Donald Trump'ın Suudi Arabistan'da Kraliyet üyeleriyle kılıç kuşanıp, büyücüler gibi, küre başında poz verdiği o kareleri hatırlarsınız.
Herkes, ABD'nin önümüzdeki dönem İran'a karşı kuracağıoyunda, bölgedeki yeni müstakbel ortağının artık Suudiler olduğunu yazıyordu.
Trump'ın bu ziyareti sırasında 300 milyar dolarlık silah anlaşması yapan Suudi ailesi muhtemelen rahat birnefes almıştı. Zaten hemen sonra da bu gazla, Türkiye başta olmak üzere, komşularına karşı açıktan diklenmeye başladılar.
Ancak aradan bir yıl bile geçmeden büyü bozuldu. Kasım seçimleri öncesizücaciye dükkânına girmiş fil gibisağı solu dağıtan Trump, propagandakürsülerinde Suudileri çiğçiğ yedi. Aynen şunları söyledi:
"Suudi Arabistan'ı koruyoruz. Sizce onlar zengin mi? Kral Selman'ı severim ama ona dedim ki: Kral, seni koruyoruz. Biz olmasak orda iki haftakalamazsın. Ordun için paraödemelisin!"
Trump içerideki seçmendenepeyce alkış alan bu raconukestikten hemen sonra, CemalKaşıkçı olayı üzerinden Suudlarabir daha vurdu.
Dün Veliaht Prens Selman Trump'ın müdahale tehditlerine "karşılığını alırsınız" yanıtı verirken epey düşünceli görünüyordu... Sanırım hâlâ başına negeldiğini anlamaya çalışıyordu.
***
Bu kadar hızlı olmasa da, diplomasi tarihi değişen "dengepolitikalarıyla" dolu... Tabii ki bizim tarihimizde:
1798-1878 arası Rus tehlikesinekarşı İngiltere'ye dayandık...
1888-1918 arası Rusve İngiliz tehdidine karşıAlmanya'ya yaslandık.
1920-1936 arası Batılılara karşıSovyet Rusya'ya yanaştık.
1936-1945 arası Faşist İtalya'yakarşı tekrarİngiltere'ye dümen kırdık.
1945'ten sonra ise Sovyet tehlikesine karşı dünyanın yeni süper gücü ABD'yegüvendik.
***
Peki ya şimdi?
Türkiye, bugünün küresel dünyası eskisi gibi iki boyutlu olmadığı için çoklu denge politikası uyguluyor...
Tehdit önceki dönemlerde olduğu gibi tek bir odakta toplanmadığı için farklı cephelerdeikili anlaşmalara yöneliyor... ABD, Rusya, Çin, AvrupaBirliği gibi birbirine rakip olanaktörlerle farklı düzlemlerde ilişkikuruyor. Hepsiyle bir "hukuku"var.
Doğru da yapıyor.
Yenidünya düzeninin dayattığı diplomasi modeli de bu.
Zaten, bir yıl önce vuracağım dediği Kuzey Kore ile canciğer kuzu sarması olan ABD'nin sırtlan gibi bölgemizdedolaştığı bugünlerde başka şansı da yok.
Türkiye'yi tıpkı Suudiler gibi, tek bir kutba hapsetmeye çalışan her kesimden yobazın çıkardığı kuru gürültüye pabuç bırakmadan yolumuza devam etmeliyiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.