Tıbbın mı işi zor yoksa siyasetin mi?
Aslında bu iyileşme 127 ölümün kayda geçtiği 19 Nisan'dan beri sürüyor.
ABD ve Avrupa'da da artan vaka sayısına rağmen iyileşen hasta oranında yükseliş var.
Ancak bilimsel otoriteler bu verilerin "gevşeme planlarının" gündeme alınması için yeterli olmadığı görüşündeler.
Dünya Sağlık Örgütü dün de, iyileşen koronavirüs hastalarına "bağışıklık pasaportu" vererek iş gücüne geri kazandırmayı amaçlayan Şili'yi uyarıyordu.
Koronavirüsü atlatan kişilerin ikinci kez hastalığa yakalanmayacağına dair kesin kanıt olmadığını açıklayan DSÖ, gevşeme adımlarının salgını kontrol altına alma çabalarını etkileyeceğini iddia ediyor.
***
Kendisi de bir doktor olan Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın da Türkiye'deki normalleşme takvimiyle ilgili DSÖ ile paralel bir bakış açısına sahip olduğunu görüyoruz. Bakan, Candaş Tolga Işık'a yaptığı açıklamada son olarak şunları söyledi:"Şu anki iyiye gidişat bizi gevşetmesin, bu tablo tamamen hareketlilikle orantılı. Hareketliliği bir süre daha en azından ramazan ayı boyunca kontrol altında tutmak zorundayız, gevşediğimiz an tablo kötüye gider. 3 günlük Ramazan Bayramı'nda normale dönüşün başlatılması bizim tercih ettiğimiz bir şey değil. Bilim Kurulu da bayramı geçirmekten yana. Birkaç haftanın seyrine bakıp bu kararı vereceğiz ama gönlüm bunu yapmaktan yana değil."
***
Pandemi nedeniyle otoritesi güçlenen bilimin, tıbbın azami derecede temkinli olması normal.Kamuoyu algısını yönetmek gibi bir sorumlulukları yok. Tek hedefleri virüsü zararsız hale getirmek olduğu için, ellerindeki ham verilerin istatistiksel okumasıyla tedbirler öneriyorlar.
Ancak pandemi gibi küresel krizlerin yönetiminde tek ayak tıp değil. Güvenlik ve ekonomi gibi, dünya vatandaşlarına kısa ve orta vadede virüsten katbekat fazla zarar verecek alanların da gözetilmesi gerekiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in son dönemde yaptığı uyarılar bu tartışmaya dair somut uyarılar içeriyor.
Koronavirüs nedeniyle alınan katı tedbirlerin ekonomik sonuçlarının, ilerleyen yıllarda yüzbinlerce çocuğun ölümüne neden olabileceği tespiti bunlardan en çarpıcı olanı.
Guterres geçtiğimiz günlerde de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni askıya aldıklarını açıklayan Doğu Avrupa ülkelerine atıfta bulunarak "Tehdidin insan değil virüs olduğunu unutmayın" diyordu.
Tabloya buradan bakınca, tüm dünyada siyasetin işinin çok da zor olduğu rahatça görülüyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yerli malı Amerikancıların BRICS paniği (27.09.2024)
- Affı kaldırın (25.09.2024)
- Bektaşi devleti İsrail’in projesi mi? (23.09.2024)
- Orhan Bey ve kiracıları (22.09.2024)
- iPhone’ları da patlatırlar mı? (21.09.2024)
- I have a dream: 1 LT 140 TL (20.09.2024)
- Afgan işçi diri diri yakılmış olabilir (18.09.2024)
- Ne yapıp edilmeli Akkuyu tamamlanmalı (16.09.2024)
- Tekirdağ’da feodal düzen mi var? (15.09.2024)
- Karel Hanım’a ‘İsrail adam öldürüyor’ dedirtemezsiniz (14.09.2024)