciddi olalım" diyeceğim ama nafile...
Baksanıza, pandemide kendini bilimin kilisesi ilan edip farklı tezler ileri süren bilim adamlarını aforoz eden akademinin ilahiyatçıları bile bir garip...
O günlerde bugün bilimin usul usul "pardon" demeye başladığı aşılarından üçer beşer olunması için fetvalar veriyorlardı... Şimdi de "Bilim adamlarının sözü dini buyruktur" falan diyorlar.
Tam da "bilmediğimizden değil işimize gelmediğinden" demeleri, deprem yıkımının ahlaki boyutuna dikkat çekmeleri beklenen günlerde su koyuveriyorlar... Modern engizisyonun papyonlu müritlerine boyun eğiyorlar.
Siz söyleyin, deprem sonrası travma halindeki toplumumuzu esir alan bu vasatlıktan bilimsel ya da ahlaki bir "ders" çıkarmamız mümkün mü?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Orhan Bey ve kiracıları (22.09.2024)
- iPhone’ları da patlatırlar mı? (21.09.2024)
- I have a dream: 1 LT 140 TL (20.09.2024)
- Afgan işçi diri diri yakılmış olabilir (18.09.2024)
- Ne yapıp edilmeli Akkuyu tamamlanmalı (16.09.2024)
- Tekirdağ’da feodal düzen mi var? (15.09.2024)
- Karel Hanım’a ‘İsrail adam öldürüyor’ dedirtemezsiniz (14.09.2024)
- Liberal palavrası (13.09.2024)
- İdama gelene kadar... (11.09.2024)
- Bunların derdi Narin olabilir mi? (09.09.2024)