Gözcü, Sözcü, Mözcü
Uygulama, "Karantina gününde belediyenin kıt imkânlarını siyasete harcıyorsunuz" eleştirileriyle karşılaştı. "Vatandaşa ekmek, su gibi temel ihtiyaçlar yerine parti gazetesi mi dağıtıyorsunuz" diyenler çoğunluktaydı.
Bu arada tartışma yalnızca Efeler Belediyesi üzerinden devam ediyor ama Türkiye'nin pek çok kentindeki CHP'li belediyeler Sözcü dağıttılar, dağıtmaya da devam ediyorlar. Ortada yeni bir durum yok.
Ankara'da, İzmir'de, Eskişehir'de de belediyelere ait işletmeler birer Sözcü bayii. Halk Ekmek'ten aldığınız ekmeği bedavaya Sözcü'ye sarabilirsiniz. Hem poşete de para vermemiş olursunuz.
Hem, Ahlatlıbel Parkı'na girerken gişede bedava dağıtılan Cumhuriyet'ten, Sözcü'den birer tane almanızın size ne zararı olur? Çime yayılırken altınıza serersiniz.
Win win! Herkes kazanıyor yahu!
Tabii bu değirmenin suyunun nereden geldiğinin hiçbir önemi yok.
***
Sözcü dün, sokaklar boş kalınca belediyelerin dağıtım işinin afişe olmasını, "geçici bir anlaşma" olarak izah etmeye çalışıyordu.Belediyelere, üstlerine vazife olmayan bu hizmet için ödemeyi nakdi mi yoksa ayni değer olarak mı yaptılar bilemiyorum? Gazete dağıtımı karşılığında Sözcü de vermiş olabilirler.
Belki, Yozdil'in 1881 adet bastırıp tanesini 2.500 TL'den sattığı kitapların tıpkı basımından bir 10 bin tane kadar daha satmış da olabilirler belediyelerimize. Kreşlere koysunlar, isteyen alsın diye...
Tabii canım yine bedava!
Dağıtılan hep aynı gazetenin nüshaları olsa da "Halkın haber alma hakkı" için feda olmasın mı?
***
Gelelim, Sözcü ile belediyeler arasındaki "işbirliğinin", dağıtıma kadar varmasının asıl nedenine...Sözcü, son dönemlerde ciddi bir tiraj kaybı yaşıyor. Yalnızca karantina sürecinden bahsetmiyorum...
15 Temmuz, Libya meselesi, sınır ötesi harekâtlar, Rusya ve ABD ile yaşanan gerginlikler ve nihayet koronavirüs derken her kritik süreçte Türkiye'ye çelme takmaya çalışan gazete epeydir okur kaybediyor.
Bence artık okurları bile bu art niyetli yayıncılığın, tıpkı uyuşturucu gibi, kendilerini mutlu etmediğini aksine zehirlediğini fark ettiler...
Yaşadıkları ülkeye karşı bu kadar nefretin yalnızca muhalefet refleksiyle izah edilemeyeceğini anladılar...
Yalanın, dolanın, çarpıtmanın bu kadarı fazla geldi bünyelerine.
Olmaz olmaz demeyin...
Can Dündar'ın ardından bir trol gazetesine dönüşen yılların Cumhuriyet'inin tirajlarına bakın...
Muhalifler diye insanları aptal yerine koyarsan olacağı budur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar (20.11.2024)
- Parsel parsel... (18.11.2024)
- Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar (17.11.2024)
- Eyvah asgari ücret artıyor! (16.11.2024)
- Patronun çırakları (15.11.2024)
- Zulme karşı insanlık ittifakını genişletiyoruz (14.11.2024)
- Sanırsın Trump ABD’ye değil Türkiye’ye başkan seçildi (11.11.2024)
- CHP erken seçim diye diye erken kurultaya gidecek (10.11.2024)
- Yavaş’ı İmamoğlu medyası vuruyor (09.11.2024)
- Trump kazanınca kaybedenler (08.11.2024)