Kimileri aynı potaya koyup değerlendiriyor. Ancak yaşadığımız son ekonomik saldırı, 1994, 1998,2001 ya da 2008 yılındaki ekonomik krizlere hiç benzemiyor.
Ortada ne domino taşları gibi ardı ardına yıkılan onlarca banka ne de gecelik yüzde 7500'e çıkan faizler var.
Tam aksine, Nişantaşı'ndakiLouis Vuitton mağazasından sokağa taşanalışveriş kuyruğu gibi, daha önce kriz zamanları rastlamadığımız garip manzaralarla karşılaşıyoruz.
Evet, siyasi ve ekonomik bir etkininzamandan vemekândan bağımsız olarak hep aynı tepkiyi doğurması nerdeyse imkânsız.
Ne ABD eski ABD, ne Türkiye eski Türkiye. Ulaştığımız ekonomik büyüklük, artan direnç noktalarımız rakiplerimizin işini zorlaştırıyor.
Küreselleşmenin vardığı boyut da, ekonomik saldırıya uğrayanın yalnız kalmasına engel oluyor.
Angela Merkel'in, "AlmanyaTürkiye'de ekonomik refah görmekistiyor. Bu bizim yararımıza" sözleride... Nerdeyse tüm dünyanın ABD'ninsaldırgan tutumu karşısında Türkiye'ninyanında durması da bunun en netgöstergesi.
***
İşte bu yüzden halka "gerçektenkriz var" diyecek, piyasaları paniğesürükleyecek aktörler devrede. Kostümleri farklı olduğu için biz onları müstakil şahsiyetler sanıyoruz.
Ancak tarlalarını süren aynı el.
Bu kritik karar anında da, farklıcephelerden aynı hedefe hizmet edenatışlar yapıyorlar...
"Solcusu," ABD Başkanı açıkça parabirimimizi telaffuz ederek bizi dolarlaterbiye edeceğini söylemişken "ekonomiksavaş yalan, suçlu biziz" diyeağlıyor.
Türkiye'deki Suriyeli gençlerin vatanseverliğini sorgulayan "Milliyetçisi", dolar sıçrayınca "Gâvur memleketlere" iltica etmek için yaptığı gelecek planlarını Twitter'da ilan ediyor.
"Ulusalcısı", Atatürkçüsü, ABD'nin dümen suyundan çıkan Türkiye'nin gidişatına ağıt yakıyor.
Kendine "İslamcıyım" diyeni, ABD'nin kırbacını kaldırmışken, "mazlumun hiç mi suçu yok" diye muhasebeye başlıyor...
Hükümet, 'ekonomi yönetimi asla' diyerek defalarca güvence verdiği halde... "Piyasacısı," "liberali", "trolü" ABD demir çelik kotasıyla serbest piyasayazaten müdahale etmişken, hükümetin adı bile anılmayan tercihlerde bulunma ihtimaline don biçiyor.
***
Dün de üçü bir arada misali yukarıda saydığımız sıfatların pek çoğunu bünyesinde toplayan bir Kürt kanaat önderi, "yegâne çıkışın" formülünü açıkladı:
"TL'den Mustafa Kemal'in yüzünükaldır, bir yüzüne Şeyh Sait diğeryüzüne Seyit Rıza'nın resmini koy. TümKürtler TL'ye hücum eder!"
Şimdi siz söyleyin, böylesini görmüşmüydünüz?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.